1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Düşünce özgürlüğüAlmanya

Berlinale direktöründen "ifade özgürlüğü" vurgusu

2 Mart 2024

İsrailli ve Filistinli yönetmenlerin ödül konuşmalarının yarattığı yankının ve antisemitizm tartışmalarının ardından Berlinale direktöründen açıklama geldi. Chatrian, ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaptı.

Berlinale Sanat Direktörü Carlo Chatrian - (23.01.2023 / Berlin)
Carlo ChatrianFotoğraf: Markus Schreiber/ASSOCIATED PRESS/picture alliance

Berlinale olarak bilinen Uluslararası Berlin Film Festivali Direktörü Carlo Chatrian, Almanya'da büyük tartışma konusu olan İsrailli ve Filistinli yönetmenlerin söylemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Chatrian, Berlinale Program Direktörü Mark Peranson'la birlikte sosyal medya platformlarında yayımladığı mesajında, "Kendi politik görüşlerimiz ve inandıklarımızdan bağımsız olarak ifade özgürlüğünün demokrasinin belirleyici bir parçası olduğunu göz önüne almamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Hamas'ın Gazze'de rehin tuttuğu İsraillilerin salıverilmesini talep eden Chatrian ve Peranson, Gazze'de hayatları tehlike altında olan Filistinlilere de dikkat çekti. "Bir taraftaki insanların acılarını paylaşmak diğerlerinin acısını paylaşmadığımız anlamına gelmez" denilen mesajda, "Bunun aksini iddia etmek onursuzca, utanç verici ve kutuplaştırıcıdır" ifadelerine yer verildi.

Basel Adra ve Yuval AbrahamFotoğraf: Nicole Kubelka/Future Image/IMAGO

Abraham: Ölüm tehditleri alıyorum

Berlinale'de İsrailli yönetmen Yuval Abraham ile Filistinli yönetmen Basel Adra'nın ortak filmleri "No Other Land"e verilen "en iyi belgesel" ödülünü alırken yaptıkları konuşmalar Almanya'da büyük tartışmalara neden olmuştu. Adra, "Gazze'de insanlar katledilirken filmin başarısını kutlamakta zorlandığını" ifade ederek, Almanya'ya İsrail'e silah sevkiyatını durdurma çağrısı yapmıştı.

"Şu anda ben ve Basel aynı yaşta olan iki kişi olarak karşınızda duruyoruz. Ben İsrailliyim, Basel Filistinli. Ve iki gün sonra eşit olmadığımız topraklara geri döneceğiz" diyen Abraham ise, sözlerini şöyle sürdürmüştü: "Ben medeni hukuk altında yaşıyorum, Basel ise askeri hukuk altında. Birbirimizden 30 dakika uzaklıkta yaşıyoruz ama benim oy hakkım var, Basel'in yok. Ben bu ülkede istediğim yere gitmekte özgürüm. Basel ise milyonlarca Filistinli gibi işgal altındaki Batı Şeria'da hapsolmuş durumda. Aramızdaki bu apartheid hali, eşitsizlik sona ermeli."

"Roth'un alkışları İsrailli yönetmene" açıklaması

Bu konuşmanın ardından iki yönetmenin sözleri Alman basınında yoğun eleştirilere neden olmuş, hatta Abraham, antisemitizm suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı. 29 yaşındaki yönetmen, konuşmanın ardından ölüm tehditleri aldığını ve aile üyelerinin de fiziksel tehditlere maruz kaldığını açıkladı. The Guardian'a konuşan Abraham, "Holokost'tan kurtulanların oğulları olarak Alman topraklarında olmak ve ateşkes çağırsı yapmak ve ardından antisemitik olarak damgalanmak sadece çirkin değil, aynı zamanda Yahudi hayatları kelimenin tam anlamıyla tehlikeye atmaktır" ifadelerini kullandı.

Claudia RothFotoğraf: Jens Kalaene/dpa/picture alliance

"Almanya'nın bizimle ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum" diyen Abraham, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer Almanya'nın Holokost'tan duyduğu suçluluk duygusuyla başa çıkma yöntemi buysa, bunun anlamını tamamen boşaltıyorlar."

Almanya Kültür Bakanı Claudia Roth da, "konuşmayı alkışladığı için" Alman kamuoyunda yoğun eleştirilerle karşı karşıya kalmıştı. Eleştiriler üzerine Bakanlıktan yapılan açıklamada, Roth'un alkışlarının bölgede siyasi çözüm ve barış içinde yaşamayı savunan, "Yahudi-İsrailli gazeteci ve film yapımcısı Abraham'a yönelik olduğunun" altı çizilmişti.

Almanya'da bazıları Yahudi kökenli olan çok sayıda sanatçı, İsrail'in 7 Ekim'deki Hamas saldırılarının ardından Gazze'ye düzenlediği operasyonları eleştirdikleri için antisemitizm suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Söz konusu sanatçılardan çoğunun etkinlikleri bu gerekçeyle iptal edildi.

 

DW,epd / SÖ,ET

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?