1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BETAM: Kur düşmeden gıda enflasyonu düşmez

23 Ocak 2024

Türkiye'de gıda enflasyonu yüzde 72 ile TÜFE'nin üzerinde. Düşük gelir grubu ise gıda enflasyonunun yükselmesinden daha fazla etkileniyor. Peki gıda fiyatları nasıl düşer?

Pazar yerindeki tezgahta satılan portakal, yeşil elma, karpuz gibi meyveler
Türkiye'de gıda fiyatları enflasyonun üzerinde seyrediyorFotoğraf: Arnul Hettrich/IMAGO

Türkiye'de gıda ürünlerindeki fiyat artışları nedeniyle yaşanan geçim sıkıntısı gün geçtikçe artıyor.  

Gıda fiyatları uzun süredir enflasyonun üzerinde seyrediyor. Bu nedenle her yıl başında yapılan asgari ücret artışı, gıdadaki yüksek zamların gerisinde kalıyor. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye 2023 yılını yüzde 64,77'lik enflasyonla tamamladı. Ekonomi yönetiminin yüzde 65'lik yıl sonu Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentisi de böylece gerçekleştirilmiş oldu. Ancak gıda enflasyonundaki yıllık artış TÜFE'nin üzerinde gerçekleşti.

Bütçede dörtte bir payı var

Türkiye İstatistik Kurumu'nun son açıkladığı rakamlara göre, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda TÜFE, aylık bazda yüzde 4,81, yıllık bazda yüzde 72 arttı. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunun hane halkının bütçesi içerisinde yüzde 25,43'lük payı bulunuyor. Gıda enflasyonu, hane halkı bütçesi ve satın alma gücü üzerinde doğrudan etkiye sahip olması nedeniyle büyük bir ekonomik sorun teşkil ediyor.

Peki gıda enflasyonundaki düşüş nasıl gerçekleşebilir?

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezinin (BETAM) dün yayımladığı rapora göre kuru kontrol etmeden gıda fiyatlarını yakın gelecekte kontrol etmek çok mümkün görünmüyor.

BETAM'ın analizi, gıda fiyatları üzerinde iki önemli etmenin etkili olduğunu gösteriyor. Gıda fiyatları büyük oranda döviz kurundaki değişimlerden etkilenirken, tarım üretici fiyatları ikinci önemli etken olarak kur değişimlerinin ardından geliyor. BETAM'a göre bu bulgular, gıda fiyatlarının kontrolünde döviz kurunun ve tarım politikalarının dikkatle yönetilmesinin kritik öneme sahip olduğunu gösteriyor.

Düşük gelirliyi daha çok etkiliyor

Gıda enflasyonunun TÜFE'nin en kritik belirleyicilerinden biri olarak geniş halk kesimleri için büyük bir öneme sahip olduğuna işaret edilen raporda, düşük gelirli hane halklarının, gıda enflasyonunun yükselmesinden daha fazla etkilendiği vurgulanıyor.

Rapora göre Kasım 2021'den sonra gıda enflasyonu sadece 6 ayda yüzde 30'dan yüzde 100'ün üstüne çıktı. Ayrıca Nisan 2022'den sonra TÜİK gıda enflasyonu ve diğer gıda enflasyonlarında önemli bir farklılaşma ortaya çıktı. Nisan 2022'den sonra TÜİK gıda enflasyonun artış hızı önemli ölçüde yavaşlarken diğer gıda enflasyonlarında artış devam etti.

Kasım 2022'de BİLGİ Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi (CEFIS) yüzde 136, Türk-İş yüzde 137, TÜİK yüzde 103 yıllık gıda enflasyonu rapor etti. 

TÜİK'in gıda enflasyonunun Haziran 2022'den itibaren sistemik olarak İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Türk-İş gıda enflasyonlarının altında kaldığına işaret eden raporda, Haziran 2023'ten sonra ise TÜİK gıda enflasyonunun İTO ve Türk-İş gıda enflasyonuna yaklaştığı hatta Ekim 2023'te CEFIS gıda enflasyonunun üstüne çıktığı belirtiliyor.

"Online fiyatlar da dikkate alınmalı"

BETAM'ın elde ettiği ilginç bir bulgu da online gıda fiyatlarının sahadaki fiyatlardan çok daha hızlı arttığı. Rapora göre bu nedenle fiyat endeksi hesaplayan kurumların, alışverişin çoğunluğunun internete döndüğü bir dönemde doğru bir biçimde fiyat endeksi oluşturabilmesi için online fiyatları da dikkate alması gerekiyor.

BETAM'ın, ortalama gıda endeksi (İTO ve Türk-İş gıda fiyat endekslerinin ortalaması), dünya gıda endeksi, sepet kur ve Tarım Ürünleri Üretici Fiyatı Endeksi arasındaki ilişkiyi incelediği analize göre, 2021 sonunda başlayan faiz indirimleri bir kur şoku yaratarak gıda enflasyonunda ve tarım üretici enflasyonundaenflasyontürki bir ivmelenme yarattı. Sonrasında ise tarım ürünleri üretici fiyatlarının kalıcı olarak yükselmesi gıda enflasyonunu daha da yapışkan ve kalıcı hale getirdi. Dünya gıda fiyatlarında da uzun dönemli negatif trendinin aksine 2021 ve 2022 yıllarında artış yaşanması Türkiye'deki gıda fiyatlarının düşmesini daha da zorlaştırdı.

Kur etkisi zaman içinde artıyor

Raporda, döviz kurundaki bir şokun gıda fiyatları üzerindeki etkisinin pozitif olduğu ve dönem içerisinde bu etkinin arttığı, bunun da döviz kurunun gıda fiyatlarını belirlemede en önemli etken olduğunu gösterdiği ifade edildi.

Raporun sonuç bölümünde "Döviz kuru, zaman içerisinde gıda fiyatları tahmin varyansını açıklayan en önemli değişken olmaktadır ve varyansın yüzde 62'sine kadar açıklamaktadır. Tarım ürünleri üretici fiyatları ise varyansın yüzde 40 ile yüzde 50'sini açıklamakta fakat zaman içerisinde varyansı açıklama gücü azalmaktadır. Özellikle kuru kontrol etmeden gıda fiyatlarını yakın gelecekte kontrol etmek çok mümkün görünmemektedir" ifadelerine yer verildi.

Türkiye'de gıda fiyatları neden düşmüyor?

04:24

This browser does not support the video element.

'Hissedilen' enflasyon iki katı çıktı

TÜİK'e göre tüketicilerin gelir seviyelerinin, harcama kalıplarının ve tüketim alışkanlıklarının kişiden kişiye farklılık göstermesi, hissedilen enflasyonun daha yüksek olmasına neden oluyor. 

Ekonomi Gazetesi'nin TÜİK yetkililerinin açıklamalarından ve yaptıkları sunumlardan derlediği bilgilere göre TÜİK, Avrupa Merkez Bankası gibi resmen açıklamasa da vatandaşların tüketim alışkanlıkları ve harcama kalıplarını dikkate alarak hissedilen enflasyonun açıklanan enflasyondan iki kat yüksek olduğunu hesaplamış durumda. Buna göre yüzde 64,7 olarak 2023 yılı tüketici enflasyonu vatandaşlarca yüzde 129,4 dolayında hissedilebiliyor.

Merkez Bankası kararı bekleniyor

Merkez Bankasının (TCMB) Cuma günü yayımladığı 'Piyasa Katılımcıları Beklenti Anketi'ne göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 42,04 olarak belirlenirken dolar kuru beklentisi ise 40 TL'yi buldu. Dolar kuru şu anda 30, Euro/TL ise 33 lira civarında seyrederken, Mayıs ayında enflasyonun yüzde 75'e ulaşması bekleniyor.

Şubat ayında politika faizini 50 baz puan indiren Merkez Bankası, enflasyonu kontrol altına almak için Haziran ayından bu yana sıkılaştırma politikası uyguluyor. Haziran ayında faizi yüzde 650 baz puan artışla yüzde 15'e çıkaran Merkez Bankası, son yedi toplantıda yukarı yönlü adım attı ve Aralık ayında 250 baz puan artışla faizi yüzde 42,5'e yükseltti. Merkez Bankasının bu ayki Para Politikası Kurulu toplantısı Perşembe günü gerçekleşecek. Ekonomistler politika faizinde 250 baz puan daha artış bekliyor.

 

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?