Beykoz'da operasyon: Hedef Ekrem İmamoğlu mu?
28 Şubat 2025
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in dün gözaltına alınması ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylık açıklamasının aynı güne denk gelmesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) tepki yarattı.
Başkan Köseler hakkındaki gözaltı kararının "ihaleye fesat karıştırma" suçlamasıyla verildiği duyurulmuş, dün belediye binasında da arama yapılmıştı.
CHP'den operasyona tepki: Zaman ayarlı
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'e göre bu operasyon "zaman ayarlı". Operasyon, İmamoğlu'nun Ankara'da yapacağı ön seçim adaylık konuşmasından birkaç saat evvel düzenlendi. Çelik, açıklamasında "Bu operasyonu, CHP'nin iktidar yürüyüşünü engelleme çabasıdır" dedi.
İBB Başkanı İmamoğlu da Kösler'in gözaltına alınmasını sosyal medya hesabından eleştirdi. İmamoğlu, "İfadeye çağrılsa koşa koşa gelecek bir belediye başkanına sabah 04:00'de ev baskını yapmak, kişisel bir hırs ve öfkenin yansımasından başka bir şey değildir" ifadeleriyle tepki gösterdi.
İmamoğlu, yol haritasını açıkladığı "Gel, Seç, Tarihe Geç" adlı cumhurbaşkanlığı ön seçim toplantısında da Beykoz operasyonuna değindi ve şunları söyledi:
"Türkiye'de çok kötü işlere bizleri alıştırmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, bunun sürdürülemez olduğunu görecekler. Hepsine, bunun sürdürülemeyeceğini biz göstereceğiz."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de partisine yönelik operasyonların 31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye genelinde birinci çıkmalarıyla ilişkilendirdi. Yargının "intikam aparatına" dönüştürüldüğünü söyleyen Özel, "Saray rejimi, yarattığı korku düzeninde herkesi sindirmeye çalışıyor olabilir ancak biz sinmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Esenyurt'ta başladı Beykoz'a sıçradı
Ana muhalefet partisi CHP, bir süredir operasyonların gölgesinde siyaset yapıyor. Partinin belediyelerine yönelik müdahaleler Esenyurt ile başladı, Beşiktaş ile devam etti. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın ilişkilendirilmesi de sürecin bir parçasıydı. Yargı, son olarak kadrajını "kent uzlaşısı" politikasının uygulandığı Şişli, Beyoğlu, Tuzla gibi belediyelerine çevirdi.
Muhalif çevrelerde tüm bu operasyonların hedefinin en başından beri İmamoğlu olduğu düşünülüyor. Siyaset bilimci Sezin Öney de benzer görüşte. "İmamoğlu şu anda en ön plandaki isim olduğu ve cumhurbaşkanı adayı olarak zikredildiği için her şey onun çevresinde yoğunlaşıyor" diyor.
Akademisyen Berk Esen de "Cumhur İttifakı, bu soruşturmalar sonucunda karşı tarafta bir kırılma var mı ona bakıyor. Önümüzdeki dönemde de 'Soruşturma yürütülen belediyeler iş yapma korkusu taşıyorlar mı? Herhangi bir konuda imza atmaya çekiniyorlar mı?' diye bakacak bence" yorumunu yapıyor.
"CHP çevresine 'Kuşatıldınız' şoklaması"
Beykoz Belediyesi'ne operasyon düzenleneceğine dair iddialar bir süredir gündemdeydi. Konser organizasyonları ve spor kulübü harcamalarıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında da eski Kültür ve Sosyal İşler Müdürü E.D. 25 Şubat'ta gözaltına alınmıştı.
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ise 18 Şubat'ta bir açıklama yapmış ve belediye binasına savcı talimatıyla müfettişlerin gittiği yönündeki haberleri yalanlanmıştı.
Sezin Öney, bir süredir yapılacağı konuşulan bu son operasyonun zamanlamasının "moral bozma" niyeti taşıdığını da düşünüyor:
"Her şeyi geçtim, İmamoğlu bir insan ve sabaha karşı bu haberi alıp sabaha karşı o şekilde toplantıya gidiyor. Yani bu, psikoloji bozmaya da çalışmak demek. Sadece İmamoğlu da değil, CHP çevresinin 'Ne kadar kuşatılmışsınız' şoklamasında tutulduğunu gösteriyor."
Erdoğan rakipsiz bir süreç mi planlıyor?
CHP lideri Özel de dünkü adaylık toplantısında "Mümkün olsa rakipsiz kalmak istiyor" sözleriyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirip seçim çağrılarını yineledi.
Berk Esen de İmamoğlu'nun yargı hamleleriyle yıldırılmaya çalışıldığını söyleyip "Yargı sorunlarına karşı kendini savunmaya yöneltmesi sağlanıyor. Bu süreç sonunda da İmamoğlu'nu yasaklama ve rakipten tamamen kurtulma hedefi güdülüyor" diyor.
Öney ise Erdoğan'ın rakipsiz bir süreç istediğigörüşüne dair "Meselemiz burada kazanabilecek aday olması. İmamoğlu'ndan sonra yeni bir kazanabilecek aday çıksa, mesela Mansur Yavaş diyelim, onun da başına başka şeyler gelir" ifadelerini kullanıyor.
Öney'e göre iktidarın amacı rakipsiz bir süreç planlamaktan çok "kazanamayacak rakip" ile seçime gitmek. Öney bu görüşünü "Elbette sandığın meşruiyetini sağlamak, rekabetçiliği yaşatıyor görünmek için adaylar olacak. Rusya'da da seçimlerde adaylar, partiler var. Kuzey Kore'de bile yüzde 100 çıkmıyor artık sonuçlar. Ama bu demek değildir ki gerçek bir rekabet var" diyerek dile getiriyor.
Siyaset bilimcilere göre iktidar Türkiye'yi "Seçimin sonucunu merak edeceğimiz ya da gerçekten kim kazanacak diyeceğimiz seçimler olmasın" noktasına götürüyor.