Bilgisayar oyunlarının ilginç tarihi
22 Ocak 2011Berlin’deki Bilgisayar Oyunları Müzesi, geçtiğimiz hafta ilginç bir sergiyle meraklılara kapılarını açtı. Geçmişten bugüne milyonlarca kişinin tutkusu haline gelen 16 binin üzerinde bilgisayar oyunu, 2 binin üzerinde donanım ve binlerce dergiyi sergileyen müze, büyük ilgi görüyor.
“Bilgisayar oyunlarının evrimi” konulu sergide, bundan 40 sene önce geliştirilen ilk basit oyunlar, bu alandaki baş döndürücü ilerlemeyi gözler önüne seriyor. Zengin bir arşivi gün yüzüne çıkaran Bilgisayar Oyunları Müzesi’nde ziyaretçilerden en çok ilgi görenlerden biri de 1971 yılında piyasaya sürülen ve günümüzde oldukça nadir bulunan ilk ticari oyun “Computer Space”.
Commodore 64'ten Süper Nintendo'ya
Müzenin duvarlarından biri tamamen bilgisayar donanımlarına ayrılmış. Burada 1971 yılından 2001’e kadar geçen sürede üretilen 50’den fazla oyun ve konsollar, kronolojik bir düzende sergileniyor. İlk Atari sistemlerinden Commodore 64’ün yanısıra, Donkey Kong, Game Boy, Süper Nintendo ve X-box’a kadar her türlü oyunu bulmanız mümkün.
Berlin’deki Bilgisayar Oyunları Müzesi’nin direktörü Andreas Lange, “Burası, çeşitli aletleri sergilediğimiz donanımlar duvarı. İlk ev oyun sistemlerinden son teknoloji ürünlerine kadar her şeyi; portatif oyun ve video oyun konsolları ile kişisel bilgisayarları görebiliyorsunuz.”
İlk siyasî yaklaşıma sahip oyun
Müzenin içinde biraz ilerleyince Bilgisayar Oyunlarının Kilometretaşları bölümüne geliyorsunuz. Burada grafik, ses özellikleri ve türleri nedeniyle önemli kabul edilen 50’nin üzerinde yazılımla geliştirilmiş oyun bulunuyor. Aralarında Pac-Man, Streetfighter II ve Sonic the Hedgehog gibi oyunlar yer alıyor.
Lange, bize 1985 yılında piyasaya sürülen "Balance of Power" adlı ilginç oyun hakkında bilgi veriyor: "Bu, siyasî bir yaklaşıma sahip olan ilk oyun. Soğuk Savaş döneminde programlandı. Programcı Chris Crawford, bu oyunla önemli olanın kazanmak değil, güçler arasında denge sağlamak olduğu mesajını veriyordu ve bu dengenin nasıl sağlanacağını anlatmak istiyordu”
Müzeyi ziyaret edenler sevdikleri bilgisayar oyunlarının ölümsüzleşmesinin heyecanını yaşıyor. Bir ziyaretçi, bilgisayar oyunlarını neden sevdiğini, “Sanki bir filmin içinde gibisiniz ama daha fazla etkileşim içindesiniz. Sizi günlük hayatın ritminden uzaklaştırıp hayali bir dünyanın içine sokuyor. Şüphesiz istediğiniz her şeyi yapabiliyorsunuz. Aslında sınırsız. Çok ilginç çünkü farklı dünyalar içinde yaşayabiliyor, sadece oynayıp akışına bırakabiliyorsunuz" sözleriyle anlatıyor.
Oyunların toplumlar üzerindeki etkisi
Müze ayrıca, oyunların toplumlar üzerindeki etkisine de ışık tutuyor. Sosyal paylaşım gibi olumlu özelliklerinin yanı sıra oyunların bağımlılık ve şiddet eğilimine teşvik etme gibi olumsuz etkileri de ele alınıyor. Müze müdürü Lange, kültürel farklılıklara ise “Güney Kore’de E-Sport, futbol gibi diğer sporlar kadar popüler. Güney Kore’de E-Sport oyuncuları birer yıldızlar ve sade E-Sport hakkında 24 saat yayın yapan televizyon kanalları var. Dolayısıyla bu gibi sosyo-kültürel özellikler de ziyaretçilerimize göstermek istediğimiz şeyler arasında" sözleriyle dikkat çekiyor.
Öte yandan müzede çocuk ve yetişkinler için çoğunlukla joystick aracılığıyla oyunların oynanabildiği interaktif sergiler de var. Video oyunlarının babası olarak kabul edilen 89 yaşındaki Ralph Baer, 16 yaşındayken Almanya’dan ayrılarak ABD’ye gitmişti. Baer, kalıcı bir serginin kültürümüzün bu bölümünü belgelemek için önemli bir yol olduğunu düşünüyor.
Baer, “Oynadığınız bu fantastik oyunu kimin geliştirdiğini bilmek istemez misiniz? Müziği kim yaptı? Grafikleri kim yaptı? Hikâyeyi kim yazdı? Bugünkü nesil, çocuklar böyle göz alıcı elektronik aletlere çok fazla alışmış durumdalar. Etrafta mesajlaşarak dolaşıyorlar. Evde ise bir Wii ya da X-box’a sahipler. Biraz da elektronik aletlerin ağaçta yetişmediği konusunda bilgilendirilmeye ihtiyaçları var. Bu aletlerin ardında onları geliştiren insanlar var. Bu müzede bir tarih yatıyor" diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Cinnamon Nippard / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Ayhan Şimşek