BM alarm çanlarını çalıyor: Somali günümüzün en büyük insani felaketleriden birine sahne oluyor. BM Acil Yardım Programı görevlisi Stephanie Bunker, mülteci sayısının yüksekliği nedeniyle durumun Irak ya da Darfur’dakinden çok daha endişe verici olduğunu söylüyor.

Şubat ayından bu yana Somali’de yaşananları tasavvur etmenin mümkün olmadığını belirten Bunker, dünyanın hiçbir bölgesinde Somali’deki kadar insanın mülteci durumuna düşmediğini vurguluyor.

Başkent Mogadişu giderek bir harabeye ve hayalet şehre dönüşüyor. Bir milyon başkentlinin en az üçte birinin son üç ay zarfında çarpışmalara sahne olan şehri terkettiği tahmin ediliyor.

Kolera can alıyor

Başkent sakinlerinin büyük bölümü güneye, Kenya sınırına kaçıyor ama buralarda da sığınacak yer bulamıyorlar. Sınır bölgesindeki ev sahipleri astrronomik konaklama ücreti isterken, bazı Somaliler gölgesine sığındıkları ağaç için bile para ödemek zorunda bırakılıyorlar.

Mikroplu sular içmekten başka çaresi olmayan mülteciler arasında salgın hastalıklar hızla yayılıyor. BM Acil Yardım Programı’ndan Bunker, birkaç gün zarfında koleradan 600 kişinin öldüğünü söylüyor.

Mogadişu’da kalanların durumu da içler acısı. Sokaklar cesetlerden geçilmiyor, hastaneler tıka basa dolu. Üç dört hastanın aynı yatağı paylaşmak zorunda kaldığını anlatan hekimler ilaç ve tıbbi malzeme bulunamamasından şikayetçi. Son bir ayda başkentte en az 1300 kişinin öldüğü tahmin ediliyor.

Başbakan Ali Muhammed Gedi’nin, hükümet kuvvetleri ile Etiyopya işgal gücünün durumu kontrol altına aldıkları şeklindeki açıklamasının propagandadan başka bir şey olmadığı bilinen bir gerçek.

Somalili siyasi bilimler profesörü Abdi Samatar hükümeti şiddetle eleştiriyor ve anlık zaferin uzun vadede bozguna dönüşebileceğini, ülkesine ve halkına saygı duymayan bir hükümetin uzun vadede savaşı kaybetmmesinin mukadder olduğu yönünde uyarıda bulunuyor.

Somaliler Etiyopya askerlerini istemiyor

Bununla birlikte Somali halkının büyük bölümü Etiyopya işgal kuvvetlerinden nefret ediyor. Dışişleri Bakanı İsmail Muhammed Hurre ise komşu Etiyopya’dan yardım istediklerini ve müttefiklerin yararlı olduklarını söylüyor. Hurre, “Bedel bazılarına yüksek gelebilir ama ülkeyi istikrara kavuşturmak için bu bedeli öddemek zorundayız” diyor.

1991 yılından bu yana on dört geçici hükümet tarafından yönetilen Somali son yılların en kanlı çatışmalarına sahne oluyor. Bu nedenle de radikal dincilerin altı aylık iktidarı çoğu Somalili tarafından kısa da olsa bir barış ve istikrar dönemi olarak nitelendiriliyor.

"Direnişe devam"

Öte yandan Somali'de radikal İslamcı örgüt Şeriat Mahkemeleri'nin iki numaralı ismi Şeyh Şerif Şeyh Ahmed ile eski meclis başkanı Şerif Hasan Şeyh Aden, başkent Mogadişu'daki yabancı birliklere karşı gerilla saldırılarına devam edeceklerini ve strateji değiştirmek gibi bir niyetleri olmadığını açıkladı. Ahmed ile Aden "Somalili direniş grupları, çok sayıda Etiyopyalıyı öldürerek, Etiyopya istilasına karşı savunmada iyi iş çıkardılar. Direniş, asla işgalci birliklere karşı mücadele görevinden vazgeçmeyecektir. Somali halkını Etiyopyalıların önünde asla diz çökmemeye çağırıyoruz" ifadesini kullandıkları bir bildiri yayımladı.

Somali Devlet BAşkanı Abdullahi Yusuf Ahmed, Cumartesi günkü açıklamasında, Etiyopya ordusunun desteğindeki Somali güçlerinin başkentteki direnişçilere karşı askeri operasyonlarını başarıyla tamamladığını açıklamıştı.