- Sayın Steinmeier Genel Kurul’da hangi konular ele alınacak?

Frank-Walter Steinmeier: Maalesef son yıllarda olduğu gibi bu yıl da Genel Kurul’a BM’deki reformlar damgasını vuracak. Halihazırda BM’deki reformlar konusunda yapılmış 101 öneri bulunuyor. Bütün ülkeler BM’in şu an olduğundan daha efektif çalışması gerektiğini kabul ediyor. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz ancak ilerleme hızlı biçimde sağlanamıyor. Bu nedenle reform konusu Genel Kurul’a ağırlığını basacak konu olacaktır. Bunun yanı sıra gündeme gelecek bir başka önemli konu ise iklim konusu. Genel Sekreter hükümet başkanlarını iklim ve enerji politikası konusunda düzenlenecek bir oturuma devet etti. Bu çaba bizi çok memnun etti çünkü ancak BM çatısı altında yürütülecek bir çalışmayla küresel ısınmayla başarılı biçimde mücadele edilebilir. Önümüzdeki bir buçuk yıl içinde süresi sona erecek olan Kyoto’nun yerini alacak uluslararası bir sözleşmenin ortaya çıkması için yoğun biçimde çalışmak istiyoruz.

- Genel Kurul’da İran konusu nasıl bir rol oynayacak?

Frank-Walter Steinmeier: İran Cumhurbaşkanı Genel Kurul’da söz alırsa o zaman bu konu gündeme gelecek, medya da ilgi gösterecektir. İşin ilginç yanı Genel Kurul çalışmaları çerçevesinde Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin ve ABD’nin İran’ın nükleer faaliyetleri konusunu görüşecekleri ve nasıl bir politika izleneceği konusunu ele alacakları bir buluşmanın da gerçekleştirilecek olması. Tabii bu bağlamda İran yönetiminin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile ne kadar işbirliği yapmaya hazır olduğu, gizli bir nükleer silah programı olmadığını ispat etmek için kanıtlar sunup sunmayacağını ya da bu konudaki soruları yanıtlayıp yanıtlamayacağını da analiz edeceğiz. Kuşkusuz İran’ın gizli ya da açık açık nükleer silahlanmasına göz yumamayacağımıza bir kez daha işaret edeceğiz. Son yıllarda yaşanan gelişmeler ortak çalışmalarımızın, nükleer silahların sınırlandırılması ve mümkünse ortadan kaldırılması yönünde ilerlemesi gerektiğini ortaya çıkardı. Bu gelişmenin kesinlikle tersine dönmemesi gerekir.

- Rusya Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması’ndan çekilmek istiyor. Siz bunu engellemek için bir inisiyatif başlattınız ama Rusya temkinli bir tavır sergiliyor. Bir sonraki adım ne olacak?

Frank-Walter Steinmeier: Bu, az önce dile getirdiğim silahlanma konusuyla yakından ilgili. Bu konuda en büyük endişem, son yıllarda birlikte çalışarak silahsızlanma için oluşturduğumuz yapının tartışmaya açılacak olması. Silahsızlanma sürecinde bir geriye gidiş sözkonusu. Buna Sayın Putin’in Avrupa Konvansiyonal Silahlı Kuvvetler Antlaşması’nın askıya alınacağını duyurması da dahil. Biz uluslararası devletler topluluğunu bu konuda tekrar mantıklı biçimde davranması için harekete geçirmeye çabalıyoruz. Bu nedenle de bu antlaşmaya imza koyan bütün ülkeleri bu konuda görüş alışverişinde bulunmak ve inşa ettiğimiz bu sistemin nasıl kurtarılacağını tartışmak için Berlin’e davet ettik. Rusya Berlin’deki konferansa geleceğini açıkladı. Bu bile bir adım.

- Sayın Dışişleri Bakanı sizin bakış açınıza göre DW Almanya’nın yurtdışındaki medya ve kültür alanındaki çalışmalarında nasıl bir rol oynuyor?

Frank-Walter Steinmeier: Bence çok merkezi bir rol oynuyor. DW bizim için önemli çünkü dışişleri bakanı, onun temsilcileri ya da parlamenterlerin zaman zaman ziyaret ettiği bölgelerde DW her gün yayın yapıyor, sesini duyuruyor. DW’nin yaptığı günlük yayınlarla insan haklarının korunması ve demokrasinin güçlenmesine katkı sağlaması, beni çok sevindiriyor. Bunun sürekli olarak dile getirilmesi bence gerekli.