1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM'den Erdoğan'a "çekilme kararını geri al" çağrısı

23 Mart 2021

Türkiye'ye, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını geri alma çağrısı yapan BM İnsan Hakları Komiserliği, muhalefete artan baskıyı ve siyasi karar alma süreçlerine demokratik katılım eksikliğini eleştirdi.

Fotoğraf: Adem Altan/AFP/Getty Images

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komiserliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını geri alma çağrısı yaptı.

Sözcü Liz Throssell tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'ye sözleşmeden çekilme kararını geri alma, sivil toplum ve kadın gruplarıyla istişareler yürütme, Türkiye'deki tüm kadınlar ile kızların güvenliğini ve haklarını desteklemeye ve korumaya dönük somut çaba gösterme çağrısı yapıyoruz" ifadelerine yer verildi.

Throssell, kadınları hedef alan her türlü şiddetle mücadale edilmesini öngören sözleşmeden çekilme kararının mecliste görüşülmeden, kadın hakları savunucuları ve sivil toplumla tartışılmadan alınmasını eleştirdi, bunun aynı zamanda Türkiye'deki kamusal alanın daralmasının bir göstergesi olduğuna, siyasi karar alma süreçlerine anlamlı ve demokratik katılımın yokluğuna da ışık tuttuğuna işaret etti.

Türkiye'nin İstanbul'da kabul edilen sözleşmenin müzakerelerinde aktif bir rol üstlendiğine, hatta sözleşmeyi imzalayan ilk ülke olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bu, çekilme kararını daha da şoke edici kılıyor" denildi.

"Endişelerimiz derinleşiyor"

BM İnsan Hakları Komiserliği Sözcüsü Throssell, açıklamasında ayrıca son haftalardaki gelişmelerin, Türkiye'de insan hakları alanında gelinen nokta ile ilgili endişeleri daha da derinleştirdiğinin altını çizdi.

"Muhalefetteki siyasetçiler ve insan hakları savunucuları evlerine düzenlenen baskınlarla gözaltına alınıyor" diyen Throssell, Türkiye'de eleştirel olarak görülenlerin, terör ile ilişkilendirilmiş muğlak suçlamalarla hedef alınarak susturulmaya çalışıldığını aktardı.

HDP ve Gergerlioğlu tepkisi

Liz Throssell açıklamasında, "Terörle mücadele önlemlerinin uluslararası insan hakları hukuku ile uyumlu olma zorunluluğunu ve asla muhalifleri ezmek için kullanılmaması gerektiğini yineliyoruz" ifadelerine de yer verdi.

17 Mart'ta Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılmasına dönük girişimin başlatıldığına, bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle "terör propagandası" yapmakla suçlanan ve mahkum edilen HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin de aynı gün düşürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, Gergerlioğlu'nun mahkumiyet kararının uluslararası standartlara uymadığı vurgulandı.

Throssell, Gergerlioğlu hakkındaki adli kovuşturmanın, Türkiye'de terörle mücadele önlemlerinin kötüye kullanılması yönündeki yaygınlaşan trendin bir parçası gibi göründüğüne, temel özgürlükler ve insan haklarını gölgeleyen bu gelişmelerden de derin endişe duyulduğuna işaret etti.

Türkiye'de bu ayın başında insan hakları eylem planının kabul edildiğini hatırlatan BM Sözcüsü Throssell, Türkiye'nin uluslararası insan hakları hukuku bağlamındaki yükümlülüklerine uymasının büyük önem taşıdığının altını çizdi.

DW/ DA,JD

©️ Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik