Raporda özellikle Avrupa Birliği'nin kalkınma yardımı politikaları eleştirilerek, Avrupa Birliği ülkelerinin kalkınmakta olan ülkelere doğrudan bütçe yardımı yapmasının, bu yardımların amaca yönelik kullanılmasını zorlaştırdığı belirtiliyor.

2000 yılında hazırlanmıştı

Birleşmiş Milletler 2000 yılında 2015'e kadar yerine getirilmesi planlanan binyıl kalkınma hedeflerini belirlemişti. Sivil toplum kuruluşlarının çoğu, hedeflere ulaşmak için koyulan 15 yıllık sürenin yarısının geride kalmış olması nedeniyle bir bilanço çıkarıyor. Bu değerlendirmeler özellikle sağlık, aile ve hamile kadın sağlığı ile ilgili hedeflerin çok gerisinde olunduğunu gösteriyor. Toplantıda söz alan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'ndan Sietske Steneker, dünyada dakikada bir kadının hayatını kaybettiğini söyledi. Steneker, kalkınmakta olan ülkelerdeki kadınların durumuna dikkat çekerek, "Tahminlere göre dünya çapında dakikada bir kadın hamilelik sırasında meydana gelen rahatsızlıklar nedeniyle ya da doğum sırasında hayatını kaybediyor. Bu her yıl 500 bin, bir nesil süresince ise 10 milyon kadının ölümü anlamına geliyor. Üstelik bu kadınların yüzde 99'u hayata gözlerini kalkınmakta olan ülkelerde açıyor ve yine orada kapatıyor" dedi.

Avrupa ülkelerine eleştiri

Uzmanlar, bu ölümlerin çoğunun kalkınmakta olan ülkelerdeki kötü ekonomik koşullarla bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor. Birleşmiş Milletler'in binyıl kalkınma hedefleri 2000 yılında Birleşmiş Milletlere üye olan 192 ülke tarafından kabul edilmişti. Bu nedenle uzmanlar, ülkelere, kendi belirledikleri hedeflere sahip çıkma çağrısında bulunuyor.

Avrupa Parlamentolararası Nüfus ve Kalkınma Forumu Sekreteri Neil Datta, binyıl kalkınma hedeflerini Avrupa ülkelerine hatırlatmalarının bir nedeni olduğunu belirtti. Datta, "Avrupa Birliği, yani Avrupa Birliği Komisyonu ve 27 üye ülke, kalkınma yardımlarının yüzde 64'ünü karşılıyor. Norveç ve İsviçre gibi Avrupa Birliği'ne üye olmayan Avrupa ülkelerini de bu gruba kattığınızda, Avrupa ülkelerinin dünyanın her yanında yapılan kalkınma yardımlarının yüzde 70'ini karşıladığı ortaya çıkıyor. Yani Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen bin yıl kalkınma hedeflerine ulaşılıp ulaşılamayacağı büyük oranda Avrupa'nın başkentlerinde verilen kararlara bağlı" diye konuştu.

'Hükümetler sorumluluklarını yerine getirsin'

Avrupa Parlamentolararası Nüfus ve Kalkınma Forumu Sekreteri Neil Datta, Avrupa'nın kalkınma yardımı konusundaki duyarlılığına dikkat çekerken, bazı ülkelerin bu rakamları kasıtlı olarak yüksek gösterdiğini de söyledi. Datta'ya göre, mültecilere aktarılan yardımlar ya da ülkede okuyan yabancı öğrencilere verilen burslar bütçenin "kalkınma yardımı" kaleminde yer almamalı. Datta, bu konuda özellikle Almanya'nın kötü bir örnek teşkil ettiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Alman Dünya Nüfus Vakfı, Avrupa Birliği ülkelerini ayrıca kalkınmakta olan ülkelere proje üzerinden dolaylı yardım yapmak yerine, doğrudan bütçe yardımı yaptıkları için de eleştirdi. Avrupa Parlamentosu milletvekili Anne von Lancker, ülkelere doğrudan bütçe yardımı yapılsa bile, en azından yardımın devamı için bu ülkenin yardımları nasıl kullandığına bakılmasını istedi. Lancker, "Karşılaştığımız en büyük sorun şu: Yardım alan ülkeler sorumluluk sahibi olmalı derken, aslında kast edilen hükümetler. Yardımın dağıtılmasından sağlık bakanları, eğitim bakanları, parlamento ya da sivil toplum örgütleri değil, maliye bakanları sorumlu oluyor" dedi.