1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BNN: Sonuç parlak zaferlere alışkın AKP için yeterli değil

1 Nisan 2019

Türkiye’deki yerel seçimlerin sonuçları, Cezayir’deki protestolar ve Brexit Alman basınında ele alınan konular arasında bulunuyor.

Wahlen Türkei Erdogan
Fotoğraf: Reuters/M. Sezer

01.04.2019 - Alman basınından özetler

This browser does not support the audio element.

Stuttgarter Nachrichten gazetesinde Türkiye'de Pazar günü yapılan yerel seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın lideri olduğu AKP'nin elde ettiği sonuç ele alınıyor:

"Zafere alışkın olan Erdoğan'ın partisi AKP bugüne kadar Türkiye'de artan refah ile eş tutuluyordu. Ancak Pazar günü hükümeti ekonomik durgunluk, işsizlik ve paranın değer kaybetmesinden sorumlu tutan seçmenlerinin çoğu evde kalmayı veya rakip partilere oy vermeyi tercih etti. Eğer Erdoğan muhalefetin özellikle başkent Ankara'da elde ettiği zaferi itaatkâr yargının eliyle iptal ederse, ağır sorunlarla karşı karşıya kalır. Erdoğan hükümeti şimdiye kadar ekonomik krizin gerçek boyutlarını örtbas etti. Ama artık Erdoğan tamamen kaybetmeyi engellemek istiyorsa, ona göre davranması gerekiyor."

Karlsruhe'de yayımlanan Badischen Neuesten Nachrichten gazetesi ise yerel seçimlerde seçmenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşünmesi gereken bir ders verdiğini savunuyor:

"Erdoğan'ın partisi AKP, başkent Ankara'da iktidarı kaybetti, diğer il ve ilçelerde de iktidarı muhalefete vermek zorunda kaldı. Aynı zamanda kesin olmayan sonuçlara göre İstanbul'da iktidarını korudu, Kürt bölgelerinde puan kazandı. Diğer partiler için böyle bir sonuç kutlama yapmak için yeterli gelirdi ama parlak zaferlere alışkın AKP için yeterli değil."

Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Bouteflika ülkede haftalardır süren protestoların ardından hükümette değişiklik yaptı,  ancak gelen istifa taleplerini yerine getirmedi. Süddeutsche Zeitung Cezayir'deki protestoları ele alıyor:

"Şeffaf olmayan iktidar organında yapılan hamle ile insan haklı olarak tatmin olmak istemiyor. Genç nüfus haklı olarak gerçek reformlar ve demokrasi ile yolsuzlukların ve iktidardakilerin hırsızlığının son bulmasını talep ediyor. İsyanları, 2011 yılında bölgede etkili olan Arap Baharı'ndaki haysiyet çağrısını hatırlatıyor. Protestolar barışçıl ama gerilim artıyor. Ordu hâlâ kışlalarda ama polis göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve tazyikli su kullanıyor. Berlin'de de öz eleştiri yaparak şu sorunun sorulması gerekiyor, Almanya neden Cezayir'e hâlâ polis teçhizatı gönderiyor veya lisansla Fuchs tipi tankların üretilmesine izin veriyor?"

Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması için hazırlanan Brexit anlaşmasının Avam Kamarası'nda üçüncü kez reddedilmesi ile Brexit sürecindeki belirsizlik sürüyor. Regensburg'da yayımlanan Mittelbayerische Zeitung, Brexit ile ABD Başkanı Donald Trump arasında bir karşılaştırma yapıyor:

"Brexit de Trump da, küreselleşmenin gerçek ve sanal kaybedenlere karşı geçmişte yeterli hassasiyeti göstermeyen siyasi yapıya yönelik popülist bir öfkenin sonuçları. Anglosakson demokrasiler, özelleştirmede hızla ilerleme sağlarken, sosyal ağları en radikal şekilde parçalarken, eğitim ve sağlığın en iyi kazananların ayrıcalığı haline getirirken, toplumun diğer kesimlerine kemerleri daha da sıkma çağrısı yaptı. Böyle bir iklimde, sonunda aklın galip geleceğini söylemek artık mümkün değil. Bu nedenle Büyük Britanya'da Brexit'in anlaşmasız gerçekleşmesi kadar ABD'de de Trump'ın yeniden seçilebileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor."

© Deutsche Welle Türkçe

DW,AFP,dp/JD,HT