Boğaziçi Üniversitesi'nde kız çocuğunun öldürülmesine tepki
31 Ağustos 2025
İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi kampüsündeki bir kafede 15 yaşındaki Hilal Özdemir'i öldürdükten sonra intihar eden 20 yaşındaki Ayberk Kurtuluş'un çok sayıda suç kaydı olduğu ortaya çıktı.
DHA'nın haberine göre olay Cumartesi akşamı 19.30 sıralarında Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Yerleşkesi içerisinde bulunan kafenin önünde meydana geldi. İddiaya göre, Ayberk Kurtuluş tartıştığı kız arkadaşı Hilal Özdemir'i silahla ateş ederek öldürmesinin ardından intihar etti. Çevrede inceleme başlatan polis ekipleri, olay yerinde ele geçirilen tabancanın ruhsatsız olduğunu belirledi.
Hilal Özdemir'in kafede çalıştığı, Özdemir'in peşinden gelen Ayberk Kurtuluş'un ise eski erkek arkadaşı olduğu öğrenildi. Medyada çıkan haberlere göre Kurtuluş'un 24 adet suç kaydı bulunuyordu. Bazı kaynaklar ise suç kaydı sayısını 18 olarak veriyor. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Boğaziçi Üniversitesi yönetimi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, olaydan "üzüntü" duyduğunu belirterek "Savcılık tarafından yürütülen adli soruşturmayla ilgili Üniversitemiz gerekli iş birliğini yerine getirmektedir. Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet, acılı ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Eli silahlı bir kişi kampüse nasıl girebildi?"
Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde bir kız çocuğunun bir erkek tarafından öldürülmesi sosyal medyada tepkiyle karşılanırken, "elinde silah olan bir kişinin" kampüse nasıl girebildiği sorusu gündeme geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği Kurulu resmi X hesabından cinayete tepki göstererek, "Kampüsteki güvenlik önlemleri yanlış politikalarla alınırken, kadın cinayetleri kampüste gerçekleşebiliyorken, kız çocukları 15 yaşında çalışıyorken talebimiz net: kadınlar ve kız çocukları başta olmak üzere herkes için güvenli kampüsler istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Açıklamada, "Kampüslerin güvenliği bahanesi altında öğrencilere yıllardır baskılar" uygulandığı belirtilerek, Taşoda Festivali'nde öğrencilerin çantalarının x-ray cihazlarından geçirildiği, "kayyumlar tarafından kampüsün dört bir yanına yerleştirilen kameraların 'kadınların güvenliği' kılıfıyla meşrulaştırılmaya" çalışıldığına dikkat çekildi.
"Para için düğün salonuna çevrilen kampüste, güvenlik sağlanamadı; silahlı bir kişi içeri girebildi" diyen Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği, "Kampüste güvenlik önlemleri kimin için işliyor?" diye sordu.
Açıklamada, cinayetin işlendiği Kennedy Lodge'un Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının düğünlerini yapabildiği bir mekan olduğu ve bunun bir gelenek haline geldiği belirtilerek, "Ancak kayyumluk döneminde bu gelenek değiştirildi ve bina, yalnızca mezunlara değil, ücreti karşılandığı sürece herkesin kullanımına açıldı ve kayyumun elinde kiralık bir ticari salona dönüştürüldü" denildi.
Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği bu akşam saat 19.30'da kampüsün güney kapısında cinayeti protesto için eylem çağrısında bulundu.
Siyaset bilimci Seren Selvin Korkmaz sosyal medyada tepkisini "Düğünlere kiralanmaya başlayan kampüsteki Kennedy Lodge’da 15 yaşında bir çocuk işçi…Çocuk işçiliği, kadın cinayeti, 'güvenlik' meselesini sadece kendine itiraz edenlere işleten bir üniversite yönetimi. 'Boğaziçi yönetilemiyor' derken bunlar anlatılıyordu. Sonucu çok vahim oldu" sözleri ile dile getirdi.
Gazeteci İsmail Saymaz da, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında "Hocaların, öğrencilerin ve mezunların eylem yaparlar diye sokulmadığı Boğaziçi Üniversitesi'ne eli silahlı bir katil nasıl girebiliyor?" sorusunu dile getirdi.
"Kampüse giriş yasaklarını tanımıyoruz"
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Tuna Tuğcu kendisinin ve İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Ünal Zenginobuz'un altı ay boyunca kampüse girmesine yasak getirildiğini belirten Tuğcu, "Birçok Boğaziçi mezunu yasaklı. Ve 18 sabıkası olan eli silahlı serseri kampüste cinayet işliyor" dedi. Tuğcu, "Bugün itibariyle kampüse giriş yasaklarını tanımıyoruz" sözleri ile tepkisini gösterdi.
"Öldürülen 15 yaşında çocuk işçidir"
Ezilenlerin Hukuk Bürosu ise paylaşımında Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin açıklamasındaki "sivil bir vatandaş" ifadesine tepki gösterdi.
Ezilenlerin Hukuk Bürosu, "Boğaziçi Üniversitesi'nin kamuoyuna yapmış olduğu 'Üniversitemizin Güney Kampüsü Kale Kapısı'nda sivil bir vatandaşın silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiği'' açıklamasında bahsi geçen sivil vatandaş değil, 15 yaşında çocuk işçidir" dedi.
DW,DHA / JD,ET