1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Boğaziçi protestoları: Rektör Danışmanı istifa etti

6 Ocak 2021

Öğrenciler, Prof. Melih Bulu’nun atanmasına karşı protestolarına yerleşke içinde devam ediyor. Rektör Danışmanı Zafer Yenal da istifa ettiğini duyurdu.

Fotoğraf: Ozan Kose/AFP/Getty Images

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak üniversite dışından ve daha önce AKP milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu'yu ataması üzerine başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Üniversite öğrencilerinin yerleşke içinde yaptığı eylemler sırasında, rektörlük odasının penceresinden öğrencilere el sallayan Bulu'yu eylemci öğrenciler protesto etti.

Bu arada Boğaziçi Üniversitesi Mezunları da bir bildiri yayınlayarak rektörün atama ile değil seçim yoluyla belirlenmesi için imza kampanyası başlattı. Bildiride, "Mezunu olduğumuz Boğaziçi Üniversitesi'nin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden 1 Ocak 2021 tarihli rektör atamasını kabul etmiyoruz" ifadesi kullanıldı.

Rektör Danışmanı Zafer Yenal istifa etti

Boğaziçi Üniversitesi'nde protestolar hız kesmeden devam ederken, Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Zafer Yenal istifa ettiğini duyurdu. 

Linkedin hesabından istifasını duyuran Yenal, "Gülay Barbarosoğlu’yla başlayıp Mehmed Özkan'la devam eden, 2016 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi'nde sürdürmekte olduğum Rektör Danışmanlığı görevimden 2 Ocak 2021'de istifa ettim. Bir daha kapıları kelepçelenmiş üniversite görmemek için iyilik adına, güzellik adına daha sıkı çalışmaya devam edelim"  ifadelerini kullandı.

Hukuk örgütlerinden protestolara destek

Öte yandan aralarında Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Demokrasi için Hukukçular gibi çok sayıda örgüt ortak bir yazılı açıklama yaparak "Öğrencilerin haklı taleplerinin yanındayız. Demokratik kurumlara, halk iradesine ve akademiye iktidar zoruyla dayatılan kayyum uygulamalarına son verilmesi, gözaltında işkence ve hukuk dışı uygulamaların sona erdirilmesi ve sorumlular hakkında soruşturma açılması, tüm öğrencilerin koşulsuz serbest bırakılması gerektiğini yineliyoruz" ifadelerine yer verdi.

Açıklamada ayrıca, "gözaltına alınan öğrencilerden ikisine, insan onuruna aykırı ve işkence olarak çıplak aramanın dayatıldığı" ve "polislerin öğrencileri zorla yere yatırarak pantolonlarını yırttığı" öne sürüldü. "Kayyum rektöre karşı öğrencilerin yanındayız!" başlığı ile yapılan açıklamada, "Uzun bir zamandır hukuksuzca yürütülen kayyum siyaseti iktidar tarafından olağanlaştırılmış ve bu yöntem belediyelere, üniversitelere ve hatta derneklere kadar toplumun tüm iradesine karşı bir saldırı aracı olarak halen kullanılmaktadır" denildi.

Bahçeli: Başı ezilmesi gereken bir komplo

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Boğaziçi Üniversitesinden bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenildiğini" ve bunun "başı ezilmesi gereken bir komplo" olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Melih Bulu'nun "meşru ve hukuken geçerli" bir şekilde atandığını ifade eden Bahçeli, "Boğaziçi Üniversitesi’ne meşru ve hukuken geçerli bir rektör atamasını gerekçe olarak gösterip Türkiye'nin boğazını sıkmak isteyenler terörizmin piyonları, öğrenci kılıklı bölücülerdir. CHP’nin İstanbul İl Başkanı'yla Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bölücü ve yıkıcı odakların mihmandarı olmaları kepazeliktir ve fiilleri Cumhuriyet Savcılarının görev alanına girmektedir" dedi.

Özel: Üniversiteye kelepçe vuruldu

Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grup Başkanvekili Özgür Özel ise Türkiye Büyük Millet Meclisinde düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdi.

Boğaziçi Üniversitesinin kapısına kelepçe takılması ile ilgili olarak "2021 yılında Türkiye’den bu fotoğrafı dünyaya servis edene yazıklar olsun. Bu kelepçe önce Tayyip Erdoğan’ın zihninde takıldı. Adamın üniversiteye bakışı, yaklaşımı bu. Her şeyi ben bilirim her şeyi ben yaparım diyorsun ya, işte bunu sen yaptın. Hepimizi dünyaya rezil ettiniz" ifadesini kullandı.

Boğaziçi Üniversitesinin 1868'den beri bilime, akla ve her türlü tartışmaya açık kapısına polis tarafından kelepçe vurulduğunu dile getiren Özel, "Bu 2015’ten önce olsaydı bu kelepçeyi takan polisleri, emniyet müdürünü, içişleri bakanını hepsini FETÖ’cülükle yaftalar kendilerini bu işten temizlerlerdi. Şimdi bu kelepçeyi takanlar kimler?" dedi.

36 kişi gözaltında

Bugün sabah saatlerinde "2911 sayılı Kanun'a muhalefet" ve "görevli memura mukavemet" suçlarını işledikleri tespit edilen şüphelilere yönelik 33 adrese yapılan eş zamanlı operasyonlarda gözaltına alınanlarla birlikte, eylemlerle ilgili gözaltına alınanların sayısı 36'ya yükselmiş oldu.

DHA,DW / ET, AI, HS

© Deutsche Welle Türkçe