1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Brexit dramında son dönemeç

29 Ocak 2020

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasını öngören anlaşma Avrupa Parlamentosu'nda da kabul edildi. İngiltere Cuma gece yarısı Birlik'ten çıkıyor.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Kappeler

Avrupa Parlamentosu'nda (AP), Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere arasında imzalanan Brexit anlaşması 49 ret ve 13 çekimser oya karşılık 621 milletvekilinin "evet" oyuyla kabul edildi.

Böylece Brexit'in önündeki son engelin de kalktığına işaret eden Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı David McAllister, İngilizlerin AB'den çıkışının artık resmi olarak kesinleştiğini dile getirdi.

Oylama sırasında hüzünlü bir ortamın olduğunu belirten McAllister, Brexit'le birlikte 73 İngiliz parlamentere de AP'de veda etmek zorunda kalacaklarını söyledi.

Hiçbir Avrupa yanlısı için bu oylamanın kolay olmadığını belirten Sosyal Demokrat Alman parlamenter Gabriele Bischoff da "Bu oylama günü, popülist kibirli seçkinlerin düşüncesizliğinin yol açabileceği sonuçlar konusunda bir uyarı olmalı" diye konuştu.

İngiltere'nin Avrupa Birliği nezdindeki büyükelçisi Tim Barrow da Twitter'dan yaptığı paylaşımda, Birleşik Krallığın AB'den çıkarken anlaşmada yer alan bütün yükümlülükleri yerine getireceğini belirtti.

Avrupa Parlamentosu'nda Brexit oylaması Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Kappeler

47 yıl sonra ayrılık

İngiltere, Cuma gece yarısı 47 yıllık üyeliğinin ardından Avrupa Birliği'nden ayrılacak ilk ülke olacak. İngiltere ve AB arasında uzun pazarlıklar sonrası imzalanan anlaşma, her iki taraftaki vatandaşlık haklarını ve Londra'nın mali yükümlülüğünü düzenliyor. Ancak İngiltere, öngörülen geçiş dönemi uyarınca bu yılın sonuna kadar iç pazarda ve Gümrük Birliği'nde kalmaya devam edecek. Taraflar bu süre içinde de yeni bir ticaret anlaşması üzerinde çalışacak.

Anlaşma, İngiltere'de yaşayan 3 milyon 200 bin AB vatandaşı ile AB ülkelerinde yaşayan 1 milyon 200 bin İngiliz'in haklarını kapsıyor. Bu kişiler bulundukları ülkelerde şimdiye kadar olduğu gibi yaşamaya ve çalışmaya devam edebilecekler. Taraflar Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda arasındaki sınırın da Brexit sonrası açık kalmaya devam etmesi konusunda uzlaşmıştı. 

Maas'dan Londra'ya uyarı

AB, geçiş dönemi sonrası İngiltere ile ilişkilerinin nasıl olacağını da tartışıyor. AB ve İngiltere arasında sıkı bir işbirliği olması gerektiğini söyleyen Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ancak Zeit Online haber portalına yazdığı makalede Londra'yı damping yapmaması ve haksız rekabete kalkışmaması konusunda uyardı.

Maas, İngiltere'nin geri dönme ihtimalini de açık bırakarak "Sizin için her zaman yer var, Brüksel'deki masamızda ve kalbimizde" diye sözlerini sürdürdü.

İskoçlar yine referanduma gitmek istiyor

İskoçya Bölgesel Parlamentosu, Birleşik Krallık'ın Cuma günü Avrupa Birliği'nden ayrılacak olması nedeniyle bir kez daha bağımsızlık referandumu yapılmasını istiyor. Parlamentoda yapılan oylamada bölgesel hükümetin yeni referandum girişimi 64'e karşı 54 oyla kabul edildi.

İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon, Cuma günü gerçekleşecek Brexit'e atıfla, AB üyeliğini ve üyeliğe bağlı tüm hakları kaybetmelerine iki gün kaldığını belirtti.

İskoçların bağımsızlık referanduma gitmeleri ancak Londra'dan çıkacak onayla mümkün. Ancak İngiltere Başbakanı Boris Johnson 2014 yılındaki referandum sonucunun net bir yanıt olduğunu belirterek ikinci bir referanduma onay vermeyeceğini belirtmişti.

dpa,AFP,Reuteres/HS,GA

©Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster