1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Brexit'te ikinci tur başladı

17 Temmuz 2017

Britanya ile AB arasındaki ayrılık görüşmelerinin ikinci turu Brüksel'de başladı. İşte beş soruda ayrılık süreci...

Symbolbild EU Großbritanien Flaggen
Fotoğraf: Getty Images/AFP/O. Scarff

Büyük Britanya'nın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasıyla ilgili görüşmelerin ikinci turu Brüksel'de başladı. Görüşmelerde ilk kez olmak üzere, 2019 yılında Britanya'nın AB üyeliğini sona erdirecek olan somut konular ele alınacak. Bu konuların başında Britanya'da yaşayan AB vatandaşlarıyla AB ülkelerindeki Britanyalıların statüsü, AB'nin mali talepleri ve Kuzey İrlanda ile AB arasındaki sınırın durumu geliyor.

Şimdiye kadar ne yapıldı?

23 Haziran 2016'da Britanyalılar referandumla AB'den ayrılma kararı aldılar. 29 Mart 2017'de Başbakan Theresa May Brüksel'e resmen 'boşanma' başvurusunda bulunarak ayrılık pazarlığı için öngörülen iki yıllık süreyi başlatmış oldu. Süreç Britanya'daki 8 Haziran erken genel seçimleri nedeniyle 'beklemeye' alındı. Seçim sonucu May'in beklediği gibi çıkmadı ve Muhafazakâr Parti parlamento çoğunluğunu kaybetti.

Görüşmelere kim katılıyor?

Dışarıdan destekle ayakta duran Theresa May hükümetini Brexit Bakanı David Davis temsil ediyor. AB Komisyonu baş müzakereciliğe Fransız Michel Barnier'i atamıştı. Müsteşar Oliver Robbins ve Barnier'in Alman yardımcısı Sabine Weyand beraberlerindeki uzmanlarla birlikte ayrılma sürecinin en zor konularınnı ele alıyorlar.

Ne görüşülüyor?

AB şu üç başlığın sonbahara kadar karara bağlanmasını istiyor: Britanya'da yaşayan 3,2 milyon AB vatandaşı ile AB'de oturup çalışan 1,2 milyon Britanya vatandaşının statüsüne açıklık getirilmesi, Britanya'nın AB üyeliği döneminden kalma mali yükümlülükleri (100 milyar euroyu bulduğu tahmin ediliyor) ve İrlanda Cumhuriyeti ile Britanya'ya bağlı olan Kuzey İrlanda arasındaki sınırın mümkün mertebe 'geçirgen' kalması. Barnier her üç konuda da somut ilerleme sağlanmasının gerektiğini söylüyor.

Tartışmalı konular

Britanya hükümeti kalma hakkıyla ilgili ayrıntılı öneride bulundu. Buna göre, Britanya'da yaşayan bütün AB vatandaşlarına 'garantili statü' kazanma ve Britanya'da kalma fırsatı tanınacak. AB bu öneriyi yeterli bulmuyor. Kritik noktalardan biri başvuruda bulunma hakkı. Başvurunun ret edilmesi mümkün. 'Özel statü' yurtdışında uzun süre kalınması durumunda kaybedilebilecek. Ailelerin birleştirilmesi ve yargı yolu da tartışmalı konular arasında. AB vatandaşları, ayrıldıktan sonra da Britanya'yı Avrupa Adalet Divanı'nda dava edebilecekler mi? AB, bunun vazgeçilmez bir şart olduğunu söylüyor. Britanya ise 'asla olmaz' diyor.

Britanya AB'nin diğer öncelikli talepleri hakkında henüz kesin tutum almadı. Dışişleri Bakanı Boris Johnson'un AB'den gelen tazminat talebini elinin tersiyle itmesine tepki gösteren Barnier "Birleşik Krallığın mali yükümlülüklerinin varlığını kabul etmesi gerekir" dedi. Medyada Londra yönetiminin bu konuda yumuşadığına dair haberler çıktı.

Görüşmelerin nasıl seyretmesi bekleniyor?

AB tarafının muhtemel engellemelere ve kuru gürültülere karşı hazırlıklı olduğu anlaşılıyor. Sonbahara kadar sürecek olan ilk tur görüşmelerin skandala yol açma ihtimali de var. Her şey yolunda giderse AB 27 Ekim'de, ya da en geç Aralık ayında ikinci aşamaya yeşil ışık yakacak ve sıra Britanya ayrıldıktan sonra AB ile eski üyesi arasındaki ilişkilerin düzenlenmesine gelecek.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, dpa/AG, BK

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik