1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dündar Almanya'da Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor

6 Ağustos 2018

Almanya’da gazeteci Can Dündar’ın da aralarında bulunduğu bir grup isim, devlete, özel bilgisayar ve akıllı telefonları gözetleme imkânı veren yasaya karşı Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/R. Hirschberger

Almanya’da “Devletin Truva Atı” adıyla anılan uygulama, resmi güvenlik birimlerinin; kişi, şirket veya kurumların bilgisayar ve akıllı telefonlarına gözetleme yazılımı yüklemesine olanak tanıyor. Uygulamaya dair yasanın 2017’de Federal Meclis’ten geçmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl sonra, bir grup isim yasanın “dijital güvenliği tehlikeye düşürdüğü” gerekçesiyle Federal Anayasa Mahkemesi’ne şikâyette bulunmaya hazırlanıyor. Almanya’da yaşayan Türk gazeteci Can Dündar, Alman Birinci Televizyonu’nun (ARD) doping uzmanı Hajo Seppelt, Yeşiller Partisi’nin Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Konstantin von Notz ve Berlinli bir avukatın Anayasa Mahkemesi’ne yapacağı şikâyetin koordinasyonunu ise Özgürlük Hakları Cemiyeti (GFF) adlı kurum üstleniyor.

Yazılı şikâyetin birkaç gün içinde Karlsruhe’deki Federal Anayasa Mahkemesi’ne sunulması planlanıyor. Yasayla ilgili şikayetin iki ayağının olduğunu belirten GFF Başkanı Ulf Buermeyer, öncelikle uygulamanın tekrar sınırlandırılmasını talep ediyor. 2009’dan bu yana çok kısıtlı bir biçimde terörle mücadele alanında kullanılan uygulamaya, 2017 yılında çıkan yeni yasa ile daha geniş bir çerçeve tanınmış ve iltica başvurularında yolsuzluktan uyuşturucu ticaretine kadar birçok alanda “Devletin Truva Atı”nın devreye girmesine yeşil ışık yakılmıştı.

“Truva Atı”nı kullanan makamlar, güvenlik açıklarını bildirmiyor

Buermeyer, yasayla ilgili şikâyetin diğer ayağının ise, “Truva Atı”nı kullanan yetkili makamların, yazılım veya donanımda tespit ettikleri güvenlik açıklarını üretici firmalara haber vermemesi olduğunu söylüyor. “Truva Atı”nı bir yıldır daha kapsamlı bir şekilde kullanan yetkililerin, bu açıklardan kendileri yararlanabilmek amacıyla üretici firmalara haber vermediğini belirten GFF Başkanı, sadece Federal Kriminal Dairesi’nin değil, aynı zamanda üçüncü şahısların da bu zayıf noktaları kullanabileceği uyarısında bulunuyor.

Almanya’da resmi güvenlik birimlerine, özel bilgisayar ve akıllı telefonları gözetleme imkânı veren uygulama “Devletin Truva Atı” adıyla anılıyor.Fotoğraf: Imago

“Neredeyse can güvenliği de dijital güvenlikten geçiyor”

Almanya’da “Devletin Truva Atı” olarak anılan yasal uygulama nedeniyle Federal Anayasa Mahkemesi’ne gitmeye hazırlanan Özgürüz Eş Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “özelde gazeteciler, genelde de tüm yurttaşlar için dijital güvenliğin günümüzde can güvenliği kadar önem kazandığına” dikkat çekti. “Neredeyse can güvenliği de dijital güvenlikten geçiyor, özellikle de Türkiye türü ülkelerde” diyen Dündar, “Çünkü bu yolla devlet veya kötü niyetliler, senin nasıl bir haber hazırlığı içinde olduğunu, hangi haber kaynaklarıyla temas içinde olduğunu, nasıl bir ekiple bunları yürüttüğünü öğrenebiliyor. O yüzden bizim bunları koruyor olmamız son derece önemli ve de hayati” ifadesini kullandı. Dündar, “Truva Atı”nı kullanan yetkili makamların, yazılım veya donanımda saptadıkları güvenlik açıklarını üretici firmalara haber vermemesi ile ilgili olarak ise, “Eğer burada devlet bir açık saptıyor da buna müdahale etmiyorsa veya bundan bizi haberdar etmiyorsa, bir anlamda bizi korumasız bırakıyor demektir. Ve korumasız bırakması aynı zamanda can güvenliğini tehdit anlamına gelir” dedi. Dündar, casusluk yazılımlarının başka ülkelere ihracatının yol açtığı sorunlara da dikkat çekti ve bu tür yazılımlarla Türkiye’de birçok kişinin insan haklarının ve haberleşme hürriyetinin ihlal edilmesine, mahremiyetine girilmesine imkân tanındığını söyledi.

“Amacım, dijital güvenliğin sağlanmasına yardımcı olmak

Gazeteci Can Dündar, Federal Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak bu şikâyete dâhil olmaktaki temel amacının, “Başta gazetecilerin, ama genelde yurttaşların mahremiyet hakkına saygı ve dijital güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olmak ve bunun için yasal düzenlemelerin önünü açmak” olduğunu söyledi.  

Federal Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak şikâyeti koordine eden Özgürlük Hakları Cemiyeti Başkanı Buermeyer de şikâyette bulunacak her ismin, yasadaki sorunlu noktalardan muzdarip olduğunu belirtiyor. Dündar’ın sürekli hacker’ların saldırısına uğradığını ifade eden Buermeyer, Rusya’daki sistematik doping olgusunu gün ışığına çıkardığı için Rus yetkililerin tepkisini çeken Alman gazeteci Seppelt’in de benzer saldırılara hedef olduğunu söyledi. Özgürlük Hakları Cemiyeti Başkanı, Alman makamlarının dijital güvenlik konusunda tespit ettikleri açıkları kendilerine saklamalarının, hacker’ların da bu açıklardan yararlanmasına imkân sağladığını ve bu tür saldırılara hedef olan kişileri tehlikeye attığını vurguladı.

DW,AFP / AÜ,CÖ

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik