Güney Afrika Cumhuriyeti'nin en büyük ikinci kenti Cape Town kuraklık ve susuzlukla boğuşuyor. Yağış azlığı nedeniyle barajların kuruduğu kentte, günlük su kullanım miktarı kişi başı 50 litreyle sınırlandırıldı.
Reklam
Şiddetli kuraklık ve susuzluk nedeniyle Cape Town'da 11 Mayıs'ta vanaların tamamen kapatılması gündemde.
Eğer bu önleme başvurulsa, halk sadece polis gözetimi altında şehrin 200 noktasında kurulacak depolardan su temin edebilecek. Günlük kişi başı su tüketimi de 25 litre ile sınırlandırılacak. 25 litre uzmanlara göre bir insanın günlük hijyen ihtiyacını sağlayabilecek minimum su miktarı. Almanya'da kişi başına günlük su kullanımı ise 120 litre.
En fazla iki dakika duş
Öte yandan yetkililer su tasarrufu için bir bizi öneride de bulundu. Bunlar arasında duş süresinin iki dakika ile sınırlandırılması, duşta kullanılan su ile tuvalet rezervuarının doldurulması gibi tavsiyeler yer alıyor.
Geçtiğimiz üç kış boyunca yeterli yağış almayan Cape Town'da günde toplam 550 milyon litre su tüketiliyor. Tüm önlemler sayesinde bu miktarın 450 milyon litreye düşmesi amaçlanıyor.
Cape Town Belediye Başkanı Patricia De Lille "Kent sakinlerinin çoğu, durumun aciliyetinden habersiz gibi görünüyor. Vanaların kapanabileceğine inanmıyor gibiler" diyor.
Suçlusu iklim değişikliği mi?
Cape Town Üniversitesi'nden çevre uzmanı Kevin Winter, bölgedeki susuzluğun iklim değişikliği nedeniyle yaşandığı görüşünde. Tek çarenin suyu idareli kullanmak olduğunu söyleyen uzman, "İklim değişikliğinin yan etkilerinin önüne geçecek planlar yapılmaya başlanmıştı ancak bunlar hep uzun vadeli planlardı. Etkiler beklediğimizden de önce görülmeye başlandı" diyor.
Cape Town'de yaklaşık 2 milyon insan yaşıyor. Her yıl yaklaşık 2 milyon turist de şehri ziyaret ediyor. Otel ve turistik konaklama tesislerinin bu kısıtlamalardan ne şekilde etkileneceği henüz kesinlik kazanmış değil.
Küresel risk raporu: Durum ciddi
Dünya'nın karşı karşıya olduğu en büyük tehlikeler neler? Dünya Ekonomik Forumu'nda bir araya gelen iş, siyaset, bilim, ve sivil toplumdan yüzlerce uzman bu sorunun cevabını aradı.
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/NASA
Olağandışı hava koşulları
Dünya Ekonomik Forumu'nun son raporunda uzmanlar ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump'ın öngörülemez politikalarına ve Brexit'in sonuçlarına ilişkin uyarıda bulunuyor. Bu senenin raporunda ilk sırada ise olağandışı hava koşullarının yarattığı riskler yer alıyor.
Fotoğraf: Getty Images/AFP/Str
Doğal afetler
Raporda ikinci sırada deprem, volkan patlamaları, toprak kayması, tsunami, fırtına, sel gibi doğal afetler yer alıyor. Aynı şekilde siber saldırılar ya da veri hırsızlığı da ciddi riskler barındırıyor. Listenin beşinci sırasında iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmaması ve iklim değişikliğine uyum sağlanamaması durumunda karşılaşabileceğimiz tehlikeler yer alıyor.
Fotoğraf: Reuters/Beawiharta
İklim değişikliği ve doğal tehditler
İklim ve doğa felaketlerine bağlı riskler bu seneki raporun tehlike sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Hazırlanan raporda sadece hali hazırda karşı karşıya olduklarımız değil, gelecek on yıl içerisinde büyük etkisi olabilecek tehlikeler de var.
Fotoğraf: picture alliance/AP Photo/Str
Büyük yıkım potansiyeli
Önümüzdeki on yılda en büyük yıkıma neden olabilecek tehlikeler arasında ilk sırada kitle imha silahları geliyor. Dünya Ekonomik Forumu'na göre nükleer, kimyasal ve biyolojik silah teknolojilerindeki gelişmeler uluslararası krizlere neden olup, önemli tahribatlara yol açabilir.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/B. Pedersen
Tek suçlu insan değil
İklim ve doğa felaketleri yakın gelecekte karşı karşıya olduğumuz riskler sıralamasında ikinci ve üçüncü sırada yer alıyor. Aynı durum iklim değişikliği ve onun yarattığı sonuçlar açısından da geçerli. Eğer insanlık iklim değişikliğine ve onun sonuçlarına uyum sağlayamazsa, önemli sonuçlar ortaya çıkabilir.
Fotoğraf: Hadi Mokhtarian
Büyük kuraklık
Benzer şekilde su krizlerinin de yıkıcı etkileri var. İçme sularının giderek azalması sadece insan sağlığını kötü yönde etkilemekle kalmıyor aynı şekilde ekonomi üzerinde de olumsuz sonuçlar doğuruyor.
Fotoğraf: Mehr News
Ekonomi için şimdilik tehlike yok
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehlikeler arasında "ekonomik riskler" ilk 5 arasında bulunmuyor. 2008'de yaşanan finansal kriz sonrasındaki dönemde menkul kıymetler piyasasındaki çöküş, mali krizler ve Çin'deki büyümenin yavaşlamasının etkileri sürüyordu. Bu risklerin halen devam ettiği inkar edilmese de geçmişteki kadar tehlikeli değiller.