AB Komisyonu, hukukçulardan oluşan bilirkişi heyetinin görüşü doğrultusunda anlaşmanın sadece AB kurumunu ilgilendirmediğine karar verdi. Bu kararla birlikte Kanada ve AB arasında yürürlüğe girmesi planlanan serbest ticaret anlaşması CETA'nın AB üyesi ülkelerin parlamentoları tarafından da onaylanması gerekiyor.

AB Komisyonu aslında CETA'yı sadece AB'nin yetki alanına giren bir anlaşma olarak sınıflandırmak istiyordu. Böylece anlaşma ulusal parlamentolarındaki onaylama sürecinin dışında tutulabilecekti.

Almanya ısrar ediyordu

Ancak Almanya ve Avusturya gibi bazı AB ülkeleri kamuoyundan gelebilecek tepkilere karşı parlamentoların onayının da alınmasında ısrar ediyordu. Almanya Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, Federal Meclis ve Federal Konsey'in onayı olmadan Almanya'dan anlaşmaya "evet" yanıtının verilmeyeceğini söylemişti.

Bu nedenle Gabriel'in lideri olduğu Sosyal Demokrat Parti (SPD), Komisyon'un kararını memnuniyetle karşıladı. SPD Genel Sekreteri Katarina Barley, "şeffaflığın sağlanması için üye ülkelerin geniş çaplı katılımının iyi bir gelişme olacağını" vurguladı.

Reddedilme riski yüksek

Öte yandan CETA Anlaşması'nın tek tek parlamentolar tarafından onaylanacak olması reddedilme riskini artıyor. Yeşiller, Sol Parti ve tüketiciyi koruma kuruluşları ABD ve Kanada ile serbest ticaret anlaşmaları yapılmasına karşı çıkıyor.

CETA'nın ekim ayında yapılacak AB - Kanada Zirvesi'nde kabul edilmesi bekleniyordu, ancak anlaşma ile ilgili takvim şimdilik belirsiz. Anlaşma, Kanada ve AB arasındaki ticari ilişkilerin genişletilmesini ve ortaklıkların artırılmasını öngörüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/HS/NH