Cezayir'in başkenti Cezayir'in merkezinde art arda patlayan bombaların bilançosu, daha önce yaşanan saldırılarda olduğu gibi yine ağır oldu: En az 52 ölü, çok sayıda da yaralı. Başkentte, bomba yüklü araçlardan ilkinin bir okul otobüsünün yakınlarında Anayasa Mahkemesi binasının önünde, ikincisinin de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği yakınlarında patlatıldığı belirtildi.

Otobüste bulunanların kaçının kurtulduğu bilinmiyor, ancak yetkililerin verdiği bilgiye göre, hayatını kaybedenlerden en az 10'u Birleşmiş Milletler çalışanı. Cezayir'deki BM sözcüsü Ron Redman da bombaların hedefinin de BM olduğunu düşündüklerini dile getirdi. Redman, "Kanıt ortaya koyamıyoruz, ama bomba yüklü araçlardan birinin iki BM binası arasındaki caddede patlaması, hedefin BM olduğuna işaret ediyor" diye konuştu.

Uluslararası toplamdan tepki

Saldırılara uluslararası toplumdan da tepki geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, kısa bir süre önce ziyaret ettiği Cezayir'deki saldırıları "barbarca ve alçakça bir eylem" olarak nitelendirdi.

Washington yönetiminden yapılan açıklamada da saldırlar kınandı ve Cezayir'le terörle mücadele alanındaki işbirliğinin devam edeceği belirtildi. Avrupa Birliği de şiddetli saldırıları kınadı ve AB adına açıklama yapan Dönem Başkanı Portekiz, Cezayir yönetiminin yanında olduklarını ve bu saldırıların, terörün her ülkeyi her insanı hedef aldığını gösterdiğini kaydetti.

Sorumlusu El Kaide mi?

Peki bu patlayan bombaların arkasında kim var? Saldırıları şimdiye dek üstlenen örgüt olmadı, ancak daha önce yaşanan deneyimler akıllara yeniden El Kaide örgütünü getirdi. Zira 2000 yılından bu yana Cezayir'de çok sayıda saldırı düzenlenmiş ve bu eylemlerin çoğu, El Kaide'nin Kuzey Afrika kanadı olarak nitelenen ve kendini İslami Mağrip bölgesindeki El Kaide olarak niteleyen bir grup tarafından üstlenmişti.

Uzmanlar da Cezayir'deki radikal İslamcıların gücüne ve gücünün eskilere dayandığına işaret ediyor. Cezayir'de Salafistler olarak bilinen radikal İslamcılar ve Mısır'daki Mücahitler, Afganistan'daki Sovyet işgaline karşı savaşmak üzere oluşmuştu. 1989 yılında Sovyet birliklerinin çekilmesinden sonra, ülkeye dönenlerin çoğu Cezayir'de İslami bir rejim kurmak için mücadele etmeye başladı. Mısır ve Cezayir'de radikallere karşı alınan önlemler sertleştikçe de sıklığı artmaya başladı. Ve Cezayir'deki Salafistlerin öteden beri El Kaide lideri Usame Bin Ladin'le de bağlantılı olduğu biliniyor.