1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Cezayir'de istikrar arayışı

Rüdiger Maack12 Nisan 2004

Cezayir’de geçtiğimiz hafta yapılan seçimler, halen devlet başkanlığını yürüten Abdülaziz Buteflika’nın zaferiyle sonuçlandı. Cezayirli seçmen, bir zamanlar Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesi vermiş kuşağın son temsilcilerinden 67 yaşındaki siyasetçiyi tercih etti. Sözkonusu tercihin ardında, 90’lı yıllar boyunca dinci terörle savaşmış bir ülkenin istikrar ve huzur arayışı yatıyor. Rüdiger Maack'ın değerlendirmesi...

"Kuzey Afrika ülkesi Cezayir’de geçen hafta 18 milyon seçmen, 6 aday arasından devlet başkanlarını belirlemek üzere sandık başına gitti. Seçimin favorileri, halen bu görevi yürüten Abdülaziz Buteflika’yla, eski başbakanlardan Ali Benflis’di. Seçmenlerin yüzde 83’lük ezici bir kesimi, Buteflika’nın bir dönem daha devlet başkanlığını yürütmesi yönünde oy kullandı. ABD ve Fransa, Buteflika’nın göreve yeniden seçilmesinden duydukları memnuniyeti ifade ederken, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gözlemcileri, seçimlerin adil bir şekilde yapıldığını duyurdular.

Abdülaziz Büteflika, 90’lı yılların sonunda iktidarı askerlerden devraldığında terörizm ülkede zaten ricat halindeydi. Büteflika, terörizmle mücadele kapsamında, tartışmalı bir af programını devreye soktu. Ekonomi alanında ise Cezayir’de inşaat sektörünün patlama halinde, ülkenin her yerinde yeni konutlar yapılıyor. İstihdam piyasası da yine buna paralel şekilde gelişti. Ancak tüm gelişmeye karşın hala Cezayir ekonomisinin en önemli parçasını karaborsa.

Cezayirliler, Buteflika’yla birlikte istikrara da oy verdiler. Terör yıllarından sonra ülke bir nebze olsun huzura kavuştu. Yaşam kalitesi de yükseldi. Bu göstergeler, seçmen için önem taşıyor. Bukeflika seçim kampanyasında Cezayir’in artık uluslararası alanda yeniden sözü dinlenen bir devlet olduğunu vurgulayarak Cezayirlililer‘in milli taraflarına da seslendi.

Buteflika’nın seçimlerde aldığı yüzde 80’i aşkın oy ise doğu bloku ve Sosyalist ülkelerde yapılan seçimleri çağrıştırıyor. Yüksek oy oranı, Buteflika’nın bir yandan rakiplerine, diğer yandan da askerlere karşı konumunu güçlendirdi. Doğru, Buteflika’yı bir zamanlar ordu göreve getirmişti. Ancak Buteflika bir yandan af yasasıyla, diğer yandan askerleri rahatsız eden diğer uygulamalarıyla generallerle arasındaki köprüleri çoktan attı.

Seçim sonuçları, Buteflika’nın siyasi çizgisini dilediğince sürdürmesini ve iktidarını daha da geliştirmesini mümkün kılacak. Birçok valilik görevine zaten daha önce kendi çevresinden kişileri atamıştı, yargıçların büyük bölümüyse sözünden çıkmıyor.

Ancak Buteflika’ya oy verirken huzur ve istikrar arayan seçmen düş kırıklığına uğrayabilir. Buteflika, büyük ihtimalle Cezayir demokrasisini tasfiye edecektir. Cezayir lideri, hemen seçimlerin ardından devlet başkanlığı makamının yetkilerinin genişletilebilmesi için anayasanın değiştirileceğini açıkladı. Buteflika döneminde bağımsız adalet ve bağımsız medya aramak da nafile bir çaba olacaktır. Cezayir’i önümüzdeki süreçte hiç de iyi uygulamalar beklemiyor doğrusu.

Buteflika, deyim yerindeyse hala geçmişte yaşayan bir kişi. 1962 yılında Cezayir’in bağımsızlığını Fransa’dan elde ettikten sonra devletin kendilerine ait olduğunu sanan kuşağın mensubu, bir ”Son Mohikan”. Cezayir’de önümüzdeki yıllarda ekonomide kısmi bir düzelme dahi beklenebilir.

Ancak Cezayirlililer, serbest piyasa ekonomisinin tüm kurallarıyla işlediği, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla çalıştığı huzur ve barış dolu bir ülkeyi boşuna bekleyeceklerdir. Buteflika’nın yeniden göreve seçilmesiyle birlikte Cezayir’in geleceğine ilişkin karar ertelenmiş oldu."