Yargıtay’ın, CHP’nin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki davanın "dokunulmazlığın sürdüğü" gerekçesiyle durdurulması istemini reddetmesinin ardından dikkatler CHP’nin tavrına ve Berberoğlu hakkındaki hukuki sürece çevrildi.

Berberoğlu’nun 24 Haziran’da yeniden milletvekili seçildiği ve Anayasa’nın 83'üncü maddesi uyarınca dokunulmazlığını yeniden kazandığı görüşündeki CHP, Berberoğlu’nun yargılanabilmesi için dokunulmazlığının tekrar kaldırılması gerektiğini ve bu sürede tahliye edilmesi gerektiğini savunuyor. CHP'nin bu nedenle Yargıtay’a itiraz sürecini başlattığını belirten anayasa hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu, “Anayasa gereğince, Berberoğlu’nun dokunulmazlığı TBMM’de tekrar kaldırılana kadar yargılamanın durması ve tahliye kararı verilmesi gerekir” diyor. Kaboğlu, CHP’nin itirazı sonrasında Yargıtay’dan nasıl bir karar çıkabileceği konusunda DW Türkçe’ye “Tahliye kararı çıkmak zorunda çünkü hukukun gereği budur. İtiraza Yargıtay’dan çıkacak karar doğrultusunda çok daha net bir değerlendirme yapılabilir” diyor. DW’nin ulaştığı AKP’li yetkililer ise sadece “Biz de hukuki sürecin takipçisiyiz” açıklamasında bulunuyor.

“Her türlü meşru hakkımızı kullanırız”

CHP'li Enis Berberoğlu’nun tutukluluk sürecini en yakından takip eden CHP’li Gürsel Tekin de sürece ilişkin planlarını DW Türkçe’yle paylaştı. “Bizim beklentimiz Yargıtay’dan yüzde 80 ihtimalle tahliye kararının çıkması durumundadır. Çıkmazsa, Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz. Orda ise yüzde 100 Enis Berberoğlu’nun lehine karar çıkacak” diyen Tekin, iç hukuk yollarının sonuç vermesinin sadece Berberoğlu için değil Türkiye’deki hukuk düzeninin geleceği için "hayati önemde" olduğunu vurguluyor. Tekin, “Arkadaşımız tutsak, adeta esir alınmış. Alman, Fransız gazetecileri serbest bırakan, ABD’yle papaz pazarlığı yapan hükümet, hukuku siyasallaştırmıştır. Hukuk sistemindeki bu rezalete son verilmelidir. Eğer Yargıtay’dan, Anayasa Mahkemesi’nden istediğimiz sonuçları alamazsak her türlü demokratik protesto hakkımızı kullanacağız” çıkışında bulunuyor. Tekin, Türkiye genelinde yapılacak protesto eylemlerinin nasıl olacağı konusundaki çalışmalarının sürdüğünü belirtirken, eylemlerin içeriğine dair sadece “Berberoğlu konusunda susmayacağımızı, Türkiye’de hukukun siyasallaşmasına izin vermeyeceğimizi herkes görecek” demekle yetiniyor.

Tekin, Yargıtay 16. Dairesi’nin Berberoğlu’nun "yargılamayı durdurma" isteğini reddetmesinin ardından, Berberoğlu davasının "daha kritik bir aşama"ya geçtiğine dikkat çekiyor. Berberoğlu’nun bu kararın ardından açık-kapalı görüşe çıkmama, dışarıyla haberleşmeyi kesme kararı aldığını hatırlatan Tekin, “Kendisiyle bir aydır görüşemiyoruz. Yüksek tansiyon rahatsızlığı var. İlaçlarını da almıyor. Sağlığı konusundaki endişelerimiz artıyor” diyor.

Daha fazlasını okumak için: CHP'li Berberoğlu'ndan pasif direniş kararı

AİHM yolu açık

Hukukçular da, Berberoğlu davasında Yargıtay’dan ya da Anayasa Mahkemesi’nden tahliye kararı çıkmaması durumunda davaya AİHM yolu göründüğünü söylüyor. TOBB Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Olgun Değirmenci, Berberoğlu’nun yeniden milletvekili seçildiği için dokunulmazlık kazandığı ve yargılanabilmesi için de mecliste dokunulmazlığının yeniden kaldırılması gerektiği yönünde Yargıtay’dan karar çıkmazsa davanın doğal olarak Anayasa Mahkemesi’ne, oradan da AİHM’e gideceğini söylüyor.

Eski cumhuriyet savcılarından Ömer Faruk Eminağaoğlu da dava için AİHM yolunun açık olduğuna vurgu yaparken, Yargıtay’dan çıkacak kararın her türlü şekilde tartışılabileceğine dikkat çekiyor. Eminağaoğlu “Yargıya güven o kadar sarsıldı ki, her yargı kararı beraberinde onlarca kuşkuyu getiriyor. Burada temel hedef, yargıdan kuşkulu kararlar çıkmasını önlemek olmalı. Berberoğlu davasının bu kadar tartışmalı hale gelmesi de, Türkiye’deki hukuk sorununun ulaştığı boyutun bir göstergesi. Tartışmalı yargı kararlarının hukukun üstünlüğü ilkesine tamiri mümkün olmayan zararlar verdiğini Türkiye’de siyaset ve yargının önde gelen isimleri artık görmeli ” eleştirisinde bulunuyor.

Neden tutuklanmıştı?

CHP milletvekili Enis Berberoğlu, MİT’e ait tırların durdurulmasıyla ilgili dava kapsamında 14 Haziran 2017’de tutuklanmıştı. Tutuklama kararı sonrası adliye koridorunda konuşan Berberoğlu, "Olmadık bir işten böyle bir mağduriyet yarattılar. Bunu yaratanlar utansın. Siz beni unutmayacaksınız, ben de sizi unutmayacağım" demişti. Mahkeme, Berberoğlu'nun "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçunu işlediğini açıklamıştı. Berberoğlu’nun MİT tırları görüntülerini Cumhuriyet Gazetesi’nin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar’a verdiği iddia ediliyordu.

Enis Berberoğlu, MİT TIR'ları davası kapsamında ilk olarak 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dava dosyası, itiraz üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne geldi. Sonrasında yaşanan hukuki trafikte dava dosyası yeniden ele alındı ve Berberoğlu hakkındaki hapis cezası 5 yıl 10 aya düştü. Berberoğlu hakkındaki yargılamanın durdurulması ve tahliye istemiyle Yargıtay’a yaptığı başvurunun 21 Temmuz 2018’de reddedilmesi üzerine bundan böyle mahkemelerde savunma yapmama ve dışarıyla iletişimi kesme kararı aldı.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe