CHP'de gündem 30 Haziran: Kılıçdaroğlu ne yapacak?
2 Haziran 2025
Belediyelere yönelik yargı kıskacına karşı mücadele eden ana muhalefet partisi CHP, 30 Haziran'daki kurultay davasından çıkacak karara kilitlenmiş durumda. Davada "mutlak butlan" (yok hükmünde) ilanı durumunda 4-5 Kasım 2023 kurultayı öncesine dönülmesi ve seçimi kaybeden eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yargı eliyle partinin başına getirilmesi ihtimali ile karşı karşıya.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ile başlayan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile genişletilen süreçte, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana CHP'li 11 belediye başkanı gözaltına alındı, altısı tutuklandı.
CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı ve 21'inci Olağanüstü Kurultayı ile ilgili iddialar üzerine açılan soruşturmalar kapsamında 26 Mayıs'taki ikinci duruşmada mahkeme tutanağında ilk kez "mutlak butlan" ifadesi yer alırken davacılar "kurultayın yok hükmünde olduğunun tespitini" istemişti.
Yeni duruşmaya doğru takvim daralırken Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkanlık koltuğuna oturmasını istemeyenlerin sosyal medyada tepkilerini dile getirmeye başlaması üzerine Kılıçdaroğlu uzun süren sessizliğini 30 Mayıs Cuma günü bozdu ve X hesabından bir paylaşım yaptı.
Kılıçdaroğlu, "Sessizliğimiz Suskunluk Değil, Sorumluluktur" diyerek başladığı paylaşımını "Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum: Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harim-i ismetinde boğmaya muktediriz" sözüyle bitirdi.
Eski Genel Başkan bu paylaşımının olduğu gece ayrıca iktidara yakın TGRT'ye de açıklama yaptı ve sosyal medyadaki son cümlesine dair "Bu ifade, parti içindeki çürümeye karşı bir gözdağı ve kararlılık beyanıdır" iddiasında bulundu.
Kılıçdaroğlu tarafı ne diyor?
Peki Kılıçdaroğlu gerçekten partiye yeniden dönme hesabı mı yapıyor?
DW Türkçe'nin Kılıçdaroğlu'nun çevresindeki farklı kişilerden aldığı bilgilere göre Kılıçdaroğlu ve ekibi de parti yönetimine yeniden gelmek için hazırlık yapıyor.
"Mutlak butlan" ilan edilmesi durumunda Kılıçdaroğlu'nun nasıl hareket edeceğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu'na yakın bir isim şunları söyledi:
"Kemal Bey'in (bu görevi) kabul etmemesi durumunda ne olacağı düşünüldü mü? Mevcut yönetim mahkeme kararı ile alınmış, Kemal Bey görev kabul etmemiş, ne olacak? Uzun süre yönetimsiz kalan partideki kaos ve karmaşa durumunun sorumlusu olarak yine Kemal Bey ilan edilecek."
Aynı isim mahkemenin mutlak butlan kararı vermesi durumunda genel başkanlığı Kılıçdaroğlu reddederse CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yine devam edemeyeceğini de belirterek "Kemal Bey davayı açan değil, mağdur. Davayı kapatma şansı da yok. Dava sonucu partiyi almaması kaos yaratacak" diye konuştu.
Bu arada edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresindeki bazı isimler TBMM'deki Başkan Vekilliği seçimleri sırasında Kılıçdaroğlu'nun gelmesi durumunda partide alacakları yeni görevler hakkında milletvekillerine kulis yaptı. Kılıçdaroğlu'nun halen çalışmalarını sürdürdüğü çalışma ofisinin ve masraflarının eski bazı belediye başkanları ve eski milletvekilleri tarafından karşılandığı da Ankara'da kulislere yansıyan bilgi.
CHP yönetimi ne yapacak?
CHP yönetimi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu başta olma üzere halen tutuklu bulunan belediye başkanları için mitinglerini sürdürüyor.
Kılıçdaroğlu'na karşı kötü bir tutum içinde olamayacaklarını ancak uzun süre birlikte çalıştıkları ve destekledikleri eski genel başkanın tutumunu anlamakta zorlandıklarını söyleyen CHP'li bir isim, tüm bu yargı süreçlerinin "siyasi" olduğunu tüm seçmenlerin açık bir şekilde gördüğünü ifade ediyor.
"Biz sokaktan çekilsek, mitingleri yapmıyoruz desek ve eski dönemdeki siyaset anlayışına dönsek bu davalar devam etmez" diyen CHP'li bir yetkili, tüm bu yargı süreçlerinin CHP iddiasını sürdürdüğü ve sokakta olduğu için sürdürüldüğünü, bunu halkın gördüğünü kaydediyor.
CHP'li isimler 14 Mayıs seçim sonuçlarının seçmenlerde büyük bir kırılma yarattığını da hatırlatarak şöyle konuşuyor:
"Kurultaya gelirken insanlar değişim noktasındaydı, bunun için oldu. O delege kurultay için Ankara'ya gelirken evdeki karısı, çocukları söyledi ‘değişim' diye, sokakta ya da alışveriş yaparken mahalleli söyledi ‘değiştirmezseniz bir daha oy yok' diye. Kemal Bey'in yakınlarının görmediği bu. Aslında görüyorlar, görmüyor değiller ama duymak istemiyorlar."
CHP kurultay delegeleri Hatip Karaaslan ile Yılmaz Özkanat'ın 6 Nisan 2025'te gerçekleşen 21'inci Olağanüstü Kurultayı'nın iptali yönündeki açtığı dava; eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile 4 kurultay delegesinin 4-5 Kasım 2023'te gerçekleştirilen 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptaline yönelik Ankara 42'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davayla birleştirilmişti.
Ancak CHP'li kurmayların verdiği bilgiye göre aslında asliye hukuk mahkemeleri bu tür iş ve işlemlere bakmakla yükümlü değil ve mahkemenin "Ben bu konuda görevli değilim" demesi gerekiyor. CHP yönetimi başvurunun normal şartlar altında Yüksek Seçim Kurulu'na yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunun yapılmamasının nedeni olarak ise "YSK'nın yerleşik içtihatlarının iktidarın istediği sonucun aksine olması" gösteriliyor.
Yeni kurultay süreci bir yıla kadar uzayabilir
DW Türkçe'nin parti yönetiminden edindiği bilgiye göre Kılıçdaroğlu'nun gelmesi durumunda yeniden kurultaya gidilmesi süreci teknik olarak bir yıla kadar uzatılabilir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ekim 2023'te yapılan CHP İstanbul İl Kongresi'nin iptaline ilişkin davasında bir karar çıkması durumunda gidilecek yeni olağanüstü kurultaya CHP İstanbul'un 195 delegesinin katılamama tehlikesi de bulunuyor.
8 Ekim 2023'te Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan seçimleri Özgür Çelik 342 oyla kazanmış, rakibi Kılıçdaroğlu'na yakın Cemal Canpolat ise 310 oy almıştı.
CHP'nin 4-5 Kasım 2023'teki 38. Olağan kurultayında 1200'ü il kongrelerinde belirlenmiş, 168'i ise doğal delege sınıfında yer alan toplam 1368 delegenin 1366'sı oy kullanmıştı.
Genel başkanlık seçiminin ilk turunda Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun 18 oy farkla önünde olmasına rağmen iki aday da toplam delege sayısına göre salt çoğunluğun (684) desteğine ulaşamamıştı ve seçim ikinci tura kalmıştı. Özel ilk turda 682 delegenin oyunu alarak salt çoğunluğu sadece 2 oyla kaçırmıştı.
İkinci tur seçimde Özel arayı açarak 812 oy almış, Kılıçdaroğlu ise 536'da kalmıştı.