1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

CHP’li vekillerden öz eleştiri

25 Haziran 2018

Seçimlere İYİ Parti ve Saadet Partisi ittifakı ile giren CHP’nin yüzde 22,7 oy alması, milletvekillerince “kesin bir başarısızlık” olarak yorumlanırken, İnce için “yapabileceğini yaptı” görüşü hakim.

Türkei Muharrem Ince der Republikanische Volkspartei (CHP)
Fotoğraf: picture alliance/AP Photo/CHP/Z. Koseoglu

Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin oylandığı seçimlere İYİ Parti ve Saadet Partisi ile yaptığı ittifakla giren Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yüzde 22,7 oy alması, partili milletvekilleri tarafından kesin bir başarısızlık olarak yorumlandı. Ali Şeker, tabanın görmek istediği isimlerin parti yönetimi tarafından yok sayıldığını bunun da sandık sonuçlarına yansıdığını dile getirdi.  Sezgin Tanrıkulu ise CHP’nin kendi seçmenini tekrar bir araya getirdiğini ancak karşı tarafı ikna edemediğini dile getirdi. Adını açıklamak istemeyen bir vekil de, genel merkez ve parti yönetiminin yaptığı aday listelerinin İttifak oyları ve Gül’ün adaylığı hesaplanarak yapıldığını ileri sürdü. CHP’li milletvekilleri, DW Türkçe’ye partilerinin oy kaybının nedenlerini anlattılar.

Kimlik siyaseti aşılamıyor

CHP’nin ittifak görüşmelerini de yürüten İstanbul milletvekili Mehmet Bekaroğlu, CHP’nin aldığı sonuçlara yönelik, ‘ortada başarı yok’ derken, Türkiye’de siyasetin kimlikler üzerinden yapıldığını ve bunun aşılamadığını dile getirdi. Bekaroğlu, “Modern, seküler hayatı tercih edenler CHP’de, muhafazakarlar öbür tarafta, Kürtler de ayrı bir tarafta toplanıyor. Siyaset de, tümüyle bunun dışında olmuyor. Sadece bunun üzerine seçmen davranışları oluşuyorsa burada ciddi bir sorun var demektir, bunun aşılması gerekiyor” diye konuştu.

CHP'yi destekleyenler 24 Haziran sonuçlarını endişeyle takip etti.Fotoğraf: picture-alliance/AA/O. Elif Kizil

CHP’nin kimlik partisi hüviyetinden çıkıp, gerçekten sosyal demokrat bir kitle partisi olması gerektiğini söyleyen Bekaroğlu, “Toplum kimlikler açısından nasıl oluşuyorsa, aynı şeyin sosyal demokrat kitle partisine, hem tabanına hem yönetimine yansıması gerekiyor. Bu olmadığı müddetçe çok zor. Yüzde 30’a çıkarsın, 25’e inersin, böyle gider.” Değerlendirmesini yaptı. Bekaroğlu, “Türk halkının öncelikleri farklı. Ciddi bir ekonomik kriz olmadan, kimlik siyasetinden vazgeçmiyor” dedi.

MHP ve İYİ Parti’nin toplam oyunun yüzde 20’leri geçtiğini hatırlatan Bekaroğlu, “Milliyetçi, popülist oylar zamanın ruhuna da uygun olarak arttı. AKP de, böyle bir parti olmaya evrildi ama popülist milliyetçi seçmen MHP’yi güvence ve bekçi olarak Meclis’e soktu. Önümüzde, Kürt siyaseti konusunda daha sert bir dönem olacak.” diye konuştu. Bekaroğlu’na göre, İnce, ilk turda Saadet, HDP ve İyi Parti oylarını da alarak yüzde 30’u aştı ve öngörülen oyu aldı. Ancak, muhalefetin diğer adayları, beklenen oy oranının altında kalınca, hesaplar bozuldu.

Başarı yoksa yanlış vardır

İstanbul milletvekili olarak yeniden Meclis’e giren Sezgin Tanrıkulu da, partisinin seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, partinin kaybettiği oyların stratejik olarak HDP’ye gittiğini doğrularken, hem İYİ partiye hem HDP’ye giden oyların geri gelmesi halinde de CHP’nin yüzde 25 bandını aşamadığını belirtti. Tanrıkulu, “Bir paradigma var. CHP onu kıramıyor” diyerek şunları söyledi:

“Bize oy vermeyen seçmen, ‘yeni bir Türkiye’ tablosuna itibar etmiyor. Biz o tabloyu sunamıyoruz. Bizim dışımızdaki seçmen de almıyor. Bu kampanya kenarda duran seçmeni sahaya indirdi ama bizim çepherimizde duran seçmeni de oy olarak, partiye katamadık. Sonuçta kesinlikle başarısız bir sonuç var. AKP seçmenini çekebilecek, onlarda kırılma yaratacak herhangi bir mesaj veremediğimiz anlaşılıyor. Sonuçta ortada bir başarı yoksa, yanlış vardır. Biz çok başarılıydık, seçmen oy vermedi, diyecek halimiz yok.” Kampanyanın CHP kitlesini kendi etrafında bir daha bütünleştirdiğini ve güven verdiğini belirten Tanrıkulu, o güveni karşı tarafa veremediklerini söyledi.  

Muharrem İnce: Seçimin sonucunu kabul ediyorum

03:03

This browser does not support the video element.

Listeler sandığa yansıdı

Bir önceki seçimlerde önseçimle CHP’nin milletvekili adayları arasına giren Ali Şeker, bu seçimlerde, İstanbul İl örgütünün tepkisi üzerine milletvekili adayı olarak, CHP’nin listesine son sıradan girdi.

Şeker, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Cumhurbaşkanı adayı İnce için "yapabileceğini yaptı, el alem ne der, tarzındaki bir siyaseti öncelemedi" derken, CHP adına ortada bir başarı olmadığını vurguladı. Şeker, sağ siyaseti yüceltmenin CHP’nin değil sağ partilerin işine yaradığını belirterek, şunları söyledi:

“Yoksulluğun bu kadar sömürüldüğü bir ülkede, bizim utangaç bir siyaset yapma lüksümüz yoktur. Özgüvenle, 80 milyonun sağcılaştırılması değil, gerçek bir sol politikayla sorunlarının çözülebileceği inancını artırmamız gerekir. Türkiye’nin esiri olduğu gibi biz de sağ politikaların esiri olursak, çıkış bulamayız. Siyasetsizliği yücelttikçe, siyasetin dışına itiliyoruz."

CHP’nin sağ partilerle kurduğu ittifak çerçevesinde yaptığı aday listesinin seçmende karşılık bulmadığını söyleyen Şeker, “Parti listeleri çok büyük tepki aldı. Bu sandık sonuçlarına da yansıttı. Bir siyasi parti kendisinin en başarılı olacağı listelerle çıkmak durumundadır. Doğru siyaseti, doğru kişilerle anlatmadığınızda, yeni siyaseti eski yüzlerle anlattığınızda, güvenilirliğiniz kalmıyor” dedi.
“Seçmene rağmen siyaset, müşteriye rağmen ticaret olmaz” diyen Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Parti tabanının görmek istediği insanları, parti yönetimi yok sayınca, seçmeni ile çatıştı. İktidar isteyen bir parti, seçmeni ile çatışmaya girmez. Mesele parti içi iktidar değil, ülkede iktidarı alacak olan bir partiyi yaratmaktır.  “

Aslı IŞIK / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik