CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı ile 21'inci Olağanüstü Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davanın üçüncü duruşması bugün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapıldı. İki saatten kısa süren duruşma sonunda mahkeme, davanın 8 Eylül'e ertelenmesine hükmetti.

Duruşmada ilk sözü alan Eski Hatay Belediye Başkanı ve davacı Lütfü Savaş'ın avukatı Onur Yusuf Üregen, CHP yönetiminin, partinin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na bırakılmasını istedi. 38'inci Olağan Kurultay'da Divan Başkanlığı görevini üstlenen Ekrem İmamoğlu'nun "tarafsız davranmadığını" savunan Üregen, "Kurultayda Özgür Özel'in genel başkan seçilmesi için pek çok suç işlendiğini" ileri sürdü.

Üregen özetle, "Bu kapsamda pek çok delegeye para verildiği, desteklemeyen delegelere ise CHP'li belediyelerde işten çıkarmakla baskı yapıldığı deliller ile ortaya konulmuştur. Kemal Kılıçdaroğlu'na adaylıktan çekilmesi yönünde organize baskı yapılmış ve kurultay iradesi sakatlanmıştır" diye konuştu.

"Kemal Kılıçdaroğlu göreve çağrılmalı"

"Dava konusu 38'inci Olağan Kurultayı'nın mutlak butlanla batıl olduğuna ve 21'inci Olağanüstü Kurultayı'nın yok hükmünde olduğuna karar verilmesini" talep eden Avukat, "Kamu düzeninin korunması açısından dava sonuna kadar tedbiren mevcut CHP yönetiminin görevden el çektirilmesini, Kemal Kılıçdaroğlu ve eski karar organlarının göreve çağrılmasını" istedi.

Mutlak butlan kelime anlamıyla "yok hükmünde" demek ve bir işlemin yapıldığı andan itibaren geçersiz sayılması anlamına geliyor.

Üregen, "Bizim kayyum talebimiz yoktur. Biz kurultay iradesinin fesata uğratıldığını düşünüyoruz" sözleriyle davanın "siyasi değil, hukuki olduğunu" da savundu.

Kurultayın şaibeli olduğu yönündeki iddaları açık şekilde yalanlamayan Kılıçdaroğlu, duruşma öncesinde, mahkemenin iptal kararı vermesi halinde partinin başına dönmeye hazır olduğu sinyalini vermişti. Özgür Özel'le girdiği genel başkanlık yarışından mağlup ayrılan partinin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta Sözcü ve TGRT'ye verdiği mülakatta, "Mahkeme kararını 'Tanımıyorum' demenin hukuki olarak bir karşılığı yok. Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski var... Neden bu kadar korkuyorlar? Kayyum gelse daha mı iyi olur?" demişti.

CHP avukatı "görevsizlik" kararı istedi

CHP'nin avukatı Çağlar Çağlayan ise "Divan Başkanı'nın (Ekrem İmamoğlu) kurultayda görevli olmadığı, görevi seçim kurulu hakimine devrettiği ve işlemlerin seçim kurulu hakimince yürütüldüğü ortadadır" sözleriyle İmamoğlu'nun tarafsızlığının seçim sürecine etkisi olmadığına dikkat çekti.

Mahkemenin kurultayın iptaline karar verme yetkisi bulunmadığını savunan Çağlayan, "Kurultaya ilişkin tüm itirazlar seçim kuruluna yapılır ve seçim hakimi aynı gün kesin karar verir. Davada iptali istenen hususlardan biri seçim sonuçlarıdır. Mahkemelerin siyasi partilere ilişkin işlem ve sonuçlara dair işlem yapma görevi bulunmamaktadır. Bu kapsamda mahkemece verilmesi gereken karar, 'görevsizlik' kararıdır" dedi.

PM ve YDK üyelerinin müdahillik talebi kabul edildi

Taraf avukatlarının savunmalarının ardından hakim, bazı CHP Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerinin feri müdahillik taleplerini kabul ettiğini bildirdi. Avukat Çağlayan, söz konusu kişilerin davanın sonuçlarından doğrudan etkileneceğini belirterek, müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istememişti. Davacı avukat Üregen ise feri müdahillik talebinin "davayı uzatmaya yönelik olduğunu" iddia etmişti.

Duruşma sonunda hakim, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesine hükmedilerek duruşmayı 8 Eylül'e erteledi.

Kurultay sürecine dair rüşvet soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmiş, ardından dosya görevsizlik kararıyla ağır ceza mahkemesine gönderilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise görevsizlik kararına "esas ve usul yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle" itiraz etmişti.

Ali Mahir Başarır: CHP'nin gündemi erken seçim

Karar sonrası CHP Genel Merkezi önünde bir açıklama yapan Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır "Usulden de esastan da derhal reddedilmesi gereken bir dava" diye konuştu. "Türkiye'yi erken seçime götürmek istiyoruz. Bizim gündemimiz bu" diyen Başarır, Türkiye'nin bu dava ile meşgul edilmek istendiğini söyledi. Dördüncü duruşmanın yapılacağı 8 Eylül'de kararın mevcut yönetim lehine çıkacağına inandıklarını belirten Başarır, "Bu dava Türkiye'nin gündemine, yargının gündemine gelmemeliydi" dedi.

Özgür Özel: Bu, 19 Mart darbesinden bağımsız değildir

Duruşma öncesinde davanın "sonuç odaklı değil, süreç odaklı" olduğu görüşünü dile getiren CHP kurmayları bugünkü duruşmadan bir karar beklemediklerini ifade etmişti. CHP'ye göre "İktidar CHP'yi daha çok tartıştırmak için süreci uzatmak isteyecektir." CHP Genel Başkanı Özel de duruşma sonrası X hesabından yaptığı açıklamada bu yönde mesajlar verdi.

"Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi'nden bağımsız değildir. Bugünkü duruşmanın da; sonuç odaklı değil, partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır."

"Asla hedeften şaşmayacağız, yolumuzdan dönmeyeceğiz!" sözleriyle CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 100 gündür tutuklu olduğunu hatırlatan Özel, "Ekrem Başkanımıza, yol arkadaşlarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız" dedi.

CHP'de "mutlak butlan" tartışması neden başladı?

Özgür Özel'in eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu yenerek genel başkan seçildiği 2023'teki kurultayda, bazı delegelerin "rüşvet" karşılığında oylarını değiştirdiği iddia ediliyor. Bazı parti üyeleri, Özel lehine tutum almaları için delegelere cep telefonu dağıtıldığını öne sürmüştü. CHP'den ihraç edilen eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile bazı delegeler, 4-5 Kasım 2023'teki 38'inci Olağan Kurultay'ın, bir başka delege ise 6 Nisan'da yapılan 21'inci Olağanüstü Kurultay'ın "yok hükmünde olduğunun tespiti, iptali ve tedbir kararının istenmesi" talebiyle dava açmıştı.

Eğer süreç sonunda kurultayın iptali yönünde bir karar çıkarsa 2023'teki kurultayın yanı sıra partiye kayyum atanması ihtimaline karşı Nisan 2025'te yapılan ve Özgür Özel yeniden CHP Genel Başkanı seçildiği olağanüstü kurultay da geçersiz kabul edilecek.

CHP yönetimi iddiaları reddediyor. Davada bir önceki duruşma 26 Mayıs 2025'te yapılmıştı.

DW,ANKA,DHA / MUK,JD

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?