1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Cumhur İttifakı: Tamam mı, devam mı?

23 Nisan 2025

AKP ile MHP'nin 2018'de kurduğu ancak kökleri 2015'e uzanan Cumhur İttifakı bugünlerde tartışma konusu.

MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı ve AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı ve AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanFotoğraf: Mustafa Kamaci/AA/picture alliance

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurduğu Cumhur İttifakı ile ilgili tartışmalar son günlerde gündemde önemli bir yer tutarken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı son açıklamayla İttifak'ın geleceği ve erken seçim ihtimali ile ilgili iddialara yanıt verdi.

Köşe yazarı Mümtazer Türköne'nin son aylarda yeni çözüm süreci etrafındaki bazı iddiaları ve ardından T24'e verdiği demeçte MHP'nin erken seçim isteyeceği ile ilgili iddiaları Bahçeli tarafından yalanlandı.

Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada "Erken seçim yalan ve yaygarasıyla partimizi tartışmaya yeltenen, küçücük akıllarıyla niyet okuyuculuğuna teşebbüs eden çürüklerin hevesleri boşuna" derken, Türköne ise sosyal medya hesabından verdiği yanıtta "Bahçeli'nin sözlerini üstüme alınmıyorum. Benim analizim Çözüm Süreci'ne dairdi. Hâlâ aynı görüşteyim" ifadelerini kullandı.

Berk EsenFotoğraf: Privat

Cumhur İttifakı: "Simbiyotik ilişki"

Türköne'nin yanı sıra bazı başka siyaset yorumcularının da Cumhur İttifakı'nda bazı sorunların olduğu yönündeki sözleri yaklaşık 10 yıllık İttifak'ın geleceğine dair tartışmaları alevlendirdi.

Ancak Siyaset Bilimci Berk Esen'e göre İttifak'ı tamamen kopuşa götürecek bir sorun şu anda görünmüyor. Esen, İttifak'ın kolay kolay dağılacağını düşünmediğini ve iki parti arasında simbiyotik bir ilişki bulunduğunu söyleyerek, bu ittifakın iki kanat için önemini şöyle anlatıyor:

"MHP açısından parti içinden gelen isimler bürokraside yeniden kendilerine geniş bir alan buldu. Yargıda, devlet bürokrasi içinde, emniyet kuvvetleri arasında hatta belki orduda tekrardan kadrolaştılar. Akademide ve ihale dağıtım süreçlerinde MHP ön plana geçti. Bahçeli yeniden muteber bir siyasetçi haline geldi. İktidar açısından ise Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi, AKP'nin oy oranının düşmesine karşı iktidarını sürdürmesi, Erdoğan'ın yüzde 50'ye ulaşabilmesi MHP'den alınan destekle oldu."

Esen'e göre iki tarafın birbirinden çıkarı devam ettiği sürece bu ittifak dağılmaz ve dağılmasının da her ikisi için de maliyeti çok ağır olabilir. AKP'nin çok uzun süredir ittifaklarla birlikte hareket eden ve o sayede iktidarını sürdüren bir parti olduğunu hatırlatan Esen, MHP dışındaki ortakların, yani liberal sol ya da Gülen hareketinin tabanı çok geniş olmayan, bir siyasi partisi bulunmayan gruplar olduğunu belirtiyor. Esen sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Dolayısıyla Erdoğan işi bittiğinde veya pozisyon değiştirmek istediğinde onları çok kolay tasfiye edebildi. Ama AKP açısından MHP'yi silmek kolay olmayacaktır. Çünkü yüzde 5-7 fark etmez MHP'nin bir tabanı var. AKP ve Erdoğan açısından Gülen hareketiyle girilen kavganın çok ötesine geçilecek bir boyutu olur. MHP'nin de iktidar desteği olmadan şu hantal yapısında uzun vadede ayakta kalması zor."

Esen son günlerde yaşanan tartışmaların ve dile getirilen iddiaların iki parti arasında bazı konulardaki pazarlıkların bir yansıması olabileceğine de işaret ediyor.

Erdoğan cumhurbaşkanı olarak üçüncü kez göreve başlaması için mazbatayı TBMM'de Bahçeli'den alıyor. (3 Haziran 2023)Fotoğraf: Umit Bektas/REUTERS

Cumhur İttifakı nasıl kuruldu?

Peki son günlerde tartışılan Cumhur İttifakı ne zaman ve nasıl kuruldu?

İttifak, teknik olarak AKP ve MHP arasında 20 Şubat 2018 tarihinde seçim öncesi kuruldu. Ancak kökleri bu tarihten 3 yıl kadar önceye dayanıyor.

İktidara yönelik sert söylemleri ile bilinen Bahçeli için 7 Haziran 2015'deki genel seçim sonuçları önemli bir değişken oldu. AKP'nin tek başına hükümet kurma çoğunluğunu kaybettiği bu seçimin ardından Kasım ayında yenilenecek seçimlere kadar geçen sürede dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu diğer partilerle koalisyon için zemin yoklarken, AKP'nin ilk koalisyon teklifini götürdüğü MHP lideri Bahçeli koalisyona kapıları kapattı.

Bahçeli'nin koalisyonu reddetmesi ve CHP ile yapılan görüşmelerin de başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Kasım ayında seçimler yenilendi ve Haziran-Kasım arasında gerçekleşen şiddet olaylarının da etkisiyle iktidar bu kez seçimden oylarını artırarak çıktı.

Çözüm sürecinin sona ermesi ve 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi AKP ile MHP'yi birbirine yaklaştıran diğer etkenler olurken; Bahçeli 11 Ekim 2016'da yaptığı çıkışla Erdoğan'a başkanlık yolunu açacak anayasa değişikliği için düğmeye bastı. İki parti başkanlık sistemine geçişi öngören anayasa değişikliği önerisini Aralık 2016'da Meclis'e sundu ve bu yeni sistemin adını "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" olarak koyan da Bahçeli oldu.

16 Nisan 2017'deki referandumda başkanlık sistemini getiren anayasa değişikliği kabul edilirken, yine Bahçeli'nin çağrısı üzerine 24 Haziran 2018'de genel seçimlerle birlikte yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan yeni sisteme göre ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

Temeli 2015 yaz aylarında atılan, ardından 2016 darbe girişimiyle duvarları örülen Cumhur İttifakı 2018 seçimi öncesi ise resmileşti. İttifakın o dönemdeki temel amacı Erdoğan'ın yeniden seçilmesini sağlamak ve TBMM'de çoğunluğu elde etmek iken zamanla "siyasi istikrarın sağlanması ve güvenlik sorunları ile mücadele" iddialarını da üstlendi.

Yassıada'nın, darbenin 60'ıncı yıldönümünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak açılışına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri BahçeliFotoğraf: DHA

İttifak'ta sorunlar yaşandı mı, bunlar nasıl çözüldü?

Resmi olarak 2018'den beri devam eden Cumhur İttifakı içinde AKP ile MHP arasında zaman zaman bazı konularda görüş ayrılıkları ya da yaklaşım farklılıkları yaşansa da taraflar bunları çok fazla kamuoyuna yansıtmayarak genellikle kendi içinde halletti.

AKP içinde daha ılımlı ya da liberal denilebilecek, yıllar içinde etkisi zayıflamış olan isimler partinin kuruluş ilkelerine dönmesi gerektiğini ve MHP'ye duyulan ihtiyacın doğru olmadığını savunurken, iki partinin liderleri belli aralıklarla yaptıkları görüşmelerle İttifak'ın devamının "ülkenin bekası" için önemli olduğunu vurguladılar.

İki ittifak üyesi arasındaki ilk görünür gerilim 2019 yerel seçimlerinde çıktı. 2018 genel seçimlerinde ittifak başarılı bir şekilde yürütülür ve önemli bir oy oranına ulaşılırken, 2019 yerel seçimleri öncesinde iki parti arasında yerel seçim ittifakı konusunda anlaşmazlık yaşandı. Bahçeli yerel seçimlere "Tek başımıza kendi parti amblemimizle katılacağız" derken, "Cumhur ittifakı devam ediyor, yerelde ittifak yok" notunu da düştü. Bu karar üzerine Erdoğan'ın tepkisi "MHP farklı bir tercih yapmıştır, öyleyse herkes kendi yoluna deriz" şeklinde oldu.

Erdoğan MHP ile o dönemde gündemde yer alan af, erken emeklilik ve Danıştay kararı gibi konularda farklı düşündüklerini de kayda geçirdi.

Danıştay'ın "Öğrenci Andı"nın yeniden okutulması kararına MHP güçlü bir destek verirken, AKP bu karara karşı çıkmıştı.

MHP'nin 2018 seçim kampanyası sırasında bazı organize suç örgütü liderleri için af önerisi getirmesi de iktidar partisinde olumsuz tepkiler alırken, o dönemde bir başka görüş ayrılığı OHAL ile ilgili yaşandı. Bahçeli, OHAL'in "FETÖ ve PKK ile mücadele tamamlanmadan" kaldırılmasını doğru bulmadığını ifade ederken, Erdoğan OHAL'in seçim sonrası kaldırılacağını vadetti.

Hizbullah ile bağlantılı olarak değerlendirilen HÜDA PAR'ın 2023'te İttifak'a dahil edilmesi de MHP için çok rahatsız edici oldu. MHP, HÜDA PAR'ın ittifak içinde resmi olarak yer almamasını istedi.

2024 yerel seçimlerinin ardından AKP ile CHP arasında başlayan "normalleşme" süreci de MHP'de rahatsızlık yaratan bir unsur oldu. Bu süreç devam ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile görüşmesi de Bahçeli'nin tepkisine neden oldu. Bahçeli, normalleşme süreci ile ilgili yaptığı açıklamada, ironik bir üslupla AKP ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifak kurulmasını tavsiye ederken, MHP'nin Sinan Ateş cinayeti ile ilgili hedef alındığını, MHP'ye karşı isimlerin kanal kanal gezdirildiğini kaydetti.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın aldığı kötü sonucun ardından AKP içindeki ılımlı kanat yeniden MHP'yi suçlarken ve Ekim ayında Bahçeli tarafından başlatılan yeni çözüm süreci de ilk dönemde bazı yorumcular tarafından AKP ile MHP arasındaki yeni anlaşmazlık konusu olarak gösterilirken, iki parti yetkilileri bu iddiaları yalanladı.

İttifak'ın oy oranı ne kadar?

Cumhur İttifakı'nın ilk önemli sınavı 2018 genel seçimleri oldu.

24 Haziran 2018'de yapılan genel seçimlerde Cumhur İttifakı'nın toplam oy oranı yüzde 53,66 (AKP yüzde 42,56, MHP yüzde 11,10) olurken, bu oran İttifak'ın aldığı en yüksek oy oldu ve yıllar içinde oranlar giderek düştü.

2019 yerel seçimlerinde yüzde 51,67 oy alan İttifak, 2023 genel seçimlerinde ise yüzde 49,5 oya dört partinin toplamıyla ulaşabildi. 14 Mayıs 2023 seçiminde AKP yüzde 35,6; MHP yüzde 10,1; Yeniden Refah Partisi yüzde 2,8 ve Büyük Birlik Partisi yüzde 1 oy topladı.

Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı'na 2019 yerel seçimlerinde destek açıklarken, 24 Mart 2023'te ise resmen katıldı. YRP, 2024 yerel seçimlerinde ise ittifak dışı kalacağını açıklayarak pek çok yerde kendi adaylarıyla katıldı.

Bu arada HÜDA PAR ise 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek açıklarken, genel seçimlere ise AKP listelerinden katıldı. AKP listelerinden bu seçime giren bir diğer parti de DSP oldu.

Cumhur İttifakı 2024 yerel seçimlerinde ise sadece yüzde 39,03 oy oranı elde edebildi. CHP'nin birinci parti olarak çıktığı bu yerel seçimde AKP yüzde 32,44, MHP ise yüzde 6,59 oy aldı.

Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.