1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya Bankası'nda yolsuzlukla mücadele

Karl Zwadzky / DW15 Eylül 2006

Dünya Bankası’nın en önemli hedeflerinden birisi, gelişmekte olan ülkelerdeki yolsuzlukla mücadele etmek. Planlarını uygulamaya başlayan Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz’in hedefi özellikle gelişmekte olan ülkelere yapılan kalkınma yardımlarını cebine indiren yöneticiler.

Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz
Dünya Bankası Başkanı Paul WolfowitzFotoğraf: AP

Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz’e göre, gelişmekte olan ülkelerin içinde bulundukları yoksulluktan çıkış yolu var. Wolfowitz, bunun için iyi bir hükümete, eğitim, sağlık ve kamu sektörüne yatırım yapılmasına ve yolsuzlukla mücadele edilmesine ihtiyaç olduğunu söylüyor. Dünya Bankası Başkanı’nın bu açıklamaları yapmasında, Endonezya’da Amerikan Büyükelçiliği yaptığı üç yılın etkisi büyük. Çünkü Wolfowitz, Endonezya’da bulunduğu dönem içinde, yolsuzluk ortadan kalkmadan, gelişmekte olan ülkelerdeki kalkınma yardımlarının da yoksullara istenilen düzeyde yarar sağlayamayacağına tanık olmuştu.

“Kalkınma yardımları hastane ve okul yapımına ya da alt yapıya gitmeli, politikacı ya da memurların cebine değil” diyen Wolfowitz, bu yardımları yapan sanayi ülkelerinin de paranın doğru yere gittiğine emin olması gerektiğini ifade ediyor. Dünya Bankası Başkanı aksi takdirde kreditör ülkelerin, kalkınma yardımı yapmayı reddedebileceği uyarısında bulunarak, “Bunu söylememdeki amaç, kalkınma yardımlarının kısılmasını kastetmek değil. Tam tersine yardım yapmaya teşvik etmek, kaynak sunmak ve bunun doğru yapılmasını temin etmek. Yani yardımları mümkün kılan vergi ödeyen vatandaşlarla Dünya Bankası, paranın belirli bir amaç için kullanılmasını ve hedefine ulaşmasını istiyor” diyor.

Krediler durduruldu

Wolfowitz, Dünya Bankası Başkanlığı’nı üstlendiği günden bu yana yolsuzlukla mücadeleyi ne kadar istediğini sadece sözlü olarak ifade etmekle kalmıyor, bunu uygulamaya da geçiriyor. Örneğin Dünya Bankası, Hindistan, Çad, Kenya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya ve Bangladeş’e milyonlarca dolarlık krediyi ödemeyi durdurdu. Bu ülke hükümetleri Dünya Bankası’nı protesto ettiler. Şimdi birçok ülke aynı kararın kendileri için de alınmasından endişeleniyor. Wolfowitz ise bu kararın tasarruf için değil, başka ülkelere daha fazla yardım için alındığını söylüyor.

Gerçekten de Dünya Bankası için geçen yıl “rekorlar yılı” oldu. Kredi kapasitesini yüzde 9 artarak, 9.5 milyar dolara çıkardı. Bunun yarısı Afrika’ya gitti. Böylelikle Afrika’ya yapılan yardımlar yüzde 20 artmış oldu. Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkelere de 14 milyar 200 bin dolar yardım yapma sözü verdi. Bu oran da son yedi yılın rekoru. Paul Wolfowitz Dünya Bankası’nın kredi miktarını daha da arttırmayı hedefliyor. Yardımlar için hedefi özellikle Sahara Çölünü’nün güneyinde kalan ülkeler.

Sahara’nın güneyindeki Afrika ülkelerinin, Dünya Bankası’nın yardım yapacağı öncelikli ülkeler olması gerektiğine inandığını belirten Paul Wolfowitz, “Çünkü geçtiğimiz 25 yıl içinde dünya genelinde 400 milyon insan yoksulluktan kurtulurken, Sahara’nın güneyinde kalan bölgede 600 milyon insan yoksulluğun pençesine düştü. Bu rakamlar, oradaki insanların ne kadar dramatik bir durum içinde olduğunu gösterirken, insanlığın da ne kadar kötü bir gelişme yaşadığını ortaya koyuyor“ diyor.