1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Spor

1998'in kopyası

Weber Joscha Kommentarbild App
Joscha Weber
16 Temmuz 2018

DW’den Joscha Weber, 20 yıl önce oyuncu olarak şampiyon olan teknik direktör Deschamps’ın, o günkü başarı reçetesini kopyalıp günümüze uyarlayarak mutlu sona ulaştığı kanaatinde.

Fotoğraf: Reuters/K. Pfaffenbach

Hayır, aynısı bir kez daha yaşanmamalıydı! Paris’te oynanan EURO 2016’nun final maçında Portekiz’e karşı favori olarak görülen Fransa, sahadan boynu bükük ayrılmıştı. “Maviler” evinde aldığı bu beklenmedik mağlubiyetin neden olduğu travmayı en az hasarla atlatıp daha da olgunlaştılar. Nitekim teknik direktör Didier Deschamps da bunu her fırsatta dile getirdi. Paul Pogba ve diğer oyuncular da geçmişten ders aldıklarını belirten ifadeler kullandı: “2016’da finalden önce kendimizi Avrupa Şampiyonu olarak görüyorduk. Bu hatayı tekrarlamayacağız. Henüz hedefe ulaşmadık.”

Şimdi bu hedefi gerçekleştirdiler. Bu başarı, herkesin kısaca “DD” olarak adlandırdığı Didier Deschamps sayesinde mümkün oldu. Dünya Şampiyonu, motivasyon ustası ve mimar Deschamps, Fransa takımının kaptanı Hugo Lloris’in gökyüzüne kaldırdığı kupanın kazanılmasında aslan payına sahip. Önceleri yoğun olarak eleştirildi; üstelik hayli sert bir şekilde: Dünya Kupası öncesindeki hazırlık maçlarında sergilenen kötü futbol, grup maçlarındaki vasat görüntü ve üst düzey futbolculardan oluşmasına rağmen takımın sıkıcı oyun tarzı… Üstelik bu eleştirilerin çoğu gerçeği yansıtıyordu.

Ancak buna rağmen Deschamps’ın eleştirilmesi yanlıştı. Zira onun kesin bir planı vardı ve bunu uygulamaya çalışıyordu. Estetikten ziyade taktik disiplin, etkili savunma ve verimli hücum aksiyonlarını ön planda tutuyordu. Her ne kadar kimilerinin hoşuna gitmese de uzun soluklu bir turnuva için bu en doğru takti. Nitekim pek çok favori takım, Deschamps’ın aksine savunmayı ihmal ettiği için elenmekten kurtulamadı.

Joscha Weber

Kazanma arzusu

Pavard-Varane-Umtiti-Hernandez’den oluşan savunma dörtlüsünün üstün performansı, final maçında da başarının anahtarıydı. Genç Fransız takımı, birkaç istisna hariç oyunu kontrol altında tuttu ve gerçekten de olgun bir karakter sergiledi. En önemlisi de takım ruhunu ortaya koymayı bildi.

Geçmiş yıllarda hayli dağınık ve birbiriyle kavgalı olan Fransız Milli Takımı, bu kez tam bir birlik ve beraberlik havası oluşturarak gerçek bir takım olmayı başardı. Ortak bir hedefe odaklanıp, bunu sadece kolektif oyunla ve fedakârlık yaparak gerçekleştirebileceklerine inandılar. Vücutlarının her bir zerresiyle de bu arzularını sahaya yansıttılar. Tüm bunlar, 1998 ruhunu anımsatıyor. Son derece güçlü bir defans, taktik disiplin anlayışı ve egoların bastırılmasıyla oluşan takım ruhu, kendi evindeki turnuva kazandığı Dünya Şampiyonluğu zaferinin temel taşlarını oluşturuyordu.

O günkü liderlerden biri de Didier Descmps idi. Onu 2018’de yakından gözlemleyenler şunu gayet iyi biliyor: Başarı yine onun eseri. Oyuncu olarak kazandığı şampiyonluğu 20 yıl sonra teknik direktör olarak da tekrarlama başarısını göstermesi takdire şâyan. Bunu, yine o döneme ait eski reçeteyle başarması ise bir o kadar şaşırtıcı. Video ve veri analizleri, bilimsel antrenmanlar, sağlıklı beslenme, taktik yenilikler… Aradan geçen süre içinde futbol belki daha da gelişmiş olabilir. Ama en nihayetinde belirleyici olan hâlâ kazanma arzusu.

Joscha Weber

© Deutsche Welle Türkçe