2018 FIFA Dünya Kupası, bu akşam ev sahibi Rusya ile Suudi Arabistan arasında oynanacak karşılaşmayla başlayacak. Hem taraftarların hem de Putin’in milli takımdan beklentisi hayli büyük. Ancak hüsran muhtemel görünüyor.
Reklam
“Güçlü bir ev sahibi olmak zorundayız.” Rusya Milli Takımı Teknik Direktörü Stanislav Çerçesov, 2018 FIFA Dünya Kupası’ndaki hedeflerini bu şekilde özetliyor ve ekliyor: “Fikstür gereği Almanya ile çeyrek ya da yarı finalde eşleşebiliriz. Bu kadar ilerleyebilirsek dünyanın en mutlu adamı ben olurum.”
Bu haklı bir mutluluk olurdu elbette. Ancak Rusya’nın, turnuvada son sekiz ya da dört takım arasına kalmasını düşünmek için hayli geniş bir fantaziye sahip olmak gerekiyor. Zira ev sahibi ekibin, Suudi Arabistan, Mısır ve Uruguay’dan oluşan gruptaki rakipleri arasından sıyrılıp ikinci tura yükselmesi bile pek kolay görünmüyor. Hatta son maçlarda sergilenen kötü performansa bakıldığında, Rusya’yı “Tüm zamanların en zayıf ev sahibi” olarak nitelendirenlerin sayısı da hayli fazla.
Hazırlık maçlarında, dünya futbolunun zirvesiyle arasında hayli mesafe olduğu net bir şekilde görüldü. Yedek oyuncuların ağırlıkta olduğu Arjantin’e 1-0 yenilen Çerçesov'un talebeleri, Brezilya'ya ise 3-0’lık skorla boyun eğmek zorunda kaldı. Hakeza Fransa’ya karşı alınan 3-1’lik mağlubiyet de ilerisi için pek ümit vermedi. Ruslar, son beş maçtır galibiyet yüzü görmüyor.
Çerçesov sorunlar yumağıyla boğuşuyor
Takımda varolan çok sayıda sorunu birden çözmeye çalışan teknik direktör Stanislav Çerçesov’un işi hiç de kolay değil. Takımın üç temel direği, çapraz bağlarındaki kopma nedeniyle turnuvada forma giyemecek. Savunmanın göbeğindeki banko ikili Georgi Çikiya ve Viktor Vassin’in yanı sıra UEFA Avrupa Ligi’ndeki Zenit-Leipzig maçında sakatlanan tecrübeli forvet Aleksander Kokorin de takımdaki yerini alamayacak.
Alman kökenli iki Rus futbolcu Konstantin Rausch ve Fenerbahçeli Roman Neustädter’in Brezilya karşısındaki farklı mağlubiyetin ardından gece soluğu diskotekte almaları, takımdaki disiplin sorununu da günyüzüne çıkardı. Bunun üzerine her iki oyuncu da Dünya Kupası kadrosuna alınmadı.
Çerçesov’un takımındaki en büyük sorun, büyük yeteneklerden yoksun olması. Sadece iki milli futbolcu Avrupa kulüplerinde forma giyiyor. Ruslar, 28,8 yaş ortalaması ile şampiyonanın en yaşlı takımları arasında. Altyapıdan üst düzey futbolcu yetişmiyor. “Scouting” diye tabir edilen genç yeteneklerin izlenip keşfedilmesi çalışmaları da yetersiz. Ayrıca kulüp takımlarındaki “ilk onbirde beş yerli futbolcu oynatma zorunluluğu” da kaliteli Rus futbolcuların yetişmesine engel olarak görülüyor. Zira yerli futbolcular, yabancı yıldızlarla rekabete girmek zorunda kalmadan “kontenjan” nedeniyle banko oynuyor. Bu da onların rehavete kapılmasına neden oluyor ve gelişimini sekteye uğratıyor. Bu kuralın Dünya Şampiyonası sonrası esnetilmesi planlanıyor.
Geçmiş de pek parlak değil
Alman Dynamo Dresden'in eski kalecilerinden olan 55 yaşındaki Stanislav Çerçesov, Fransa’da düzenlenen EURO 2016’daki başarısızlığın ardından Rusya Milli Takımı Teknik Direktörlüğü görevine getirildi. Rusya, iki yıl önceki turnuvayı grup sonucu olarak tamamlayıp erkenden evine dönmüştü. Bu sonuç aslında 1994, 2002 ve 2014 Dünya Kupaları'ndakilerle aynıydı. Rusya, o şampiyonlarda da grup sonuncusu olmuştu. Bunun tek istisnası, EURO 2008’de elde edilen sürpriz dördüncülük oldu. Oysa Rusya’nın selefi olan Sovyetler Birliği futbolda büyük başarılar elde etmişti. 1960’da Avrupa Şampiyonu olan SSCB, 1996 Dünya Kupası’nda da dördüncü olmuştu. EURO 1988'de finale kadar yükselen Sovyetler, Van Basten, Gullit, Rijkaard ve Koeman gibi yıldızları bünyesinde barındıran Hollanda’ya boyun eğerek ikinci olmuştu.
Temelde ofansif bir futbol anlayışını benimseyen ve genelde üçlü forvet hattıyla maçlara çıkan Çerçesov, 2018 Dünya Şampiyonası’nda takımına daha defansif bir taktik uygulatması bekleniyor. Ancak bu taktik, onun koltuğunu korumasına yeterli olur mu, bilinmez. 1992 yılından bu yana dokuz farklı isim milli takımı çalıştırdı. Oleg Romanzev hariç hiçbiri, iki yıldan daha uzun bir süre görevde kalmadı. Rusya’nın gruplardan çıkamayarak kendi evindeki turnuvaya erken veda etmesi sürpriz olmayacak. Bu takdirde Dünya Futbol Şampiyonası tarihine “en başarısız iki ev sahibinden biri” olarak adını yazdırmış olacak. 2010 yılındaki şampiyonada da ev sahibi Güney Afrika’nın Dünya Kupası macerası sadece üç maç sürmüştü.
Dünya Kupasının resimli tarihçesi
Alman milli futbol takımı kadrosu belli. Leroy Sané süpriz bir biçimde şampiyonaya katılmıyor. Dünya Kupası tarihinde yaşanan unutulmaz anları karikatürist German Aczel bir kitapta mizahî anlayışla topladı.
Fotoğraf: Aczel / Edel Books
Bir zamanlar…
İlk Dünya Kupası Uruguay'da 1930'da düzenlendi. Katılımcı takımların çoğu Kuzey, Orta ve Güney Amerika'dandı. Avrupa'dan sadece dört ülkenin milli takımı gemi ile bu büyük yolculuğa çıktı. Final maçında ev sahibi, ezelî rakibi Arjantin'i 4-2 yendi. Uruguay'ın kaptanı Jose Nasazzi (resimde solda) ile Arjantin'in kaptanı Manuel Ferreira takımlarıyla sahaya çıkarken görülüyor.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
Bern mucizesi
Savaş ertesinde ilk Dünya Kupası 1954 yılında İsviçre'de yapıldı. Dönemin en formda milli takımı, Ferenc Puskas'ın top koşturduğu Macaristan'dı. Almanya ilk turda Macaristan'a 8-3 yenildi. Ancak Almanya finalde Macaristan'ı 3-2'lik skorla yendi ve ilk kez dünya şampiyonu oldu. Almanya'nın yıldız oyuncusu Fritz Walter (solda) ile teknik direktör Sepp Herberger taraftarın omuzunda.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
Sadece bir kez
Kupa tarihinde futbolun beşiği olan İngiltere sadece bir kez 1966'da şampiyon oldu. Final maçında İngilizler Almanya'yı 4-2'lik skorla yendi. İngiltere'nin uzatmanın 101. dakikasında attığı Wembley golüne ilişkin tartışma bugün hâlâ devam ediyor. Bobby Moore (resimde elinde kupa ile) ile takım arkadaşları İngiltere'ye ilk ve bugüne kadar son şampiyonluğu kazandırdılar.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
Sambacı Pele ve takım arkadaşları
1970'te Brezilya üçüncü kez dünya şampiyonu oldu. Yüzyılın futbolcusu Pele (resim) ile takım arkadaşları finalde İtalya'yı 4-1 yendi. Brezilya milli takımı sadece 6 maçta toplam 19 gol attı. Üçüncülük maçında ise Almanya Uruguay'ı 1-0 yenerek üçüncülük sırasına oturdu. Maçlar televizyondan ilk kez renkli olarak yayınlandı.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
"Ulusun Bombası"
Almanya'da 1974'te düzenlenen ilk kupada birkaç ilk yaşandı. İlk kez İmparator (Beckenbauer) ile Kral (Cruyff) kozlarını paylaştı. Batı Avrupa, Doğu Avrupa takımlarına karşı sahaya çıktı ve yeni bir kupa üretildi. Final maçında ev sahibi Almanya Hollanda'ya ve takımın yıldızı Cruyff'a karşı oynadı ve maçı 2-1 kazandı. Zafer golünü "Ulusun Bombası" Gerd Müller kaydetti.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
"Tanrının eli"
1986 Meksika Dünya Kupası Arjantinli süper yıldız Diego Maradona ile hafızalarda kaldı. Onun dehası ve ince zekâsı sayesinde Arjantin ikinci kez dünya şampiyonluğuna imzasını attı. Maradona hem nefis hem de tartışmalı gollerin sahibi oldu. İngiliz kaleci ile hava topuna çıkan Maradona topu eliyle filelere gönderdi. Maradona daha sonraları bu gol için "Tanrının eli" açıklamasını yaptı.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
Tükürük saldırısı
1990'da Almanya İtalya'daki kupada Arjantin'i 1-0 yenerek üçüncü kez şampiyonluğa ulaştı. Ancak belleklerde çeyrek final öncesindeki maçta Hollanda milli oyuncusu Frank Rijkaard'ın (solda) Rudi Völler'e tükürerek saldırıda bulunması kaldı. Her iki oyuncu kırmızı kart gördü. Almanya 1988'de Avrupa Şampiyonası'nda Hollanda'ya elenmesinin rövanşını 2-1'lik zaferle kazandı.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
Zidane'in kendini kaybettiği an
Almanya 2006'da "yaz masalı" diye anılan Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptı. Finalde Fransa penaltılarda İtalya'ya yenildi. Turnuvanın en yakışıksız anı ise Fransa milli takımının kaptanı Zidane'ın hiddetli bir biçimde İtalyan oyuncu Materazzi'yi kafa atarak yere indirmesiyle hafızalarda kaldı. Sahadan atılması onun olağanüstü kariyerinde hazin bir son olarak tarihe geçti.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
Nihayet dünya şampiyonluğu
Güney Afrika'da 2010'da düzenlenen kupada İspanya milli takımı ünlü tiki-taka oyun tarzıyla turnuvaya hakim oldu. İspanyollar finalde Hollanda'yı 1-0 yenerek futbol tarihlerindeki en büyük başarıya ulaştılar, şampiyon oldular. Zafer golünü Andres Iniesta (resimde 6 numara) uzatmada kaydetti. Almanya Uruguay'ı 3-2 yenerek üçüncülüğü aldı.
Fotoğraf: Aczel/Edel Books
Çalım Kralı
2014'teki Dünya Kupası'nda dahi futbolcu Lionel Messi Arjantin milli takımının beyin oyuncusuydu. Arjantin milli takımı "Çalım Kralı" bu oyuncusu sayesinde finale kadar yükseldi. Almanya, Brezilya'yı 7-1 gibi bir skorla yenerek final maçında Arjantin'in rakibi oldu.
Fotoğraf: Aczel / Edel Books
Dört yıldızlı milli takım
2014 Dünya Kupası final maçı Brezilya'nın Rio de Janeiro kentindeki 75 bin seyirci kapasiteli ünlü Maracana stadyumunda yapıldı. Almanya uzatmada 1-0'lık skorla Arjantin'i yendi ve Amerika kıtasında Dünya Şampiyonluğu'nu kazanan Avrupalı ilk takım olarak tarihe adını yazdırdı. Resimde Alman milli takımı Arjantin ile karşılaşması öncesinde hatıra fotoğrafı çektirirken görülüyor.
Fotoğraf: Aczel / Edel Books
2018 FIFA Dünya Kupası ve tartışmalı ev sahibi
2018 Dünya Kupası'nın ev sahipliğini Rusya yapıyor. FIFA'daki yolsuzluk ve doping skandalları nedeniyle kupa organizasyonunun Rusya'ya verilmesi yoğun tartışmalara neden oldu. Kupa 14 Haziran'da Rusya ile Suudi Arabistan milli takımları arasındaki ilk maçla açılacak. Final ise 15 Temmuz'da Moskova'daki Lujniki stadyumunda yapılacak karşılaşma ile son bulacak.
Fotoğraf: Aczel / Edel Books
Sanatçıya dair
Arjantinli sanatçı German Aczel, kariyerine doğum yeri olan Buenos Aires'te başladı. Orada spor dergisi "El Grafico" için de çizdi. 26 yaşındayken Almanya'ya geldi. Bugün Münih kentinde yaşıyor. Şu anda ünlü İngiliz futbol magazini FourFourTwo için çizimler yapıyor.