Dünyada askeri harcamalara 1 trilyon dolar
7 Haziran 2005Merkezi İsveç’in başkenti Stockholm’deki Barış Araştırmaları Enstitüsü, geçen yıl dünya çapında askeri harcamalarla ilgili hazırladığı raporu açıkladı. Buna göre, askeri harcamalar dünya çapında geçen yıl 1 trilyon dolara ulaştı. Raporda, artan askeri harcamaların yüzde 47’sinin ise terörle mücadele önlemleri nedeniyle ABD tarafından gerçekleştirdiğine dikkat çekildi.
Geçen yılın raporunda ise dünyadaki askeri harcamaların 956 dolar olarak saptanmıştı. Raporda, bir önceki yıla oranla yüzde 8 artış kaydeden askeri harcamaların, dünyada kişi başına 162 dolar düşmesi anlamına geldiğine de işaret ediliyor. Dünya çapında milyonlarca kişinin günde 1 doların altında yaşamak zorunda olduğu düşünülürse, bu rakam oldukça dikkat çekici.
ABD silah harcamalarında lider
Enstitü, tüm dünya harcamasının yüzde 47'sini yapan ABD'nin askeri harcamalarının 2002 ve 2004 yılları arasında hızla artmasını ise Irak ve Afganistan başta olmak üzere ''dünya çapında terörle mücadele''ye bağladı. Raporda, 2003 – 2005 yılları arasında askeri harcamalara 238 milyar dolar ek bütçe ayıran ABD’nin askeri giderlerinin, Çin, Latin Amerika ülkeleri ve Afrika ülkelerinin toplamı kadar olduğu ifade edildi.
ABD, silah üretiminde de birinci sırada. Dünyada bilinen silah üreticisi 100 şirketin 38’i Amerikan ve bu sektörde yüzde 62’lik pazar payıyla birinci sırada. Almanya ise dünyadaki dördüncü büyük silah ihracatçısı.
Rekor artış yok
Raporda, askeri harcamaların 2002 yılında yüzde 6, 2003 yılında yüzde 11 ve 2004 yılında yüzde 8 oranlarında artmasının, bir rekora işaret etmediği, Soğuk Savaş'ın en kızgın dönemi olan 1980'lerin sonunda bütçenin daha yüksek olduğu belirtildi.
Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün verilerine göre, 1987-1988 yılları arasında askeri harcamaların 2004 yılına oranla yüzde 6 daha fazla arttığı belirtildi.
Dünyadaki çatışma bölgesi
Enstitüsü’nün raporunda ayrıca geçen yıl 19 büyük çatışma bölgesinde, El Kaide’ye karşı düzenlenen operasyonlardan, Irak’ta yaşanan şiddete ve Darfur’a dek, binlerce kişinin öldüğü bildirildi.
Ancak Nepal ve Uganda gibi çok sık gündeme gelmeyen, ancak şiddetin hüküm sürdüğü bölgelerde de binlerce kişinin hayatını kaybettiğine raporda dikkat çekildi.