Çölde süt üretimi olağanüstü şartlar altında yapılıyor. Duş tertibatı hayvanları kalp krizinden koruyor. Bir litre çöl sütü üretebilmek için 2 bin litre su harcanıyor.
Reklam
Çölün ortasında rekor süt üretimi
04:06
Beton, çelik ve cam dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan'ın başkenti Riad'ın çehresini oluşturuyor.
Develer, bir süre öncesine kadar ülkenin en sevilen taşıma aracı olarak kullanılıyordu. Suudi Arabistan uçsuz bucaksız çöllerden geçilmiyor... Ancak istisnalar da var:
El Safi, çölün ortasında kurulmuş bir mandıra... Önce işletmedeki bölümleri geziyoruz... Yerde su, duvarlarda su, havada su... Suudi Arabistan'da her şey dünyanın geri kalanına kıyasla biraz daha büyük. Tesiste yüzlerce Alman Holştayn ineği aynı anda sağılıyor.
Muhammed Aşur: "Yedi bölümün her birinde 30 ila 40 kişi istihdam ediliyor; yani toplamda 250 kişi. Tesis 22 saat boyunca açık; sadece namaz ve öğün aralarında mola veriyoruz."
Çölden gelen süt
Çölden gelen süt; hayvan yemi dünyanın her yerinden temin ediliyor; ABD'den mısır gevreği ithal ediliyor.
Farklı, renkli malzemeler daha sonra bilim insanlarının da eşlik ettiği bir ekip tarafından ideal yeme dönüştürülüyor... Devasa inkelerden bu sayede en yüksek verimin alınması amaçlanıyor.
Toprak verimliliği tehdit altında
Dünyada açlık önü alınamaz bir hızla artarken erozyon ve yanlış kullanım gibi nedenlerle her yıl yaklaşık 24 milyar ton verimli toprak kullanılamaz hale geliyor.
Fotoğraf: eoVision/GeoEye, 2011, distributed by e-GEOS
Toprağın altındaki dünya
Bir avuç toprakta yeryüzünde yaşayan insan sayısından çok daha fazla organizma yaşıyor. Bu canlılar, humus tabakasının besin ve su depolamasını sağlıyorlar. Okyanuslardan sonra yeryüzündeki en çok karbonu toprak depoluyor. Toprağın bu karbon oranı bütün ormanların toplamda depoladığından fazla.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Nefessiz kalan canlılar
Dünyada şehirler büyürken tarım toprakları beton ve asfalt altında kalıyor. Topraktaki mikroorganizmalar ve en küçük canlılar ise bu yapay yüzeyin altında boğuluyorlar. Ayrıca yağmur suları toprağa sızıp kaybolamadığı için kontrolsüz bir biçimde akmaya devam ediyor.
Fotoğraf: imago/Jochen Tack
Rüzgârın alıp götürdükleri
Yerkürenin hassas yüzeyinin de tıpkı insanın derisinin güneşten, rüzgardan ve soğuktan korunma ihtiyacı gibi gereksinimleri var. Toprak sürüldüğünde yüzey katmanları büyük parçalar halinde kuruyabilir. Sürümden sonraysa bu ince toprak yüzeyi kalkar ve rüzgar bu katmanı alıp götürür.
Fotoğraf: WWF/E. Parker
Doğanın insan eliyle tahribi
Ağaçların kesilmesi, aşırı gübreleme ve otlatma gibi toprağın hor kullanılması kıyılarda susuz bölgelerin dönüşmesine neden olur. Böylece insan kaynaklı bu tahrip, kuraklık gibi iklim faktörlerinin zincirleme reaksiyon içinde hızlanmasına yol açar.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Akıntıya teslim olan toprak
Aşırı yağışlar beton ve asfalta ve kar suları yeterli akış yolu olmayan düzleşmiş nehir yataklarına düştüğünde akıntı verimli toprak parçalarını da alıp götürüyor.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Tarım alanları tehlikede
Geniş düzlüklerde monokültür yönteminin verimliliğinin devamı için ek gübre ve böcek ilaçlarına ihtiyaç vardır. Kullanılan gübre miktarı ve uygulama alanı ise giderek artıyor. Dünyadaki tarım alanlarının yaklaşık yüzde 40’ı bitki koruma maddeleri gibi zararlı kimyasal ilaçların kullanımından dolayı risk altında.
Fotoğraf: Yasuyoshi Chiba/AFP/Getty Images
Tuzlu su problemi
İklim değişikliğinden dolayı dünyanın bazı bölgelerinde oldukça az miktarda yağış görülüyor, bu da toprağın su kaybetmesine ve büyük su haznelerinde çok büyük oranda suyun buharlaşmasına neden oluyor. Böylece suda çözülen tuz da yeniden yüzeye çıkıyor ve toprağı ekim için elverişsiz hale getiriyor. Deniz suyunun toprağa sızması da birçok kıyı bölgesinde sorun teşkil ediyor.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Geri dönüşü yok
Sanayi atıkları, kaza ve silahların kullanımı ya da yıllar boyu aralıksız gübreleme gibi işlemlerden kaynaklanan kirlenmeden toprak bir kez zarar gördüğü taktirde bu zararı telafi etmek oldukça zahmetli ve maliyetli oluyor. Resmi verilere göre Çin’de tarım topraklarının neredeyse beşte biri zarar görmüş durumda.
Fotoğraf: Reuters
Sınırlı toprak kullanımı
Hammadde elde etmek için toprağın taşınması gerekir. Almanya’daki linyit bölgelerinde de tarım toprağı gözden çıkarılıyor. Böylece türlerin korunması, tarım, yerleşim bölgeleri ya da dinlenme alanları gibi amaçlarla kullanılabilecek topraktan feragat edilmiş oluyor.
Hiçbir şey tesadüfe bırakılmıyor; birkaç gün yem gelmese veya su olmasa buradaki hayvanların çoğu ölür.
El Safi Yöneticisi Tarık El Şuveymi: "50 bin ineğimiz var; yem olarak kullandığımız bitkileri 1 hektarlık bir alana ekiyoruz. Günlük süt üretimimiz 800 bin litre. Yani inek başına günde 41 litre."
Baş döndürücü üretim
Suudi Arabistan için tipik olan bu ahır 500 metre uzunluğunda ve bin 500 ineği barındırıyor. İnanılması güç, ama doğru..
Burada günde dört kez temizlik yapılıyor; üretim ise baş döndürücü... Günde 1 milyon litre süt üretimi.. Açık ara farkla dünyanın en büyük mandırasındayız. Mandıra Guiness rekorlar kitabına da girmiş.
Çölün ortasında rekor süt üretimi
04:06
This browser does not support the video element.
Hava sıcaklığı 27 dereceyi geçtiğinde otomatik olarak soğutucu duş devreye giriyor; aksi takdirde hayvanların çoğu kalp krizi geçirerek ölebilir. Hele ki sıcaklığın 50 dereceye kadar yükseldiği yaz aylarında bu soğutucu sistemi 24 saat çalışıyor.
İneklerin kulağında çip
Dünyanın en büyük mandırasının Suudi Arabistan'da kurulacağını kim düşünebilirdi ki? 50 bin inekten her birinin kulağında bir çip bulunuyor. Yöneticiler, her ineğin kaç litre süt verdiğini damlası damlasına biliyor. Her gün, her hafta ve her ay... En fazla süt veren inekten günlük 70 litre süt alınıyor. Kitlesel hayvancılık kavramı burada bambaşka bir anlama bürünüyor.
Yedi bölümden her birinde bir dana bölümü bulunuyor: Normal koşullarda her gün en az 60 dana dünyaya geliyor.
Tesisteki su tüketimi ise dudak uçuklatıyor. Bir litre çöl sütü üretebilmek için 2 bin litre su harcanıyor. Pek gurur verici bir rekor olmasa gerek.