Mavi Kart’ın ara bilançosu
13 Ağustos 2013 Nüfusu azalan ve kalifiye eleman sıkıntısı çeken Almanya, vasıflı işgücünü ülkesine çekmek için geçen yıl Ağustos ayında „Blue Card/ Mavi Kart'“ uygulamasını başlattı. Göç ve ikamet konusundaki titiz bürokrasisiyle bilinen Almanya, söz konusu uygulamayla Amerika'da uygulanan puanlama sistemini aşarak ve AB'nin göç yönetmeliğindeki yükümlülükleri yumuşatarak, daha cazip bir göç ülkesi olmaya çalışıyor. Peki, on bir aylık „Mavi Kart'“ uygulamasının ara bilançosu nasıl?
İstatistikler, Almanya’nın Mavi Kart uygulamasıyla 11 ay içinde yaklaşık 9000 yabancı akademisyeni ülkesine çekmeyi başardığını gösteriyor.
Federal Göç Dairesi'nin verilerine göre bugün itibariyle Mavi Kart sahibi 4961 akademisyenin yıllık kazancı 46400 Euro'nun üzerinde bulunuyor. Ayrıca söz konusu akademisyenlerin 3918'i iş açığı olan mühendislik, bilişim teknolojileri uzmanlığı ve doktorluk gibi mesleklerde istihdam ediliyor. Avrupa ülkeleri dışından gelen yüksek okul mezunları da bir yıldan bu yana yürürlükte olan uygulamayla geçimini sağlamak şartıyla altı ay Almanya’da ikamet etme ve iş arama hakkına sahip olabiliyor.
Almanya Mavi Kart’ı daha liberal hale getirdi
Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi (SVR) Başkanı Prof. Christine Langenfeld,” Mavi Kart” uygulamasıyla Almanya’nın paradigma değiştirdiğini kaydediyor. Prof. Langfeld Almanya’nın en esnek ve yeniliğe en açık göç politikasını başlattıklarını belirterek, böylece iş sözleşmesine bağlı göç dogmasını da aştıklarını şöyle ifade ediyor:
”Almanya Mavi Kart’ın yanında yeni bir ikamet uygulaması da başlattı. Bu çerçevede yüksek okul mezunu olan ancak bir iş sözleşmesine sahip olmayan ve Almanya’da iş arayanlar için 6 ay süresince iş arama ve oturma hakkı veriliyor. Bu son derece kolaylaştırıcı bir düzenleme. Çünkü orta ölçekli işletmelerin yurtdışı bağlantıları çok az, uygulama sayesinde işletmeler yüksek öğrenim görmüş kalifiye elemana Almanya içerisinde hızla ve doğrudan ulaşabiliyor”
Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Başkanı ayrıca, AB yönetmeliği esaslarına dayanan ve tüm Avrupa için geçerli olan Mavi Kart uygulamasının, Almanya tarafından daha liberal ve hoşgörülü bir hale getirildiğini ekliyor. Langenfeld, bu bağlamda akademisyenlerden beklenen şartların yumuşatılıp kolaylaştırıldığını dile getiriyor:“Almanya’da denkliği olan bir yüksek öğrenim diploması gerekiyor. Buna ek olarak, iş sözleşmesi şartı aranıyor. Bu, aynı zamanda AB yönetmeliğinin de altını çizdiği bir ibare. Üçüncü şart ise asgari ücret sınırının altında kalınmaması. Belirtilen rakam yılda yaklaşık 46 bin Euro. Belirli meslek gruplarında, özellikle istihdam açığı olan hekimlik, mühendislik, bilişim uzmanlığı gibi alanlarda sınır 10 bin Euro düşük tutuluyor. Ayrıca Mavi Kart sahipleri herhangi bir ek yükümlülük olmadan eşlerini de beraberlerinde getirebiliyorlar ve eşler de rahatlıkla çalışabiliyorlar.”
Türklere ek yükümlülük yok
Prof. Langenfeld, “Mavi Kart” düzenlemesinde aile birleşimi, vize ya da vatandaşlık konularında olduğu gibi Türk kökenli göçmenlerden ek yükümlülük aranmadığı müjdesini veriyor: “Mavi Kart üçüncü ülkelerden gelecek tüm göçmenleri kapsıyor. Elbette buna Türk göçmenler de dâhil. Kendilerinden hiçbir ek yükümlülük beklenmiyor.”
Prof. Langenfeld Almanya’yı çalışmak için tercih eden ülkeleri ise söyle sıralıyor: “Rakam olarak en dikkat çekici göçmen grubunu Hindistan, Çin, Rusya ve Amerika'dan gelenler oluşturuyor. Türkiye'den göçmen işgücü geldiği ise gözüme çarpmadı.”
Mavi Kart’ın daha fazla tanıtıma ihtiyacı var
Mavi Kart’ın göç ülkesi olduğunu ifade eden Almanya'ya yakışır bir çalışma olduğunu kaydeden Prof. Langenfeld, uygulama içerisinde aksayan noktalar olduğuna da dikkat çekiyor. Profesör,11 aylık dönem içinde kayda geçen 9 bin akademisyenin çok küçük bir bölümünün ekstra alınmış bir Mavi Kart ile Almanya'ya geldiğini belirterek, ifade edilen rakamı ağırlıklı olarak hali hazırda Almanya’da bulunan akademisyenlerin temsil ettiğini söylüyor: ”Burada en önemli payı, zaten Almanya’da olan, belki de Almanya’da yüksek örgenim görmüş, öğreniminden sonra iş bulmuş ve Mavi Kart almış olanlar teşkil ediyor. Elbette bu gelişme, Mavi Kart’ın düzgün bir şekilde verildiğini gösteriyor. Ancak asıl hedef, yurtdışından yani üçüncü ülkelerden daha fazla kişinin söz konusu uygulamayla Almanya'ya gelmesiydi.”
Christine Langenfeld ayrıca, Mavi Kart’ın yurt dışında bilinmediğini ve daha fazla tanıtım gerektiğini belirterek, Alman hükümetinin profesyonelce hazırlanmış kampanyalarla Mavi Kart’ı hedef ülkelerde daha iyi tanıtmasını talep ediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Özlem Coşkun / Berlin
Editör: Ahmet Günaltay