1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

DEM Parti'den CHP'nin İmralı'ya gitmeme kararına tepki

21 Kasım 2025

CHP'nin İmralı Cezaevi'ne gidecek komisyon heyetine üye vermemesini eleştiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Bunu iktidar karşıtlığına dönüştürmemek gerekiyor. CHP Kürt meselesini doğru okumalı" dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan
Tuncer Bakırhan, CHP'nin İmralı'ya gidecek komisyon heyetine üye vermeme kararını eleştirdi.Fotoğraf: ANKA

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP'nin İmralı Cezaevi'nde Abdullah Öcalan ile görüşecek komisyon heyetine üye vermeme kararını eleştirdi.

Partisinin Bingöl'de düzenlediği halk buluşmasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakırhan, CHP'nin kararını "Bunu iktidar karşıtlığına dönüştürmemek gerekiyor. CHP Kürt meselesini doğru okumalıdır" sözleriyle eleştirdi.

CHP için "Maalesef kimi siyasi partiler iktidar karşıtlığını çözüm karşıtlığına dönüştürmeye çalışıyorlar" diyen Bakırhan, şunları kaydetti:

"Bingöllüler de aslında son alınan kararı bence doğru okuyor. Bizim CHP'den beklentimiz budur. Bu kadar önemli bir meseleyi iktidar karşıtlığına dönüştürmeden doğru okuyarak, bu tarihi fırsatı 86 milyonun lehine, yararına değerlendirmek gibi bir beklentimiz var."

DEM Parti: Tarihsel bir adım olacak

Komisyondan İmralı'ya gidilmesi yönünde karar çıkmasının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanlarının imzasıyla bir yazılı açıklama yayımlandı. DEM Parti Eş Başkanlarının açıklamasında "Gerçekleşecek İmralı ziyareti, on yıllardır yaşanan acıların kalıcı olarak sona ermesi ve toplumsal uzlaşının tesis edilmesi yolunda atılmış tarihsel bir adım olacaktır" denildi. 

Açıklamada, komisyonun İmralı’ya gitmesinin Türkiye’de yeni bir dönemin kapısını aralayacağı öne sürülürken "Bu görüşme, sürecin şeffaflığını ve samimiyetini pekiştirecek ve toplumun her kesiminin barışın inşasına katılımını güçlendirecektir" ifadeleri kullanıldı. 

İmralı'ya gidecek komisyon heyetine üye vermeyen CHP'yi de isim vermeden eleştiren DEM Parti Eş Genel Başkanları, şunları kaydetti:

"Ne var ki, bazı siyasi çevrelerin bu tarihi adıma mesafeli yaklaşımlarını da üzüntüyle karşıladığımızı belirtmeliyiz. Barış süreçlerinde cesaret ve ileri görüşlülük her zaman takdir edilmeyi hak eder. Tereddütler ve kaçınmalar toplumsal vicdanı yaralar. Demokratik siyasetin gereği, böylesi tarihsel bir süreçte halkların ortak geleceğine dair alınacak kararlarda yan yana durmak, omuz omuza yürümektir."

İmralı'ya ziyaretin görüşüldüğü bugünkü komisyon toplantısında partisinin kararını açıklayan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Demokrasi için adım atılması gerekirken tüm meselenin İmralı’ya sıkıştırılmasına toplum razı değildir" diyerek PKK lideri Öcalan ile görüşmeye gidecek komisyon heyetine üye vermeyeceklerini açıklamıştı.

"Barış istemenin gerekleri var"

CHP'nin kararına komisyonda yer alan ve partisi adına İmralı’ya gideceği açıklanan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de "Barış istemenin gerekleri var. Barış isteyenler barış için sorumluluk alırlar. Mesele bir ısrardan ibaret değil, bir gerekliliktir. Biz bir takıntılı durumu ifade etmiyoruz. Bugün, sürecin ilerlemesini istiyorsak Öcalan'ı dinlemek zorundayız" sözleriyle ana muhalefet partisini eleştirmişti.

Komisyon toplantısının ikinci oturumunun basına kapatılmasıyla CHP'li üyeler toplantıyı terk ederken Murat Emir düzenlediği basın toplantısıyla İmralı'ya gitmeme gerekçelerini anlattı.

Emir, parti olarak Kürt sorununun çözümü için samimi adımların her zaman destekçisi olduklarını savunurken, "Demokratik siyasetin önü açılmak yerine siyasi davalarla daha da tıkanmıştır. Bu kararın olmazsa olmaz olarak tanımlanması, tarihi bir kavşak ve tek seçenek olarak öne sürülmesi komisyonun kuruluş amacıyla uyumlu değildir" diye konuştu.

"Teknolojik imkânlardan faydalanılmalı"

Öcalan'ın dinlenmesi için "teknolojik imkânlardan faydalanılması gerektiğini" belirten Emir, "Komisyonumuzun başkanı bile olmadan sadece beş milletvekilinin adaya gitmesi yerine teknolojik imkânlardan yararlanarak daha kolay, daha katılımcı ve daha tartışmasız bir sürecin yönetilmesi mümkündür" ifadelerini kullandı.

DW / OY,CÖ

 

DW Türkçe Türkiye, Almanya ve dünyadaki gelişmeleri ve olayların perde arkasını DW Türkçe'den takip edin.dw_turkce