2016 yılından bu yana tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın davasına Çarşamba günü de devam edildi. "Terör örgütü kurma-yönetme, örgüt propagandası, suç ve suçluyu övme" suçlamalarıyla karşı karşıya olan Demirtaş savunmasında "Binali Bey’in oy uğruna kullandığı Kürdistan kavramını 7 yıl öncesinde kullandığım için bugün yargılanıyorum" dedi.

Ankara Sincan Cezaevi kampüsünde görülen duruşmaya Edirne Cezaevinde tutuklu bulunan Demirtaş Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Demirtaş savunmasına Bingöl'de 7 Temmuz tarihli konuşmasında "PKK ve Abdullah Öcalan lehine slogan atmak ve Kürdistan ve gerilla sözcüklerini kullanmak suretiyle “terör örgütü propagandası” yapıldığı iddiasıyla düzenlenen fezelekeyi değerlendirerek başladı.

Fezlekede konuşmanın tam içeriğine yer verilmediğini ifade eden Demirtaş "Tutuklanmama neden olan fezlekeleri hazırlayan savcılar sonradan tutuklanarak açığa alındı" diye konuştu.

"Cemaat beni değil ama Binali Yıldırım’ı çok seviyordu"

O dönem Gülen Cemaati'ni eleştirdikleri için hedef haline geldiklerini belirten Demirtaş "Bana masum insanların ölümüne sebebiyet veren kişi diye hitap eden Binali Yıldırım’a bunu söylüyorum." diyerek "Cemaat örneğin bizi sevmiyordu. Ama kimi seviyordu? Mesela Binali Yıldırım’ı çok seviyordu. Dün hakkımda iftira atan Binali Yıldırım’ı mesela çok seviyorlardı." diye konuştu.

Demirtaş Cemaate dönük eleştirileri ve tespitleri nedeniyle kendilerine yönelik siyasi operasyon sürecinin başlatıldığını vurguladı. Demirtaş "AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerim, AKP’ye yönelik benim ve partimin muhalif tutumu. Bunların hepsi de siyasi operasyon çekilmesinin nedenleridir. Ama asıl süreci başlatan, bize yönelik siyasi operasyon sürecini başlatan, Cemaate dönük eleştiri ve tespitlerimizdir." dedi.

"Binali Bey ile aynı sanık saldalyesinde olmalıydık"

Binali Yıldırım'ın Diyarbakır ziyaretinde Kürdistan kelimesini kullandığını hatırlatan Demirtaş, "Kürdistan dediğim için yargılanıyorum şu anda. Hakkımdaki suçlamalar gerçekten suçsa Binali Bey ile ikimizin aynı sanık sandalyesinde oturmamız lazım. Senin geçen hafta oy uğruna Diyarbakır’da kullandığın Kürdistan kavramını ben 7 yıl öncesinde kullandığım için bak bugün yargılanıyorum. Terörist diye yargılanıyorum. Terör propagandası yaptım diye yargılanıyorum" ifadelerini kullandı.

Duruşmada, Bingöl'de yapmış olduğu konuşmanın metnini okuyan Demirtaş, konuşmanın içeriğinde "şiddet terör övgüsü, teşvik etme, özendirme bağlamında bırakın çağrışım ima bile yok ama ne vardır? Fethullah Gülen Cemaati ve AKP'ye ağır eleştiriler vardır. Savcıyı rahatsız eden, savcıya fezleke düzenlettiren budur" diye konuştu.

Demirtaş siyasi görüşlerini ifade ederken kullandığı kavramlar nedeniyle yargılandığını vurgularken, dava dosyasına giren Meclis grup konuşmalarına da değindi. Demirtaş, "Aynı şekilde PKK gerillalarının silahla yurt dışına çıkmış olmaları ve barış sürecinin başlamış olması çok önemlidir" demişim. Yani bu kapsamda siyaset yaparken kullandığım jargondur bu. Literatür seçerken Cumhuriyet savcısına sormak zorunda değilim. Silahlı bir insana gerilla demekle onun silahını övmüş olmuyoruz. Terörist demekle de yermiş olmuyoruz. Ne siyasetteki ne de hukuktaki karşılıkları böyle değil terörizmin. Gerilla, bütün dünya dillerinde ortak bir kavramdır. Ne Kürtçedir ne Türkçedir. Benim icadım da değildir" dedi.

"Siyasi rehineler tahliyelerini talep etmezler"

Siyasi olarak rehin tutulduğunu öne süren Demirtaş "Ben hukuk ve kanun çerçevesinde tutuklu olsaydım tahliyemi talep ederdim. Ama ben bir siyasi rehineyim. Siyasi rehineler tahliye talep etmezler. Ben de tahliyemi talep etmiyorum" diyerek savunmasını sonlandırdı.

Selahattin Demirtaş'ın savunmasının ardından savcı, mevcut delil durumu ve sanığın savunmasını tamamlamamış olması nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Avukatların tahliye taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, bir üyenin muhalefet şerhi ile oy çokluğu ile Demirtaş'ın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Davanın bir sonraki duruşması 16 -17 Temmuz'da yapılacak.

"Terör örgütü kurma-yönetme, örgüt propagandası, suç ve suçluyu övme" suçlamalarıyla karşı karşıya olan Demirtaş hakkında 30'dan fazla dava bulunuyor. Demirtaş, Kasım 216 yılından bu yana cezaevinde.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hakkında 142 yıl hapis cezası istenen Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğine hükmetmişti. Demirtaş'ın gözaltı ve tutukluluk koşulları hakkında 2017'de açtığı davaya ilişkin AİHM, Türk yargısının tutukluluğun devamını somut gerekçelere dayandıramadığına ve bu durumun hukuk dışı nedenlerden kaynaklandığına kanaat getirmişti.

DW,MY/GA

©Deutsche Welle Türkçe