1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Demirtaş kararında "18. Madde" ayrıntısı

20 Kasım 2018

AİHM, Demirtaş'ın AİHS’in 18. Madde'si uyarınca hukuki değil siyasi gerekçeyle tutuklandığına hükmetti ve tahliyesini istedi. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlar, "AİHM 15 Temmuz’dan sonra ilk kez 18. Madde’yi işletti" diyor.

Selahattin Demirtas, HDP
Fotoğraf: HDP/Presse

Son iki yıldır cezaevinde bulunan HDP’nin eski eş genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a tahliye yolu göründü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bugün açıkladığı kararında 4 Kasım 2016'dan beri tutuklu bulunan Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını talep etti.

AİHM’in Demirtaş ile ilgili kararında, 15 Temmuz sonrası ilk kez Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 18. Maddesi’ne atıfta bulunuldu. Buna göre AİHM Türkiye’nin Demirtaş’ı tutuklama gerekçelerinin "hukuki" değil "siyasi" olduğuna hükmetti. AİHM’deki Türk Yargıç Işıl Karakaş ise 18. Madde ihlali ile ilgili olarak karşı oy kullandı.

AİHS’in 18. Maddesi'nde AİHM’e taraf olan ülkelerin olağanüstü hal dönemlerindeki hak kısıtlamalarına ilişkin hükümler bulunuyor. Söz konusu maddede, "Anılan hak ve özgürlüklere bu Sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar, öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz" ifadesi yer alıyor. 

Türkiye’ye 25 bin euro para cezası

Demirtaş’ın 20 Şubat 2017’de "özgürlük ve güvenlik hakkı", "makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkı" ve "serbest seçim hakkı’na" ilişkin başvurusunu değerlendiren AİHM, bugün başvuruya ilişkin kararını açıkladı. Demirtaş’ın vakit geçirmeksizin tahliye edilmesi gerektiğine hükmeden AİHM, ayrıca Türkiye'ye 10 bin euro manevi tazminat ile 15 bin euro yargılama gideri ödeme cezası verdi. 

Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, "Karar umduğumuz gibi çıktı" dedi. 15 Temmuz sonrasında AİHM’in ilk kez "haklara getirilecek kısıtlamaların sınırlanması"nı içeren 18. Madde uyarınca Türkiye’yi suçlu bulduğuna işaret eden Karaman, "Böylelikle AİHM, Demirtaş davasında devletin OHAL şartlarını kötüye kullandığını ve AİHM içtihadına uymadığını ortaya koymuş oldu" diye konuştu.

"Hukuksuz yargılama tescillendi"

Mahkeme kararında, Demirtaş’ın tutukluluğun devam etmesini haklı kılan yeni kanıtlar ileri sürülmedikçe tutukluluğun mümkün olan en kısa tarihte sonlanması gerektiği vurgulandı. Avukat Karaman, "Bu karar ile Demirtaş’ın tamamen hukuksuz bir şekilde yargılanıp hapse atıldığı da AİHM tarafından resmen karara bağlanmış oldu. AİHM, Demirtaş’ın derhal tahliye edilmesini istedi" şeklinde konuştu.

Bundan sonraki süreçte Demirtaş’ın avukatları, Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu davanın sürdüğü Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye başvurusunda bulunacak. Tahliye başvurusunu en kısa sürede yapacaklarını dile getiren Mahsuni Karaman, şunları söyledi:

"Biz mahkemenin AİHM kararı doğrultusunda en kısa zamanda tahliye kararı vermesini bekliyoruz. AİHM’in kararına uyulmaması gibi bir olumsuz gelişme olacağını düşünmüyoruz." 

Karaman, Demirtaş’a ilişkin olarak "dokunulmazlıkları ihlali" konusunda AİHM’e ayrı bir başvuruları daha olduğunu hatırlatarak, AİHM’in dokunulmazlıklar ile ilgili kararını da önümüzdeki dönemde açıklamasını beklediklerini kaydetti. 

18. Madde neden önemli?

Demirtaş'ın Ek 1. Protokol 3. Madde kapsamında seçilme hakkının da ihlal edildiğine hükmeden AİHM kararında, Türkiye’de çok tartışılan yargılama öncesi uzun tutukluluk süresinin Türkiye'deki yargı sistemiyle bağdaşmadığına da vurgu yapıldı.

AİHM kararını DW Türkçe’ye değerlendiren Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu davaya bakan mahkeme tarafından vakit kaybetmeden serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

AİHM’in tahliye kararında AİHS’in 18. Maddesi’nin ihlal edildiğine karar vermesinin Türkiye açısından bir ilk olduğunu da vurgulayan Coşkun, şu değerlendirmede bulundu:

"AİHM daha önce tahliye kararı verdiği Şahin Alpay ve Mehmet Altan için 18. Madde ihlaline yer vermemişti. Yani ilk kez Demirtaş davasında OHAL koşullarının Türkiye tarafından haksız tutuklamalar için kullanıldığına dair AİHM’den bir hüküm geldi. Bu yakın gelecekte pek çok başka dava için de geçerli olabilir."

AİHM’in kararında özellikle 282 ve 283. Paragraflarda net bir şekilde Demirtaş’ın tahliyesinin talep edildiğini, ancak OHAL döneminde bazı alt mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarını dahi hiçe sayarak tahliye işlemi yapmadığına işaret eden Coşkun, "Dolayısıyla şimdi Türkiye’deki mahkemenin Demirtaş kararını nasıl uygulayacağını bekleyip göreceğiz" dedi. 

"Diğer vekilleri şimdilik etkilemez"

AİHM kararına ilişkin bir başka merak edilen konu ise, Demirtaş’a ilişkin verilen tahliye kararının diğer tutuklu milletvekilleri için emsal teşkil edip etmeyeceği. Doç. Dr. Coşkun, AİHM’in Demirtaş kararının diğer HDP’li vekiller için emsal sayılması gibi bir durumun şimdilik mümkün olmadığını söylüyor. Verilen kararın yalnızca Demirtaş’ın durumuna yönelik olduğunu kaydeden Coşkun, şöyle konuştu:

"Diğer vekiller için AİHM’in dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin kararını beklemek gerekiyor. Ama bu arada tutuklu vekillerin avukatları, AİHM kararını gerekçe göstererek uzun tutukluğa itiraz hakkına da sahip. Çünkü Anayasa’nın 90. Maddesine göre AİHM kararı iç hukuku bağlıyor."

 "Siyaset sahnesini etkileyecek"

Peki Demirtaş’ın tahliyesi, Türkiye siyasetini nasıl etkileyecek?

Demirtaş’ın kısa süre içinde tahliye edilmesi halinde, başta HDP olmak üzere Türkiye siyasetinde taşların yerinden oynayabileceğine vurgu yapan Doç. Coşkun, "AİHM kararında Demirtaş’ın tamamen siyasi gerekçelerle tutuklandığı tespiti yapılıyor. Bu durum önümüzdeki dönemde siyasette Demirtaş’ın elini güçlendirecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Demirtaş’ın son yaptığı açıklamalarda HDP içerisinde bundan böyle seçimle herhangi bir koltuğa aday olmayacağını açıkladığına da işaret eden Coşkun, şunları söylüyor: "Ancak siyaset Türkiye’de çok hızlı değişiyor. Bu şartlarda Demirtaş’ın kendi köşesine çekilmesi ihtimalini zayıf görüyorum. Bu açıdan HDP’de kartların yeniden karılacağını söylemek yanlış olmaz ."

32 dava açıldı, 20 dava sürüyor

Hakkında 32 ayrı dava açılan Selahattin Demirtaş, şu anda hala 20 ayrı davadan yargılanmaya devam ediyor. Son 2 yılını Edirne F Tipi Cezaevi’nde geçiren Demirtaş, Türkiye tarihinde hapisteyken Cumhurbaşkanı adayı olan ilk isim olarak da tarihe geçmiş durumda. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvuru reddedilen Demirtaş, tüm iç hukuk yollarının sonuçsuz kalması sonrasında 20 Şubat 2017’de AİHM’e bireysel başvuru yapmıştı.

© Deutsche Welle Türkçe

Aram Ekin Duran

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik