Dijital artçılar: Sosyal medya paniği nasıl tetikliyor?
25 Nisan 2025
23 Nisan'da Marmara Denizi'nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, büyük korkuya neden oldu. Merkez üssü Silivri açıkları olan deprem; İstanbul, Tekirdağ, Yalova, Bursa ve Balıkesir'de yoğun şekilde hissedildi.
Bu şiddetli sarsıntı, deprem hafızası taze olan vatandaşlar arasında paniği tetikledi. Depremde can kaybı olmazken İstanbul valisi Davut Gül, sarsıntı anında panikle yüksekten atlayan 151 kişinin yaralandığını bildirdi.
Yaşananlar akıllara "Beklenen İstanbul depremi bu muydu?" sorusunu getirirken bölge artçı depremlerle sallanmaya devam etti.
Depremin ardından İstanbul'da telefon hatlarında aksaklıklar paniğin büyümesinde rol oynadı. Korkuyu tetikleyen bir başka olgu da sosyal medyadaki bilgi kirliliği oldu.
Uzmanlar, bilginin hızlı yayılmasında kritik öneme sahip olan sosyal medyanın aynı zamanda bir panik faktörü olabileceğine dikkat çekiyor. Zira bu platformlar hayat kurtarıcı bilgilerin yayılmasında bir araç olabilirken, yanlış bilgilerin hızla yayılması için de zemin oluşturuyor.
23 Nisan depremi sonrasında internette yayılan bazı yanıltıcı, sahte ve eski içerikler bu duruma somut birer örnek niteliğinde.
Eski görüntülerle paniğe davet
Örneğin şu videonun İstanbul'da çok katlı bir binanın ürkütücü çöküş görüntülerine ait olduğu iddia ediliyor. Görüntülerde bina, ardında büyük bir toz bulutu bırakarak çökerken panikle kaçışan insanlar görülüyor. 23 Nisan'da paylaşılan video, 24 saatten az bir sürede 5 milyon izlenmeyi aştı.
3 binden fazla yorumun yapıldığı bu video, pek çok kişiye görüntülerin gerçekten İstanbul'da kaydedildiğini düşündürdü. Oysa yaptığımız tersine görsel arama, görüntülerin 6 Şubat 2023'te gerçekleşen depreme ait olduğunu ortaya koydu.
X'te bir parodi hesabı da yerle bir olmuş bir şehri gösteren bir fotoğraf paylaşarak şunları yazdı:
"İstanbul'daki yıkıcı depremin ardından Türkiye halkına en derin taziyelerimi iletiyorum. Bu trajediden etkilenen herkesin yanındayım. Sevdiklerini kaybeden ailelere ve etkilenen herkese dualarımı gönderiyorum. Güçlü kal Türkiye"
İngilizce yapılan bu paylaşıma gelen yorumlarda bazı kullanıcılar görüntülerin gerçeği yansıtmadığını yazdılar. Haklılardı da…
Zira bu görüntü sahte olmasa da İstanbul'a ait değildi. Söz konusu fotoğraf da 53 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerine aitti. Hatay'da yerle bir olan binaların görüldüğü bu kare, Türkiye'yi yasa boğan görüntülerden biri olmuştu.
Yapay zeka artık "felaket" de üretiyor
Bir Tik Tok hesabından yapılan şu paylaşımda ise bir dizi korkunç kare görülüyor. Yarılmış caddeler, yerle bir olmuş köprüler, şok halindeki insanlar… Tüm bu kareler, dramatik bir müzik eşliğinde sunuluyor.
İngilizce olarak "Türkiye açıklarında büyük bir deprem meydana geldi" ifadeleriyle paylaşılan bu video binlerce beğeni aldı. Oysa değil 23 Nisan depremi, gerçeklikle dahi bir bağı yok… Yapay zeka tarafından üretilen bu video, kendini pek çok detayda ele veriyor.
Örneğin videonun başında, sol tarafta bir sokak lambasının üst kısmı beliriyor ve sonra kayboluyor. Aynı anda videonun alt kısmındaki insanlar ise hiç hareket etmiyor. Birkaç saniye sonra, sol tarafta yıkılmış bir binanın önünde dururken görülen bir adamın bulanık kolu önce kayboluyor, sonra yeniden beliriyor.
Daha da ilginci, videonun üreticisi içeriği yapay zeka ile oluşturduğunu belirtmiş ancak bu detay izleyicilerin çoğu tarafından gözden kaçırılmış. "Gerçek mi?", "Türkiye için dua edin", "Güçlü kal Türkiye" gibi yorumlar, kullanıcıların görüntülerin gerçek olduğuna inandığını gösteriyor.
Doğal afetler gibi son dakika gelişmelerinde, yapay zeka ile üretilmiş videoların neredeyse anında çevrimiçi olarak dolaşıma girmesi artık yaygın rastlanan bir durum. DW'nin doğrulama ekibi, bu yılın başlarında Myanmar ve Tayland'daki depremler sonrasında da benzer örnekler gözlemledi.
İstanbul'daki deprem sonrası görülen bilgi kirliliği bitmiş değil. Artçı sarsıntılarla birlikte yeni yanlış içeriklerin yayılması muhtemel. Panik ve kaosun önüne geçmenin yolu ise, sosyal medya paylaşımlarını sorgulamak ve dikkatle tüketmekten geçiyor.