Die Welt: Herkesin gözleri önünde kitlesel katliam
14 Aralık 2016Die Zeit gazetesi çatışmaların uzun süredir devam ettiği Halep'teki durumu mercek altına alıyor. "Halep'in acı gerçeği" başlıklı yorumda gazete sivillerin durumuna dikkat çekiyor:
"Suriye'nin üzerine tabutun kapağını yerleştirip mezar taşına 'ne yazık ki birşey yapamadık' diye yazabilecek politikacıların sayısı hiç de az değil. Ancak Avrupa ve Almanya o kadar kolay sıyrılamaz. Suriye'de hâlâ büyük bölgeler muhalefetin elinde. Yaklaşık bir milyon insanın bulunduğu 36 nokta kuşatma altında, varil bombaları düşüyor. Bugüne dek aşağı yukarı korkaklık nedeniyle kullanılamayan bütün tercihler hâlâ masada duruyor: Yardım malzemeleri için hava köprüsü kurulması, savaş suçundan sorumlu Suriye ve Rus yetkililere yaptırım uygulanması ve sivil halkın bombalanmasına karşı askeri yollara başvurulacağı tehdidi. Bu devrim kaybedilmiş olabilir. Ancak yüz binlerce insan hâlâ kurtarılabilir."
Die Welt gazetesi de Halep'le ilgili bir yoruma yer veriyor. 'Herkesin gözleri önünde kitlesel katliam" başlığındaki yorumda şu satırlar göze çarpıyor:
"Batı'nın tepkisi utanç verici. AB, Esad rejimine karşı birkaç anlamsız ek yaptırım kararı alıyor. Ancak İran ve Rusya'ya karşı değil. Oysa Suriye rejimi bu iki ülke olmaksızın varlığını sürdüremezdi. ABD'nin müstakbel başkanı Suriyeli isyancılara desteği keseceğini açıklayarak Halep'te kıyımın önünü açmış oldu. Kremlin'in, Rusya'nın Suriye'de IŞİD'e karşı mücadele ettiği yalanının ne kadar müstehzi olduğunu, Palmira örneği gösteriyor. Palmira'nın IŞİD'den kurtarılmasını Putin propaganda ile duyurmuştu. Şimdi IŞİD Palmira'yı, Moskova-Tahran-Şam ekseni, Halep'te Suriye muhalefeti ve onların özgürlük rüyasını yok etmekle meşgulken yeniden ele geçirdi."
Frankfurter Allgemeine Zeitung Halep'teki gelişmelerle ilgili yorumunda şu görüşleri dile getiriyor:
"İç savaşta da sivillerin hedef gözetilerek öldürülmesi ve tutukluların işkenceye maruz kalması yasaktır. Ancak bu durum kimseyi ilgilendirmiyor: Suriye'deki katliam kötünün iyisi olarak görülüyor. Bu durum uluslararası hukukun çok ciddi biçimde ihlâl edilmesini değiştirmiyor. Hukuk devletlerinde haklı olmak işin bir yanı, haklı olduğunu kabul ettirmek diğer yanıdır. Bu durum uluslararası hukuk için de geçerli. Ne yazık ki uluslararası hukuku dünya çapında uygulama çabaları yenilgilerle dolu. Esad'ın Lahey'de hesap vermesini isteyenler, 2. Dünya Savaşı sonrasında savaş suçlularının yargılanması için müttefik devletlerin kurduğu Nürnberg Mahkemeleri'nin artık olmadığını hatırlamak zorundalar. Devletler istemediği sürece Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi bu konuda yetkili değil."
Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel'in Suriye ile ilgili yorumu da oldukça eleştirel:
"Suriyeliler kaçıyor, ölümden ve yıkımdan kaçıyor. Başbakan Merkel ile selfie çektirmek için değil. Burada yaşamları söz konusu ve gelen fotoğraflar da bunu gösteriyor. Bize bağırıyorlar. Orada yaşananlar insanlık suçu. Üstelik bütün savaş suçları da kayıtlara geçirilmiş değil. Savaş suçlularını kim cezalandıracak?"
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Topcu