1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Din güçlü bir siyasi araca dönüştü'

30 Aralık 2015

Birleşmiş Milletler (BM) Din ve İnanç Özgürlüğü Raportörü Heiner Bielefeldt, 2015'in din ve inanç özgürlüğü açısından iyi bir yıl olmadığını belirtti.

Symbolbild Christentum Judentum Islam
Fotoğraf: picture alliance/Godong

Birleşmiş Milletler Din ve İnanç Özgürlüğü Raportörü Heiner Bielefeldt, dünya genelinde birçok ülkede büyük kırılmalar yaşandığını söyleyerek bunun din ve inanç özgürlüğü konusunda endişeye sebebiyet verdiğini ifade etti. Bielefeldt, özellikle IŞİD terörü nedeniyle Ortadoğu'da, ayrıca Suudi Arabistan'da durumun 'çok kötü' olduğuna dikkat çekti.

Heiner BielefeldtFotoğraf: picture alliance/dpa

Yetkili, Hindistan'da da Hindu-milliyetçi hükümetin tutumu nedeniyle durumun kötüleştiğini belirterek, "Hristiyanlar ve Müslümanlara yönelik ciddi kısıtlamalar uygulanıyor" dedi. Myanmar'da da milliyetçi ideoloji nedeniyle azınlıklar üzerindeki baskının arttığını belirten Bielefeldt, Mısır'da ise eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin kovuşturmaya maruz kaldığını dile getirdi.

"Ateizm terörizm kategorisinde"

Suudi Arabistan'a yönelik olarak da ciddi eleştirilerde bulunan Heiner Bielefeldt, "Charlie Hebdo saldırıları döneminde, kurbanların kendilerini suçlu durumuna düşürdükleri dışında fazla bir şey söylendiğini duymadık" diye konuştu. BM Raportörü, Suudi Arabistan'ın yeni kralının reform girişimlerini durdurduğunu, artık ülkede ateizmin bile terörizm kategorisinde değerlendirildiğini ifade etti.

Bielefeldt'e göre, din dünya genelinde giderek artan şekilde siyasi bir araç olarak kullanıldı. Ancak uzman, dini kisve altındaki çatışmalarda dinin çatışmalardan soyutlanmış bir biçimde değerlendirilmemesi gerektiğini, bilakis dinin sosyopolitik bağlamda ele alınması gerektiğini belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

KNA/DW, BÖ/GA