Dizi sektöründe koronavirüs ikilemi
27 Mart 2020Türkiye'de koronavirüs krizinden etkilenen alanlardan biri de dizi sektörü. Türkiye'de son 10 gün içerisinde çok sayıda yapım şirketi, peşpeşe çekimleri durdurdu. Bazı diziler stokladığı bölümleri yayınlıyor. Bazıları ise koronavirüs riskine rağmen çekimlerini sürdürüyor.
Çekimlere ara veren şirketlerden biri de Avşar Film. Şirketin sahibi Şükrü Avşar, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, önceliğin insan sağlığı olduğunu belirterek "Çekimleri ve yapımları bir müddet durdurduk. Bizim için insan sağlığı daha önemli. Her şey gelir geçer, sağlık önemlidir. Ama ileride her şey normale dönerse kaldığımız yerden devam edeceğiz" dedi.
Aldıkları kararı dizi ekibinin de "çok olumlu" karşıladığını söyleyen Avşar, "Çünkü biz kimseyi zorlamadık 'Muhakkak yapmamız lazım ya da sözleşmeniz var yapmak zorundasınız' diye... Onlar da çok mutlu oldular bu kararımızdan" ifadesini kullandı.
"Karar ortak olarak alınmalı"
Başka bir yapım firmasıyla çalışan kameraman Furkan Ertürk'ün görev aldığı televizyon dizisinin çekimlerine de iki hafta ara verildi.
DW Türkçe'ye konuşan Ertürk de çekimlere ara verilmesi ya da devam edilmesi kararının tüm ekipçe alınması gerektiğine vurgu yaptı:
"Eğer devam etme kararını ekip ortak olarak vermişse, dizi çalışanlarının kendi bileceği iş. Ama yapımcı buna karar veriyorsa, burada bir yanlış var. Çünkü yapımcı hiç sete çıkmayan biri. Sette hiç bulunmayan birinin, sette hayatını geçiren, 15-16 saat çalışan insanların orada çalışıp çalışmayacağına karar vermesi yanlış."
Ancak kamera operatörü Ertürk yapımcıların içinde bulunduğu durumun zorluğunu da teslim etti:
"Tabii yapımcı da buraya bir yatırım yapıyor. Mesela mekânların, kostümlerin kirasına ücret veriyor. Doğal olarak onun da bir söz hakkı var. İki tarafın da haklı olduğu bir durum var açıkçası."
Halka çağrı yapan Özçivit de sette
Salgının yayılmaması için evde kalınması önemli. Bazı oyuncular bu mesajı verebilmek için yer aldıkları kamu spotlarında halka "Evde kal" çağrısı yapıyor.
Oyuncular Burak Özçivit ve Fahriye Evcen de yaptıkları sosyal medya paylaşımıyla Sağlık Bakanlığının "Hayat Eve Sığar" kampanyasına destek vermiş ve Bakan Fahrettin Koca çifte Twitter'dan teşekkür etmişti.
Ancak bazı dizilerin çekimleri sürdüğü için birçok oyuncu ve çalışan hâlen sete gitmek zorunda. Bu isimlerden biri de "Kuruluş Osman" dizisinin başrol oyuncusu Burak Özçivit.
Çok sayıda oyuncu sosyal medyada #SetleriDurdurun etiketiyle yaptıkları paylaşımlarla bazı dizilerin çekimlerinin sürmesine yönelik tepkilerini dile getiriyor.
Oyuncular Sendikası Başkanı Demet Akbağ da geçen hafta setlerin durdurulması için yaptığı çağrıda, "Setlere 1-2 hafta ara vermek belki de çok daha vahim bir durumun önüne geçmek olabilir. En azından biz kendi sektörümüz açısından üzerimize düşeni yapalım istiyoruz. Bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: Setleri durduralım, sağlığımızı koruyalım" demişti.
Çalışanların devletten ekonomik destek talebi
Elbette virüsün sektöre etkilerinin bir de ekonomik boyutu var.
Oyuncu ve sinema emekçilerini temsilen ortak açıklama yapan 13 sendika ve dernek, sektör çalışanlarının yaşadığı ekonomik mağduriyete dikkat çekti. Yapılan açıklamada, sektör çalışanlarının kira, fatura ve kredi kartı borçlarının devlet tarafından karşılanması dâhil bazı taleplerde bulunuldu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde koronavirüs tedbirleri kapsamında, sinema ve tiyatro faaliyetlerini mücbir sebep hâlinden faydalanacak sektörler arasında duyurdu.
Bu durumdan hareketle hükümete çağrıda bulunan sendikaların ortak açıklamasında, sektörde ara verilen projelerde çalışanlara ücretli izin verilmesini ve bu meblağın da devlet tarafından karşılanması talep edildi.
Bakanlığın sektöre sağlayacağını açıkladığı kolaylıklar ise tiyatro, opera, bale, sinema, konser gibi her türlü sanatsal faaliyetle ilgili vergi ödemelerinin altışar ay ötelenmesini kapsıyor.
Avşar: Biz de üzerimize düşeni yaparız
Fakat Avşar Film'in sahibi Şükrü Avşar, getirilen kolaylıkların sektöre "çok büyük bir fayda" sağlamayacağını belirterek "Bizim sektörümüzü çok rahatlatacak bir durum yok" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'deki ekonomik tablo nedeniyle şu an "devletin de çok fazla yapabileceği bir şey olmadığını" ifade eden Avşar, sektörde yaşanan krizde yükün yine yapımcıların üzerine kalması ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
Avşar, "Şimdi herkes devletten bir şey bekliyor haklı olarak. Bizim devletimiz de gücü oranında sonuna kadar arkasında durup bu krizi aşacaktır. Hatta biz de bize düşen bir şey varsa, biz de yapacağız tabii ki. Kenara çekilip de devlet versin diye bir duruşumuz yok. Biz de elimizden geleni yapacağız" dedi.
"Özel tiyatroların yara almadan çıkması zor"
DW Türkçe'ye konuşan oyuncu Onur Özaydın da sendikaların taleplerini haklı bulduğunu belirterek sektör çalışanlarının mağduriyetlerinin önlenmesi için gerekli adımların bir an önce atılması yönünde çağrıda bulundu. Özaydın, tiyatroların da büyük tehdit aldığında olduğuna vurgu yaptı.
Özaydın, "Dizi sektöründe bile binlerce kişinin evine ekmek götüremeyeceği bu dönemde, çalışanların sosyoekonomik açıdan devlet tarafından sahiplenildiğinin hissettirilmesi gelecek yıllar için de bir teminat olacaktır. Bir tiyatro sezonunda, özel tiyatroların ayakta durabilmesi için sezon içinde çok fazla değişkenin yolunda gitmesi gerekirken, böyle bir dönemden yara almadan çıkılması mümkün değil" dedi.
"Yarın çağırsalar sete giderim"
Ekonomik şartlar, sektör çalışanlarını koronavirüs riskini göze alma pahasına sete gitmeye itebiliyor. Kameraman Ertürk'ün "Bana çekimlere devam edip etmek istemediğim sorulsa, ben devam etmek isterim. Yarın sete çıkmak isterim. Çünkü bu ayki kiramı, faturalarımı ödemem gerekiyor" şeklindeki sözleri, sektördeki birçok ismin yaşadığı ikilemi gözler önüne seriyor.
Dizilerin ve dolayısıyla sektör çalışanlarının geleceği açısından önümüzdeki birkaç hafta kritik önem taşıyor. Hangi dizilerin yoluna devam edebileceğini zaman gösterecek. Bu süreçte yapımcılar ve devlet tarafından alınacak kararlar belirleyici olacak.
Cengiz Özbek
© Deutsche Welle Türkçe