Reuters'a konuşan diplomatik kaynaklar, Lahey merkezli Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nun (OPCW) Suriye'nin Doğu Guta bölgesindeki saldırılarla ilgili Pazar günü inceleme başlattığını söyledi.

Kaynaklar, söz konusu saldırılar arasında, Pazar düzenlenen ve bir çocuğun ölümüne yol açan saldırının da bulunduğunu ifade etti. Muhaliflerin kontrolünde olan Doğu Guta'daki sağlık yetkilileri, bu saldırının ardından insanların klor gazına maruz kaldığına dair belirtiler tespit edildiğini açıklamıştı.

OPCW, "hem medya hem de diğer kaynaklarca ortaya atılan ve inandırıcı olan tüm kimyasal silah iddialarına yönelik incelemelerin sürdüğünü" duyurdu. OPCW ekibi güvenlik endişeleri nedeniyle bölgeye gitmeyi düşünmüyor. Ekip, görgü tanıklarından alacağı ifadeleri, kanıt niteliğindeki görüntüleri ve tıp uzmanlarıyla yapacağı görüşmeleri analiz ederek bir sonuca varmayı planlıyor.

ABD, İngiltere ve Fransa'dan siyasi liderler bu ay içinde yaptıkları açıklamalarda, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad kontrolündeki güçlerin kimyasal silah kullandığına dair kanıt bulunması hâlinde Şam rejimine yönelik bir askeri müdahaleye destek vereceklerini duyurmuşlardı.

Ateşkes ilk günden bozuldu

Rusya destekli rejim güçlerinin operasyonlarını yoğunlaştırdığı Doğu Guta'da, Moskova'nın her gün beş saatlik ateşkes çağrısıyla varılan anlaşma da silahları susturamamıştı.

Rejim kuşatması altında olan Doğu Guta'daki yaklaşık 400 bin insanın bölgeden tahliye edilmesini amaçlayan anlaşmanın ilk gününde en az altı kişi hayatını kaybetti. Rusya ateşkesin bozulmasından Doğu Guta'daki muhalif güçleri sorumlu tutarken, bölge sakinleri rejime bağlı savaş uçaklarının bombardımana devam ettiğini belirtti.

Taraf belirtmeyecek

Klor gazı kullanımı, 1997 tarihli Kimyasal Silah Sözleşmesi'ne göre yasak. OPCW'nin görevlendirdiği ekip, Doğu Guta ile ilgili incelemelerinde söz konusu uluslararası anlaşmanın ihlal edilip edilmediğini belirlemeye çalışacak. Ancak örgüt, herhangi bir tarafı sorumlu tutmayacak.

Suriye, Kimyasal Silah Sözleşmesi'ni, Guta'da yüzlerce kişinin öldüğü sarin gazı saldırısının ardından 2013 yılında imzalamıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) ile Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nun ortak soruşturma misyonu 2016 yılında, rejim güçlerinin üç ayrı vakada klor gazı kullandığı sonucuna varmıştı. Misyon geçen yıl da İdlib'e bağlı Ham Şeyhun'da çoğu kadın ve çocuk, 80'den fazla insanın öldüğü sarin gazı saldırısının arkasında rejim güçlerinin olduğunu tespit etmişti.

Misyonun yetkisinin yenilenmesine yönelik girişim BM Güvenlik KOnseyi'nde geçen Ekim ayında Rusya tarafından veto edilmişti.

DW,rtr,AFP/CÖ,BÖ

© Deutsche Welle Türkçe