1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Doha Turu’nu Brezilya frenliyor

Marta Barroso17 Temmuz 2007

Dünya Ticaret Örgütü’nün Doha Turu görüşmeleri altı yıldır tamamlanamadı. Görüşmelerde ilerleme sağlanamamasından, genç sanayi ülkeleriyle tarım ürünü ihracatçılarının sözcülüğünü üstlenen Brezilya sorumlu tutuluyor.

Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim.
Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim.Fotoğraf: AP

2001 yılında başlatılan Dünya Ticaret Örgütü (WTO) üyesi devletlerin mal ve hizmet mübadelesini serbestleştirmek amacıyla başlattıkları Doha Turu dünya ticaret görüşmelerinden hala sonuç alınamadı. Doha Turu görüşmelerinde kimse en can alıcı noktaları gündeme getirmeye cesaret edemiyor, sanayi ülkeleri kadar kalkınma halindeki ülkelerin de çıkarlarını gözetecek bir uzlaşma formülü bulunamıyor. Dünya Ticaret Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi için pazarlık maratonuna katılan 150 devlet tarafından da onaylanması gerekiyor.

Brezilya Sao Paulo’da yayımlanan O Estado gazetesinin muhabiri Jamil Chade, İsviçre’nin Cenevre kentinde görüşmelerde uzlaşmaya varıldığı takdirde bundan karlı çıkacak ülkelerden birinin de Brezilya olacağını söylüyor. Yıllardır müzakereleri izleyen gazeteci ihracatı artan Brezilya’nın açık pazarlara ihtiyacı olduğu görüşünde: “Himayecilik sürerse Brezilya’nın ihracatı artamaz. Brezilya ihracatı hızla artan sayılı ülkeden biri. Üretim fazlasını ihrac etmesi ticaretin liberalleştirilmesine bağlı. Aksi takdirde Brezilya büyüme hızını koruyamaz.”

Almanya toplantısı sonuçsuz

Doha Turu’nu kolaylaştırmak için Dört Devletler grubu oluşturuldu. Brezilya ve Hindistan sanayileşmenin eşiğindeki ülkeleri temsil ediyor. ABD ve Avrupa Birliği ise sanayi ülkelerini.

Dörtler Grubu Haziran ayında Doha Turu’nu kurtarmak ümidiyle Almanya’da toplanmış ancak Hindistan ve Brezilya görüşmeleri yarıda keserek Potsdam’dan ayrılmışlardı. Chade, “Avrupa ülkeleri gümrük vergilerini fakir ülkelerin talepleri ölçüsünde düşürmeye yanaşmıyorlar. ABD de, tarım sübvansiyonlarını, ihracatçı Üçüncü Dünya ülkelerinin rekabet edebilmeleri için gerekli düzeye indirmiyor” diyor.

Sübvansiyonları savundu

AB Komisyonu’nun ticari ilişkiler sözcüsü Peter Power ise Avrupa’nın tarım politikasını savunuyor:

“AB tarım politikasında köklü değişiklik yaptı. Ürreticiye ödenen sübvansiyonun yüzde 80’i ticareti etkilemiyor. Yani Avrupa çiftçisi üretim yapması için yardım almıyor. Sübvansiyonlar çevrenin korunmasında kullanıldığı için tarım işletmelerinin dünya piyasası fiyatlarını etkileme imkanı bulunmuyor.”

AB, Üçüncü Dünya’dan sanayi ürünlerine uygulanan gümrüklerin kaldırılmasını isterken kalkınma halindeki ülkelerin yüksek rekabet gücüne sahip oldukları tarım ürünlerinin sanayi ülkelerine satışı önemli ölçüde kısıtlanıyor.

Brezilyalı muhabir Jamil Chade sanayi ülkelerinin gizli sübvansiyonlarla tarım sektörünü himaye ettiklerini hatırlatıyor: “ABD pamuk üreticisine para yardımı yapmakla onun dünya piyasasındaki rekabet gücünü arttırmış oluyor. Brezilya bu noktada ısrarcı. Çünkü pamuğun dünya piyasasında pahalanması ya da ucuzlaması önemli değil. Amerikalı üretici aylığını dışarıya sattığı pamukla değil Amerikan yönetiminin havale ettiği parayla temin ediyor.”

Brezilya geri adım atmıyor

Ancak Brezilya taviz vermemekte kararlı. Sanayi ülkeleri tarım sübvansiyonlarını kaldırmadıkları ve tarım ürünü ithalatını sınırladıkları sürece Üçüncü Dünya’ya düşük gümrükle ürünlerini satamayacaklar.

2005 yılında AB ile ticarette 7 milyar euroluk fazla elde eden Brezilya kalkınma halindeki ülkelerin avukatlığını üstlendi. Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim her fırsatta Doha Turu’nun, fakir ülkelerin kalkınmasını teşvik amacıyla başlatıldığının unutulmamasını ihtar ediyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik