DW’ye hükümet ve muhalefetten destek
7 Eylül 2016Hükümet sözcüsü Steffen Seibert ve Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Schäfer'in açıklamalarının ardından, milletvekilleri de Federal Meclis'teki bütçe görüşmeleri sırasındaki konuşmalarında, DW'nin video kayıtlarına el konulmasına yönelik açıklamalarda bulundu.
Türk Bakanlık yetkililerinin video kaydına el koyması konusunda Almanya Kültür Bakanı Monika Grütters de görüş bildirdi.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partili Kültür Bakanı Monika Grütters “Türkiye’de dün yaşanan olayda olduğu gibi, bir televizyon röportajının tamamlanmasından sonra kayıtlara el konulması hiçbir şekilde bizim basın özgürlüğü anlayışımızla bağdaşmıyor” dedi ve bu durumun “son derece endişe verici” olduğunun altını çizdi.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Federal Meclis milletvekili ve partisinin Avrupa politikacısı Gunter Kirschbaum ise “Bu, izah edilmesi ve savunulması zor tuhaf bir olay” dedi ve “Bu, DW’nin video ve ses kayıtlarıdır ve iade edilmesi gerekir. Türk hükümeti şunu bilmelidir; basın özgürlüğü olmadan düşünce özgürlüğü olmaz, düşünce özgürlüğü olmadan de demokrasi olmaz” ifadelerini kullandı.
Sosyal Demokrat Partili Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise sorunlar olmasına rağmen hükümetinin Türkiye ile sıkı ilişkilerin devam ettirilmesinden yana olduğunu vurguladı. Steinmeier, “Türkiye'ye ihtiyaç var; bizim de ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Muhalefetten basın özgürlüğü uyarısı
Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Federal Meclis Grubu'nun medya politikaları sözcüsü Martin Dörmann da “Bu, Türkiye’deki basın özgürlüğüne indirilmiş yeni bir darbedir” ifadelerini kullandı ve o da video kaydının geri verilmesini talep etti. Dörmann, Bu olayın DW’nin ne kadar önemli olduğunu da ortaya koyduğunu vurguladı. Dörmann, “Anlaşılan o ki Deutsche Welle otoriter rejimler için rahatsız edici bir faktör, çünkü bağımsız gazeteciliği savunuyor” diye konuştu.
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de DW’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye Spor Bakanı anlaşılan uluslararası medya ile röportajların Türkiye'deki tek tip medya kuruluşları ile yapılanlar gibi olduğundan yola çıkıyor, arzu edilen ve daha önceden kendilerine verilen soruların yöneltilmesini istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Hükümetten ilk açıklama
Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Şayet bu bir zorla el konulma durumuysa, o zaman bu bizim basın özgürlüğü değerlerimizle örtüşmeyen bir durumdur" değerlendirmesinde bulundu.
Alman Dışişleri Bakanlığı'ndan da benzer bir açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer, konunun Türk-Alman ilişkilerinde yeni bir "kırılma noktası" oluşturmamasının umulduğunu” ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Schäfer, çarşamba sabahı Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann'ın Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın ofisiyle konuyu görüştüğünü kaydetti.
Sözcü Schäfer, Büyükelçi Erdmann'a Bakanlıktan yapılan açıklamada video kaydının "Bakanlığın eline intikal ettiği" ancak Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın olayı "el koyma" olarak tanımlayamayacağı belirtildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Federal Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda da kayıtsız kalamayacağını vurgularken "Ancak umuyoruz ki bu olay, günlerce üzerine yoğunlaşacağımız, hâlihazırda Türk tarafıyla karşı karşıya olduğumuz zorluklara, sorun ve cevap bekleyen sorulara ilave bir durum oluşturmaz" diye konuştu.
© Deutsche Welle Türkçe
Dpa/afp/dw, ÇA/ MK/ GA