1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Eşcinsel Oyunları’na rekor katılım

30 Temmuz 2010

1982 yılından beri düzenlenen Gay Games'e bu yıl Almanya’nın Köln kenti ev sahipliği yapıyor. 70 ülkeden yaklaşık 10 bin sporcunun yarışacağı Eşcinsel Oyunları’nda bu yıl Türkiye’den de bir katılımcı yer alıyor.

Fotoğraf: Reza Ebadi

Cinsel tercihleriyle azınlıkta bulunanlar, dünyanın birçok ülkesinde hala ayrımcılığa uğruyor, hatta idam cezasına çarptırılıyor. „Gay Games“, yani „Eşcinsel Oyunları“ ise, tüm zorluklara rağmen, „eşcinsel hakları, insan haklarıdır“ felsefesiyle hareket eden dev bir spor ve kültür organizasyonu. Pekala, Eşcinsel Oyunları’na sadece eşcinseller mi katılabiliyor? Organizasyon komitesinden Melih Özkardeş şöyle konuşuyor:

„Gay Games'de cinsel yönelim ya da herhangi bir farklılık önemli değil, zaten kimse sormuyor, internette başvururken. Eşcinsel misin, değil misin, dinin ne, ten rengin ne diye. Gerçekten hiçbir rolü yok. Zaten web sayfasında da Gay Games nedir diye, ilk paragrafta zaten açıkça anlatılıyor, Gay Games herkese açıktır, diye. İstatistiksel olarak da kontrol edemiyoruz, etmek istemiyoruz zaten tabii ki, eşcinsel kim, değil filan diye.“


Nefretten uzak bir ortamda yarışabilmek
 

İlk Eşcinsel Oyunları 1982’de San Francisco’da düzenlenmiş. Fikir babası ise, 1968 Olimpiyatları’nda ABD adına mücadele eden dekatloncu Tom Waddell. Spor dünyasında da yaygın olan eşcinsellere yönelik nefretten uzak bir ortamda yarışabilmek için düzenlenen ilk oyunlara 1350 atlet katılmış. Oyunlar, her dört yılda bir düzenleniyor ve spor müsabakaları kadar, kültürel faaliyetlere de sahne oluyor. 2005 yılında Fransa’nın Paris ve Güney Afrika’nın Johannesburg kentlerini geçerek, 2010 Eşcinsel Oyunları’nı düzenleme şansını elde eden Köln, 70 ülkeden yaklaşık 10 bin sporcu ve 2000 sanatçı ağırlıyor. Şu anda Türkiye’den sadece bir katılımcı olacağını belirten Melih Özkardeş, birçok sporcunun vizesi konusunda başlangıçta sorunlar çıktığını anlatıyor, ancak Eşcinsel Oyunları’nın hamisi devreye girince bu sorunlar çözümlenmiş:

„İlk başta tabii konsolosluklar bilmiyordu, Gay Games nedir, hiç duymadık, diye. Ama Guido Westerwelle, Dışişleri Bakanı, birkaç aydır bizim de destekleyicimiz. Kendi adını verdi organizasyonumuza, hatta açılış törenine de gelecek. Tabii onun adı da biraz yardım etti bizlere bu vize konusunda. Yani artık kimse demiyor, Gay Games nedir diye!"


35 dalda müsabaka
 

Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle’nin açılışı yapacağı ve 2008 Pekin Olimpiyatları’na katılan az sayıda açık eşcinsel sporculardan, kule atlamada altın madalya sahibi Avustralyalı Matthew Mitcham’ın and içeceği açılış töreni, Köln’ün RheinEnergie Stadı’nda yapılacak ve böylece 35 daldaki müsabakalara start verilecek. Bu dalların arasında futboldan yüzmeye, atletizmden masa tenisine kadar, yaz olimpiyatlarında da yer alan sporların yanı sıra, buz pateni veya dans gibi biraz sıra dışı dallar da var. Bir hafta sürecek oyunlara yaklaşık bir milyon izleyicinin gelmesi bekleniyor. Tüm bu sayılar, Eşcinsel Oyunları’nin lojistik ve organizasyon açısından ne kadar kapsamlı olduğunu gözler önüne seriyor. Ve 300’e yakın gönüllü, beş yıldır bu organizasyonu hazırlıyor.

“Oyunlar sırasında tabii 300 kişi çalışmayacak sadece. 3000 gönüllüye ihtiyacımız var ortalama ve şu ana kadar 2000'e yakın kişi kayıt olmuş durumda gönüllü olarak. Gay Games haftası içindeki en büyük rolü, destek veren gönüllüler oynayacaktır.“


Gönüllülerin katkısı
 

“Be part of it – Parçası ol” sloganıyla düzenlenen oyunlara destek olmak için kaydolan gönüllülerden biri de, kendi de eşcinsel olan Kölnlü Engin:

„Bu Gay Gamesler benim için farklı olduğu için daha beni teşvik etti, yani gönüllü olmaya. Bu benim hayatımın bir parçası, kimliğimin bir parçası olduğu için, bunun önemi ayrı.“

Köln’deki Eşcinsel Oyunları’nda gönüllü olarak görev yapacakların sayısı, Şubat ayında Kanada’nın Vancouver kentinde düzenlenen Kış Olimpiyatları’ndaki gönüllü sayısını aşmış. Bu gönüllülerden biri olan ve yarınki açılış töreninde saha düzeninde görev yapacak olan Engin, oyunlardan beklentisini şöyle dile getiriyor:

„En önemlisi, hoşgörüyle bilinen bir şehrin, diğer ülkelerden gelen insanlara misafirperverlik etmesi. Yani İran'dan gelen olacak, Afrika'da zor şartlar altında yaşayan insanlar, ya da ülkelerinde eşcinselliğin bastırıldığı yerlerden gelen insanlar için, burada en azından bir hafta, 10 gün boyunca, hoşgörü içinde yaşamaları ve bu deneyimlerini ülkelerine götürmeleri ve orada bir şekilde aktivitelere katmalarını sağlaması, en umut verici bir şey.“

© Deutsche Welle Türkçe

 

Haber: Aydın Üstünel

Editör: Değer Akal