Ebrar Karakurt çoğumuzun hayatına Olimpiyatlar'la girdi. Kadın A Milli Voleybol Takımının birçok oyuncusunda olduğu gibi, onunla da her smaçında, her blokunda heyecanla oturup kalktık. Sadece sahadaki başarısı değil, doğallığı, muzipliği, neşesi ve sportmence hırsıyla gönlümüzde taht kurdu. Yirmi iki yaşını henüz doldurmamış bu genç kadın, bu özellikleri ve pembe saçlarıyla bir ateş parçası gibiydi, onu kimsenin tutamayacağı çok belliydi. Bu yıl İtalya'nın en kuvvetli takımlarından Igor Gorgonzola NOVARA'ya transfer olan Ebrar, Türkiye'de Z kuşağının hayran olduğu yıldızlardan biri. Instagram Story'sinde sevgilisi İmge ile beraber fotoğraflarını paylaştıktan sonra, her aldığı sayıda bayram yapan homofobik hayranları şok geçirdi, tık alma yarışındaki siteler onu hedef aldı, ama birçok hayranının gözünde yıldızı daha çok parladı. Sosyal medya sayesinde dünyayla başka türlü bir etkileşimi olan, homofobinin işlemediği genç kuşak onu bağrına bastı. Bir gün el üstünde tutulurken, ertesi gün linç edilmekten korkmaması, gizli saklı yaşamayı değil, özgür olmayı tercih etmesi ona ayrıca bir saygınlık da kazandırdı. Voleybol Federasyonu ve takım arkadaşları da Ebrar'a destek verirken, Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirmek açısından çok ama çok önemli bir rol oynadılar. Ebrar'ı şampuan reklamında oynatan firma, homofobik ve cinsiyetçi bariyerleri tanımayan çok önemli bir işe imza attı.
Bariyerleri yıkmak neden önemli?
Bu bariyerleri yıkmak çok önemli, çünkü LGBTİ+, yani lezbiyen, gey, biseksüel, travesti / transeksüel ve ötesi özelliklere sahip insanlar toplumda görebildiğinizden, düşündüğünüzden çok daha fazla. Birçok kişinin ailesinde, arkadaş ya da iş çevresinde homo- ya da biseksüeller olabilir. Bu durumu, bazen görecekleri tepki nedeniyle ömür boyu saklayanlar, baştan sona yalan bir hayat yaşayanlar, bunun altında ezilenler ya da ilişkilerini ve özel hayatlarını tamamen gizli şekilde sürdürenler var. Bu insanlar var, ve kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, tarih boyunca da oldu.
Homofobi tedavi edilmeli
Eşcinselliği bir hastalık gibi görenler hala mevcut. Oysa hastalık eşcinsellik değil, eşcinsellerden akıldışı bir şekilde korkma anlamına gelen homofobi. Dolayısıyla tedavi edilmesi gereken de eşcinsellik değil, homofobi. Reklam yüzleri genelde toplumsal açıdan kabul gören Ebrar'ı bir reklamla görünür kılmak da, doğal olarak toplumda yaygın olan homofobiyi kırmaya yardımcı olacak bir adım. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitliği açısından da önemli. Ayrıca şampuan deyince akla gelen uzun saçlı, topuklu ayakkabılı kadın modeli yerine, kısa saçlı spor ayakkabılı kadını koymak da şahane ezber bozan bir hareket.
Hal böyleyken, reklamcılık alanında uzman Ali Atıf Bir'in yaratmaya çalıştığı tartışma boşlukta kaldı. Etkisi gün gibi ortada olan bir reklamla ilgili, ne amaçla sorulduğu belirsiz, ama homofobiklerin soracağı türden sorularla bir yerlere varmaya çalışıyor gibiydi, ama nereye? Sonra çektiği videoya baktım, özetle "Eşcinselliği, özel hayatı bizi ilgilendirmez, ben reklamın risk analizini yapıyorum. Reklam cesur bir reklam. Firma Ebrar'ın risk içerdiğini biliyordu” gibi şeyler diyor. Tek amacı bizleri "taraftar reklamcılığı” konusunda aydınlatmakmış, bizim buna çok ihtiyacımız varmış ve reklam ileride geri tepecekmiş gibi bir kabulle konuşuyor.
Ebrarlı şampuan reklamının gördüğü ilgi malum. Bu yazıyı yazarken sadece Ebrar'ın Instagram hesabında 1 milyon 609 bin 535, Twitter hesabında da 954 bin kez izlenmişti. Bunun üzerine firmanın ve diğer sosyal medya hesaplarının rakamlarını da ekleyin. Firma da, Ebrar da, sevenleri de mutlu. Hangi ihtiyaçla yapıldığı anlaşılmayan analizi pek fazla izlenmeyen, ama bolca tepki gören Ali Atıf Bey ise mutsuz olmalı.
Banu Güven
© Deutsche Welle Türkçe