Ege’de silahlanma yarışı: Dengeler değişiyor mu?
1 Ağustos 2021Komşu ülkeler olan Türkiye ve Yunanistan, tarihte yaşanan çatışmalar ve coğrafi konumları nedeniyle birbirlerine karşı sürekli bir gerilim içerisinde bulunuyor. "Büyük Yunanistan" doktrini olarak bilinen "Megali İdea”, kıta sahanlığı sorunu, Ege adalarının silahlandırılması ve Kıbrıs sorunu iki ülke arasındaki sorunlardan bazıları.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin sondaj faaliyetleri nedeniyle yaşanan gerilimin düşürülmesinin ardından Kıbrıs ve silahlanma yarışı ise yeniden gündeme geldi. ABD'nin Dedeağaç'a askeri sevkiyatları da tartışma konusu oldu.
Yunanistan 18 Fransız Rafale uçağı alıyor
Yunanistan, geçen yıl Eylül ayında yaklaşık 10 milyar euro tutarında olduğu tahmin edilen dev bir silahlanma programı açıklamıştı. Fransız Dassault Aviation firmasıyla yapılan anlaşma doğrultusunda 12'si kullanılmış 18 Rafale uçağının bu aydan başlayarak iki yıllık bir süreçte teslim edilmesi planlanıyor. İlk uçağın teslimatı geçen hafta yapıldı. Yunan hükümeti, Rafale uçaklarıyla Ege'de güç dengesinin değişeceğini ifade ediyor.
Ancak Yunanistan'ın son dönemdeki silahlanma politikaları Ankara'nın tepkisini çekiyor. "Üç beş kullanılmış uçakla güç dengelerinin değişmesi mümkün değil” değerlendirmesini yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Bu kadar borcun içindeki Yunanistan'ın ilave birtakım harcamalarla halkının refahına darbe indirmesinin anlamı yok” ifadelerini kullandı.
Yunanistan'ın hamlesinin ardından şimdi gözler Ege'deki askeri güç dengesinin değişip değişmeyeceğine çevrildi. Bazı uzmanlar Türkiye'nin caydırıcılığını etkileyebileceğini söylese de bu görüşe çekinceli yaklaşanlar da var.
Ege'de güç dengesi değişir mi?
Her ikisi de NATO üyesi olan Türkiye ve Yunanistan özellikle 1974 Kıbrıs Barış harekatından sonra bir süre silahlanma yarışını hızlandırdı. 90'lardan sonra ise savunma harcamalarının bütçedeki payı göz önünde bulundurulduğunda bir azalış gözlendi. Uzmanlar, Yunanistan Ege'deki adaları nedeniyle coğrafi üstünlüğe sahip olsa da Türkiye'nin hem askeri personel sayısı hem de ekonomik gücü nedeniyle dengeyi sağladığı görüşünde.
Savunma Politikaları Analisti Arda Mevlütoğlu, Yunanistan'ın Fransız uçak alımlarıyla Ege'deki güç dengesinin değişmeyeceğini belirtiyor. 1996 yılında Türk ve Yunan silahlı kuvvetlerini karşı karşıya getiren Kardak Krizi'ne ve sonrasında Yunanistan'ın geniş kapsamlı bir silahlanma programı başlatmasına dikkat çeken Analist Arda Mevlütoğlu, sonrasında ekonomik sorunlar nedeniyle bunun yavaşladığını ifade ediyor.
Ancak Mevlütoğlu, alınan Rafale uçaklarının "taşıdıkları silah ve elektronik harp sistemlerinin kabiliyetleri” ve "uçaklar üzerinden Fransa ile müşterek harekat yürütme yeteneğinin gelişmesi” nedeniyle "ciddi tehlike” teşkil ettiğini söylüyor. Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı "konumunu güçlendirmek ve bölgesindeki etkinliğini artırmak” için jeopolitik gelişmeleri ve fırsatları kolladığına vurgu yapan Mevlütoğlu, Yunanistan'ın kendisini ABD ve Fransa'nın Doğu Akdeniz ve Karadeniz'e yönelik politikalarında "güvenilir, güçlü ve etkili bir ortak” olarak sunduğunu; "Muhatapları da Yunanistan'ı bir ortak olarak benimsemiş gibi göründüğünü” vurguluyor.
DW Türkçe'ye konuşan Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Prof. Dr. Ali Çağlar da Ege'deki güç dengesinin değişmeyeceğini belirtiyor.
Prof. Çağlar'a göre Yunanistan'ın "dış yardım ve desteklerle caydırıcı bir güç oluşturma olasılığı” bulunmuyor. Yunanistan'ın attığı adımlara karşı "Türkiye'nin de harekete geçeceği ve önlemlerini alacağını” belirten Çağlar, "her iki ülke için kaynaklarını başka ülkelerin savunma sanayilerine aktarmış olmak dışında bir işe yaramaz” değerlendirmesinde bulunuyor.
"Türkiye'nin caydırıcılığını azaltmaya çalışıyorlar”
Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş ise ABD'nin Türkiye sınırına yakın bir bölge olan Dedeağaç'a askeri sevkiyat yapması üzerinden Yunanistan'ın Türkiye'nin "caydırıcılığını azaltmaya çalıştığını” söylüyor.
Geçen yıl ABD ile askeri işbirliğini genişleten Yunanistan, ülkedeki bazı üslerin ABD ve NATO'nun ortak kullanımının artırılması yönünde karar almıştı. Bunun üzerine ABD'ye ait bazı askeri araçlar Dedeağaç'a getirildi.
ABD'nin Dedeağaç'a yaptığı zırhlı araç ve tank sevkiyatıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu 2014 yılından beri ABD'nin Dedeağaç'taki planlı bir programıdır. Burada anormal bir gelişme söz konusu değil. Yakından takip ediyoruz. Burada üzerimize düşen neyse her zaman yapıyoruz; tedbirse tedbir” dedi.
Yunanistan'ın "ABD'yi arkasına alabilmek” için bu adımları attığını belirten Karakuş, Türkiye'nin bu şekilde "Dedeağaç ve ötesine harekat düzenlemesinin önüne geçmiş oluyorlar ve Türkiye'nin caydırıcılığını azaltmaya çalışıyorlar” değerlendirmesini yaptı. Caydırıcılığın önemine de değinen Karakuş, "Caydırıcılığınızı kaybetmezseniz; savaşmazsınız. Savaşmadan istediğiniz noktaya ulaşırsınız” dedi. Kıbrıs Barış Harekatı örneğini veren Karakuş, Türkiye'nin caydırıcılığının "Yunanlıların herhangi bir şekilde savaş açmasına mani oldu” ifadelerini kullandı.
"NATO'nun ileri karakol rolü Yunanistan'a kaydırılıyor”
DW Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, Yunanistan'ın silahlanmasının nedenlerine bakıldığında ABD'nin de önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
Son yıllarda Türkiye ve ABD ilişkilerinde birçok kriz yaşanıyor. Suriye, Libya, Karabağ, Doğu Akdeniz ve Rusya'dan alınan S-400 hava savunma sistemleri anlaşmazlık konularından bazıları.
Yaşanan bütün gelişmeleri "ABD'nin Türkiye'ye bir mesajı olarak okumak gerektiği” görüşünde olduğunu belirten Prof. Ali Çağlar, "Bölgedeki etkinliği ve çıkarlarının zedelenebileceği endişesi ile Fransa da bu yolda adımlar atmakta” diyor. Çağlar ayrıca, ABD'nin Yunanistan'a bölgede yeni bir rol vermeye çalıştığına değinerek "Genelde NATO'nun ileri karakolu rolü verilmiş olan Türkiye'nin son yıllarda zaman zaman ABD politika ve çıkarlarına ters adımlar atıyor olması sonucu, bu ileri karakol görevi Yunanistan'a kaydırılıyor gibi görünüyor. Ancak bütün bu gelişmelerin Yunanistan'ı bir tuzağın içine çekebileceği gerçeği, ne yazık ki görülememektedir. Yarın şartlar değiştiğinde ABD'nin daha önce Vietnam, Gürcistan ve Afganistan başta olmak üzere Yunanistan'ı ortalıkta yapa yalnız bırakmayacağının bir garantisi yoktur” ifadelerini kullanıyor.
Yunanistan, başta ABD olmak üzere Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ile askeri işbirliğini son dönemde hızla geliştiriyor. Analist Arda Mevlütoğlu, bu ülkelerin envanterinin karşılaştırıldığında ortaklıkların göze çarptığının altını çiziyor.
Her yıl çok sayıda ortak tatbikat düzenleyerek "hava, kara, deniz kuvvetleri ve özel kuvvetlerinin müşterek harekat yeteneklerini geliştirdiğine” vurgu yapan Mevlütoğlu, "Türkiye'ye yönelik bir mihverin oluştuğunu söylemek mümkün. Bu askeri – siyasi mihvere karşı Türkiye'nin kendi yeteneklerini geliştirmesi kadar yeni ittifaklar kurması da aynı derecede öneme sahip” diyor.
Adnan Ağaç
© Deutsche Welle Türkçe