Ekonomide resesyon tehlikesi
22 Ağustos 2011Alman imalat sanayinin sipariş girdileri rekor düzeyde. Üretim tesisleri kapasite üst sınırını zorlamaya başladı. İhracat motoru teklemeden çalışıyor. İstihdam piyasasındaki olumlu gelişme sürüyor. Otomotivcilik kapasite sınırlarına dayandı. Sipariş edilen arabaların teslimatı bir yıla kadar uzayabiliyor. Alman ekonomisinin payandalarından makine ve tesis imalatçıları da sipariş stokundan son derece memnun. Kimyacılık, keza. Alman şirket yöneticilerine borsalardaki çalkantıları sorduğunuzda, "endekslerdeki erimeyle reel ekonomi ayrı şeyler" yanıtını alıyorsunuz.
Kötü haberler
Ama ekonomiden hep iyi haber gelmiyor. Dünya menkul kıymet borsalarındaki paniğin somut bir nedeni var: Euro Bölgesi ve ABD’deki borç krizi. Ayrıca dünyanın en büyük ekonomik bölgesi olan ABD’den olumsuz konjonktür sinyalleri geliyor. Böylece hisse senetlerindeki çöküş reel ekonomiyi yakalamış oluyor. Almanya’daki ilk kötü haber Federal İstatistik Kurumu’ndan geldi. 2011 yılının ikinci üç aylık döneminde Alman ekonomisi yılın ilk çeyreğine göre sadece binde bir oranında büyüyebildi.
Lokomotif yoruldu mu?
Bir kötü haber de geçenlerde Amerikan Morgan Stanley bankasından geldi. Banka küresel ekonomik büyüme tahminlerini düşürdü ve Avrupa ile ABD’nin resesyonun eşiğinde olduklarına hükmetti. Yeni gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızı düşerse, bundan en çok ihracatçı ülkeler etkilenecek. Almanya’nın resesyona sürüklendiği 2009 yılında büyümenin yüzde beşlik daralmaya dönüşmesi, kalkınmaktaki ülkelere yapılan ihracatın gerilemesinden kaynaklanmıştı. Almanya’nın gayrı safi yurtiçi hasılasının Euro bölgesinin toplam ekonomik gücünün dörtte birini oluşturuyor. Böyle bir durumda Alman ekonomisindeki muhtemel daralmanın nelere yol açabileceğini kestirmek zor olmasa gerek.
İyi haberler
"İyi de olabilir, ama iyi olması şart değil". Ünlü Oxford Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden Profesör Clemens Fuest böyle diyor. Fuest’e göre daralma değil, büyüme hızının düşmesi, söz konusu olan. Somut verilerin konjonktür çöküşüne işaret etmediğini vurgulayan bilim adamı, her şeyin güvenin yeniden yerine gelmesine bağlı olduğu görüşünde. Morgan Stanley’in başekonomisti Joachim Fest ise Almanya’nın resesyona sürüklenme ihtimalinin yüzde 25 olduğunu savunuyor. Fest, ‘Welt am Sonntag’ gazetesine verdiği mülakatta zayıf pazarların konjonktürü de zayıflattığını, konjonktürdeki zayıflamanın ise pazarlara yansıdığını ve bu kısır döngüden çıkış olmadığını, söyledi. Bu uzman görüşüne katılmadığını belirten Almanya Başbakanı Angela Merkel ise İkinci Alman Televizyonu’na (ZDF) verdiği demecinde, Almanya’nın resesyona sürüklenebileceğine dair herhangi bir işaret bulunmadığı görüşünü dile getirdi.
Alman İşverenler Konfederasyonu Başkanı Dieter Hundt da bir gazetecinin sorusu üzerine, "2011 yılında Alman ekonomisi en az yüzde üç oranında büyümüş olacak" dedi. Federal İş Kurumu da iyimserliğini koruyor. Kurum Başkanı Frank-Jürgen Weise Alman Basın Ajansına yaptığı açıklamada, "yeni risklerin ortaya çıktığını inkar edemeyeceğini, ancak istihdam piyasasındaki düzelmenin 2012 yılında da devam edeceği kanaatinde olduğunu" belirtti.
© Deutsche Welle Türkçe
Henrik Böhme/Ahmet Günaltay
Editör: Baha Güngör