Ekonomik riskler ve fırsatlar
15 Ocak 2014Dünya Bankası'nın Küresel Beklentiler Raporu Alman ekonomisi açısından bir dizi risk ve fırsata ışık tutuyor.
2013 yılında Almanya'nın büyüme hızı 2009 sonrasının en düşük seviyesinde kaldı. Gayrı Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) sadece yüzde 0,4 oranında arttı.
2014'ün Almanya'da ekonomik canlanma yılı olması bekleniyor.
Almanya'yı bekleyen riskler üç başlık altında toplanıyor:
1-Borsa'nın çökme tehlikesi
Alman borsa endeksindeki hızlı tırmanış 2014'ün ilk haftalarında da sürdü. Birleşik Borsa Endeksi DAX 10 bin puan sınırına yaklaşıyor. Wall Street ile diğer borsalarda da durum aynı. Aynı zamanda fiyatların şişme tehlikesi de artıyor. 2000'lerin başlarındaki gibi fiyat balonunun aniden patlaması mümkün. Borsalardaki ani sönüşün ekonomiyi sarsması ve hatta Almanya'yı resesyona sürüklemesi mümkün.
2-Gayrı menkul balonu
Gayrı menkul piyasasında da aşırılaşma tehlikesi söz konusu olabilir. Almanya Merkez bankası, büyük şehirlerdeki emlak fiyatlarının normalin yüzde 20 kadar üzerinde olduğu uyarısında bulunmuştu. Ancak banka faizlerinin son derece düşük olması nedeniyle Almanların bu yıl da tasarruflarını gayrı menkule yatırması bekleniyor. Bu yıl emlak fiyatlarının yüzde 6 oranında artabileceği belirtiliyor. Küresel finans krizi 2007 yılında ABD'deki gayrı menkul balonunun patlamasıyla baş göstermiş ve dünya ekonomisi Dünya Savaşı sonrasının en ağır resesyonuna sürüklenmişti.
3-Fransa
Almanya'nın en önemli ticaret ortağı iyi durumda değil. Avrupa Birliği Komisyonu, kıtanın ikinci büyük ekonomisine bu yıl yüzde 0,9'luk büyüme şansı tanıyor. İşsizliğin rekor düzeye çıktığı Fransa'nın kamu borç stoku da endişe verici boyutlara vardı. Derecelendirme şirketi S&P birkaç hafta önce Fransa'nın kredi notunu yeniden düşürmüştü. Ekonomistler Fransa'nın hasta adam durumuna düşmesinden ve Euro krizinin hortlamasından endişe ediyorlar. Bu durumda, ihracatının yüzde onunu Fransa'ya yapan Almanya'nın da ekonomik durumu sarsılabilir. Cumhurbaşkanı François Hollande krizi önlemek için kamu harcamalarının azaltılıp işletme vergilerinin düşürüleceğini duyurdu. Bu önlemlerin yetip yetmeyeceğini ve nasıl uygulanabileceğini bekleyip görmek gerekecek.
Almanya'yı bekleyen fırsatlara gelince;
1-Yatırımlar
Euro Bölgesi'nin dağılma tehlikesi ve ortak para biriminin piyasadan kalkmasının dünya ekonomisi açısından yol açabileceği olumsuzluklar nedeniyle Alman şirketleri iki yıldır yatırımları bekletiyordu. Ama kriz atlatıldı. Geriye sadece son derece düşük faizler kaldı. Kredi maliyetleri düştüğü için tesis ve makine yatırımları açısından durum son derece elverişli. Dünya ekonomisindeki canlanmaya bağlı olarak sipariş girdilerinin ve Alman malları talebinin artması beklenebilir.
2-Euro Bölgesi'ndeki toparlanma
İspanyol ekonomisi yeniden büyümeye başladı. İrlanda artık Euro kurtarma fonuna ihtiyaç duymuyor. Yunanistan'ın devlet bütçesi faiz dışı fazla verdi. Uzun kriz yıllarının ardından ortak para bölgesinin cüzi de olsa büyüme kaydetmesi beklenebilir. AB Komisyonu 2013'te yüzde 0,4 oranında daralan Euro Bölgesi büyüme hızının bu yıl yüzde 1,1'i bulacağını tahmin ediyor. Düzelme en çok, ürettiği malların yüzde 40'ını ortak para bölgesine satan ihracat ülkesi Almanya'ya yarayacak.
3-Dünya ekonomisi
Cılız yılların ardından dünya ekonomisi de hız kazanmaya başladı. Dünya Bankası'nın tahminlerine göre, 2013'te yüzde 2,4 olan küresel büyüme hızı bu yıl yüzde 3,2'ye çıkacak. Bütün dünyaya mal satan ihracatçı Alman şirketleri açısından sevindirici bir durum. Umutlar artık Çin ve Brezilya gibi genç sanayi ülkeleri ile sınırlı değil. İhracatın iki haneli oranlarda büyüme şansının olduğu Meksika, Endonezya ve Güney Kore gibi ülkeler de 2013 yılında dünya ticaret fazlası birincisi olan Almanya'nın yüzünü güldüreceğe benziyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW, Reuters / AG, EC