1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Enerji zengini İran'da neden doğal gaz kıtlığı yaşanıyor?

Amir Soltanzadeh
23 Aralık 2024

İran dünyanın en zengin enerji kaynaklarının üzerinde olmasına rağmen doğal gaz kıtlığı çekiyor. Hatta doğal gaz ithal etmesi bile gündemde. Peki krizin arkasında ne var?

İran'da bir enerji tesisi
İran'da enerji altyapısının milyarlarca dolar yatırıma ihtiyacı varFotoğraf: Morteza Nikoubazl/NurPhoto/picture alliance

İran, doğal gazda dünyanın en büyük ikinci, petrolde ise dördüncü büyük rezervlerine sahip. Buna rağmen enerji zengini ülke, iç talebe yetişemediği için zorluk çekiyor.

Son günlerde yaşanan elektrik kesintileri ülke çapında okullar ve diğer kamu dairelerinin kapatılmasına, başkent Tahran ve diğer şehirlerin ana yollarında aydınlatmaların söndürülmesine yol açtı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan video mesajla seslendiği İranlılardan, hükümetin enerji kriziyle baş edebilmesi için evlerinde ısıyı iki derece düşürmelerini istedi.

Bu çağrı İran'ın enerji konusundaki kırılganlığını gözler önüne serdi.

İran'da elektriğin yüzde 86'sı doğal gazdan üretiliyor. Gaz kıtlığı yetkilileri, elektrik üretiminde alternatif olarak ucuz ancak oldukça kirletici bir yağ kullanmaya itti, bu büyük kentlerde hava kirliliğini artırdı.

İran'da doğalgaz kıtlığının nedeni ne?

İranlı yetkililer Batı yaptırımlarını suçluyor. Nükleer ve balistik füze programını durdurma hedefiyle petrol ihracatı ve bankacılık sektörlerine uygulanan yaptırımlar İran ekonomisini zorluyor. Tahran yaptırımların; gaz sahalarının geliştirilmesi, yeni enerji santralinin inşası ve verimliliğin artırılması için yatırım yapmayı olanaksızlaştırdığını söylüyor.

Ancak bu durum yine de İran'ın içeriden kaynaklanan sorunlarını göz ardı ediyor.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi verilerine göre İran, Joe Biden'ın başkanlığının ilk üç yılında petrolden 144 milyar dolar kazanç elde etti.

Çalışmalarında İran ekonomisine odaklanan gazeteci Arezoo Karimi, bu gelirlerin İran'ın bölgesel öncelikleri doğrultusunda harcandığını, örneğin Suriye'de Beşar Esad'ın desteklenmesinde kullanıldığını söylüyor.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan Fotoğraf: Iranian Presidency/Zuma/picture alliance

Karimi, "Petrol geliri paravan şirketler ve gizli hesaplar aracılığıyla uluslararası denetimden kaçırılıyor. Ancak mevcut kanıtlar milyarlarca doların İran'ın altyapısını iyileştirmek yerine bölgesel önceliklere aktarıldığını gösteriyor" diyor.

Karimi'ye göre, İran Beşar Esad gibi bölgesel müttefiklerini desteklemek için milyarlarca dolar harcadı, milyonlarca varil petrolü de bu aktörlere ücretsiz sağladı.

"İran'ın büyük kısmı petrol desteği olmak üzere, Suriye için 25 milyar dolardan fazla harcadığı belirtiliyor" diyen Karimi enerji sektörünün modernizasyon ihtiyacının göz ardı edildiğini aktarıyor.

İranlı yetkililer de enerji sektörünün milyarlarca dolar yatırıma ihtiyaç duyduğunu kabul ediyor.

Washington merkezli danışmanlık şirketi Gulf State Analytics'te enerji analisti olarak görev yapan Umud Şükrü, yabancı şirketlerin ABD ile bir nükleer anlaşmaya varılmadan ve İran terörün finansmanın önlenmesine dair adımlar atmadan Tahran'a yatırım yapmasının olası olmadığını belirtiyor.

Şükrü, "İran bugün bu koşulları sağlasa bile uluslararası şirketlerin dönmesi üç ila beş yıl sürer" diyor.

İran'ın günlük 350 milyon metreküp doğalgaz ve 20 gigavat elektrik açığı ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Şükrü, bunun "1979 devriminden beri en şiddetli enerji krizi" olduğunu söylüyor.

Strateji hatası mı?

Türkiye gibi komşu ülkeler enerji kaynaklarını kömür, doğalgaz, petrol ve yenilenebilir alternatiflerle çeşitlendirip bir denge kurmaya çalışırken İran büyük ölçüde doğal gaza bağımlı.

Ülkede hanelerin yüzde 95'ine doğal gaz ulaşıyor fakat analistlere göre bu yanlış bir strateji.

Enerji uzmanı Hüseyin Mirafzali şöyle açıklıyor: "İran en ücra köylere bile gaz taşımak için 430 bin kilometrelik boru hattı döşedi. Ancak konutlardaki kullanımı sanayiye yönelik arza tercih etmek ciddi ekonomik kayıplara neden oldu. Gaz sıkıntısı fabrikaların kapanmasına yol açtı, ekonomiye zarar veriyor."

Aralık ayında başkent Tahran'da hava kirliliğinin etkisini gösteren bir fotoğrafFotoğraf: Majid Asgaripour/REUTERS

İran'da elektrik üretiminde doğal gaza olan bağımlılık çevreyi de olumsuz etkiliyor. Ekonomik büyüklüğüyle orantısız biçimde İran, küresel sera gazı emisyonlarına en fazla katkı veren ülkeler arasında.

İhracatçıdan ithalatçıya

Analistler kısa vadede hızlı bir çözüm bulunamayacağını, İran'ın iç talebi karşılamak üzere doğal gaz ithal etmek zorunda kalacağını öngörüyor. Eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde (2005-2013) doğal gaz tedarik edilen Türkmenistan'ın en uygun seçenek olacağı değerlendiriliyor.

Bu ilginç bir durum ve şu soruyu akla getiriyor: Doğal gaz rezervleri açısından zengin bir ülke nasıl enerji ithalatçısı haline gelir?

İran'ın enerji krizi onlarca yıllık kötü yönetim, yaptırımlar ve kaynakların başka önceliklerle kötü kullanılmasının bir sonucu. Ülke ekonomisi üzerinde baskı artarken sorunların çözümü stratejilerde köklü bir değişiklik gerektirecek.

Bu olmazsa sonuçları şimdiden gözle görülür durumda: Kapanan fabrikalar, saatler süren elektrik kesintileri ve giderek artan hava kirliliği. Uzmanlara göre bir değişim olmazsa İran'ın daha derin bir ekonomik durgunluk, memnuniyetsizlik ve enerjide dışarıya bağımlılık tehditleriyle karşı karşıya kalabileceği tahmin ediliyor.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?