Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’deki Covid-19 pozitif olan sağlık çalışanı sayısı 7 bin 428. Ancak sahadan gelen bilgiler, bu sayının çok daha fazla olduğuna işaret ediyor.
Öyle ki, Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Ali Karakoç’a göre yalnızca Ankara’daki enfekte sağlık çalışanı oranı yüzde 10.
Ankara’da hekim, hemşire, laborant ve sağlık memurları da dahil 74 bin sağlık çalışanı bulunuyor. Bunların 48 bini Sağlık Bakanlığı, 24 bini üniversite, iki bini de özel hastanelerde görev yapıyor. Karakoç’un aktardığına göre kaç sağlık çalışanının enfekte olduğuysa net olarak bilinmiyor. Karakoç sözlerine şöyle devam ediyor: "Ulaşıp teyit edebildiğimiz enfekte sağlık çalışanı sayısı iki gün önce 799’du. Elimdeki bilgilere göre sayı bugün 850’ye yükselmiş durumda. İlerleyen günlerde bu sayının iki ya da üç katı olacağını biliyoruz."
Tabip odalarının yayınladığı veriler, İzmir’de 499, Ankara’da 850, Diyarbakır’da ise 600 sağlık çalışanının enfekte olduğunu gösteriyor.
Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Tarla da, enfekte sağlık çalışanı verilerine son bir buçuk aydır ulaşamadıklarından yakınıyor. En son ağustos ayında ellerine veri ulaştığını, o dönemde sayının 740’larda olduğunu, şimdilerdeyse bin civarında olabileceğini söylüyor.
"Yeni personel alımı güvenlik soruşturmasına takılıyor"
Peki sağlık çalışanlarındaki pozitif vaka artışının sebebi ne? Karakoç'a göre bunun sebeplerinden biri yetersiz ekipman.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan ise bunu, bulaş zincirinin kırılamamasına bağlıyor:
"Böyle olunca sağlık emekçilerinin omzuna fazladan yük biniyor. Zaten şu anki sağlık personeli sayısı maalesef yetersiz. Enfekte olan sağlık çalışanlarının da olmasıyla, geride kalan arkadaşlara daha fazla yük biniyor."
Bir diğer soruna daha dikkat çeken uzmanlar enfekte olan sağlık çalışanlarıyla ilgili uygulamalardan da şikayetçi. Test sonucu pozitif çıkan normal vatandaşın 14 gün karantinada tutulduğunu hatırlatan uzmanlar, sağlık personellerinin yedinci günün sonunda negatif çıkması durumunda işlerine geri döndüklerini söylüyor. Karakoç bu uygulamanın faturasını şu sözlerle özetliyor: "Mesleki yükümlülüğümüz gereği ön saflarda çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Ama sonuçta enfekte olduğunuzda ve gelip çalıştığınızda daha çok bulaş kaynağı oluyoruz."
Sahada binbir zorlukla görev yapan uzmanlar, işin psikolojik boyutuna da vurgu yapıyor.
Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Tarla: "Biz her gün bir arkadaşımızın vefatıyla uyanıyoruz. Ya da bir arkadaşımızın hastalandığını ve acil plazma ya da acil yoğun bakım ihtiyacı olduğunu öğreniyoruz."
Ankara Tabip Odası Başkanı Karakoç: "Sağlık çalışanlarının tamamında bir bitkinlik durumu söz konusu. Bizim sağlık çalışanı sayımız OECD ülkelerine göre az. Daha yoğun çalışıyoruz. En düşük ücreti de yine biz alıyoruz. Atama bekleyen bir sürü hemşire arkadaşımız, sağlık memuru arkadaşımız, laborant arkadaşımız var. Yani yetişmiş sağlık personeli, emek gücü var. Hekimler, okullarını bitirdikten sonra 8 ay atamayı bekliyorlar. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gibi bir ucubeyi halen Sağlık Bakanlığı uyguluyor."
"Sistem çökme noktasına gelebilir"
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Turan: "Sağlık emekçisi arkadaşlarımız canla başla çalışıyorlar. Bunu halk sağlığı temelinde gördüğü için gerçekten büyük bir özveriyle çalışıyorlar fakat onlarda da fiziki ve mental olarak bir yorgunluk gelişmiş durumda. Çalışma şartlarının düzenlenmesi gerekiyor, özlük haklarının verilmesi gerekiyor. "
Uzmanlara, sağlık çalışanları arasındaki pozitif vakaların artması durumunda nasıl bir tabloyla karşı karşıya olacağımızı da soruyoruz. Dr. Tarla muhtemel tabloyu şu sözlerle özetliyor: "Sağlık çalışanlarının enfekte olma oranı arttığı zaman, sistem çökme noktasına gelebilir ve ne yazık ki çöker. Hastaları koruyabilmemiz için, sağlık çalışanlarını korumamız gerekiyor. Koruyucu ekipmanlarla daha donanımlı hale getirmemiz gerekiyor. "
Türk Tabipleri Birliği’nin geçen hafta yaptığı açıklamaya göre, son 10 günde hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısı 16.
Uluslararası Af Örgütü’nün yayınladığı rapor ise, Türkiye’de bugüne dek 41 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor.
Tunca Öğreten
© Deutsche Welle Türkçe