Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'de rejim unsurlarının açtığı ateş sonucu yedisi asker, sekiz kişinin ölümüne ilişkin, "Bu İdlib mutabakatının açık bir ihlalidir. Rejim için tabii ki bunun sonuçları olacaktır" dedi.

Türk birliklerine açılan ateşe karşılık verildiğini ve "76 rejim mensubunun etkisiz hale getirildiğini" belirten Erdoğan, "Bunların büyük bir kısmı ölmüş durumda, belli bir kısmı yaralı. Fakat Rus tarafına da bunun bütün bilgilerini de koordinatlarıyla birlikte arkadaşlarımız verdiler" diye konuştu.

"Rusya ile çatışmaya gerek yok"

Erdoğan Ukrayna ziyareti dönüşünde uçakta bulunan gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye topraklarında Rus askerleriyle bir çatışma yaşanması ihtimaliyle ilgili bir soruya "Bizim Rusya ile şu aşamada bir çatışma ya da bir ciddi çelişki içerisine girmemize gerek yok. Biliyorsunuz bizim şu anda Rusya ile çok ciddi stratejik girişimlerimiz var" yanıtını verdi. Erdoğan Akkuyu nükleer enerji santralinin inşası, TürkAkım doğalgaz boru hattı projesi ve S-400 füze savunma sistemlerininin yanı sıra turizm ve ticari ilişkileri Rusya ile stratejik işbirliği alanlarına örnek gösterdi.

Erdoğan, "Tabii her şeyi oturacağız, konuşacağız. Öfke ile değil. Çünkü öfke ile kalkan zararla oturur. Ama tabii nerede öfke, nerede zarar bunların da tespitini yapmak, istişare ile kararını vermek önem arz ediyor. Şu anda durum bu" dedi.

Batı'ya çağrı: Takdir değil, icraat istiyoruz

İdlib'deki Türk gözlem noktalarının hayati rol oynadığını ve yerlerinde kalacaklarını vurgulayan Erdoğan, Batılı ülkelere de "Türkiye'yi takdir etmek yeterli değil. İcraat istiyoruz. Aksi takdirde diğer adımları atma girişimine de başlayacağız" mesajı verdi.

Suriye sınırından içeri 30-40 kilometre derinliğinde briket barınakların inşaatının hızla devam ettiğini belirten Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de destek sözü verdiğini belirterek "Oradan gelecek desteği de süratle kullanarak ilk etapta hiç olmazsa 25 bin civarında briket barınak yapılmasını" istediklerini kaydetti.

İki ayda 520 bin sivil İdlib'den kaçtı

Çatışmalar nedeniyle İdlib'i terk eden sivillerin sayısı da artmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'nden (OCHA) yapılan açıklamada "1 Aralık'tan beri yaklaşık 520 bin kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı, bu kişilerin yüzde 80'ini kadınlar ve çocukların oluşturduğu" bildirildi. Geçen yıl nisan ayı sonundan ağustos sonuna kadarki dönemde de 400 bini aşkın kişinin evlerinden ayrılmak zorunda kaldığını hatırlatan OCHA sözcüsü David Swanson, kış koşullarının zorluklarına işaret ederek son göç dalgasının insani durumu daha da kötüleştirdiğini vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de pazartesi günü yaptığı açıklamada İdlib vilayetindeki koşulların salgın hastalıkların ortaya çıkmasına elverişli zemin hazırladığı uyarısında bulunmuştu. DSÖ açıklamasında bölgeye yardımların ulaştırılması ve ilaç temininde yaşanan sıkıntıların yanı sıra yetersiz hijyen, karmaşa ve kitlesel göç ortamının kızamık, ishal ve diğer hastalıkların ortaya çıkmasında önemli bir risk yarattığı belirtilmişti.

DW,AFP/BK,AÜ

© Deutsche Welle Türkçe