1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan: AB konusunda millete gideriz

26 Nisan 2017

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AB'yi üyelik sürecinde samimiyetsizlikle suçlayarak, sonsuza kadar Avrupa'nın kapısında beklemeyeceklerini söyledi.

Türkei Präsident Tayyip Erdogan
Fotoğraf: Reuters/B. McDermid

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Reuters haber ajansına verdiği mülakatta Avrupa Birliği ile ilişkiler, Suriye, Irak ve işadamı Rıza Sarraf'ın ABD'de yargılanması gibi çeşitli konularda açıklamalarda bulundu.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin Türkiye'yi siyasi denetim altına alma kararına yönelik Erdoğan "Şu anda Türkiye'ye karşı alınan bu karar tamamen siyasidir. Biz zaten böyle bir kararı tanımıyoruz. İstedikleri kadar böyle bir kararı almış olsunlar. Çok da büyütmüyoruz. Bu karar alınmıştır, geçmiştir" diye konuştu.

Fransa'da da yaklaşık 1,5 yıldır OHAL uygulamasının bulunduğunu ve seçimlerin de OHAL şartları altında yapıldığını vurgulayan Erdoğan "Peki Fransa ile ilgili acaba böyle bir şart ve yahut böyle bir uygulama gündeme geliyor mu? Böyle bir şey asla yok” dedi. Türkiye'de bir darbe girişimi olduğunu vurgulayan Erdoğan devlet kurumlarına sızmış olan 'FETÖ mensuplarının' temizlendiğini belirtti.

"Türkiye herşeye hazır"

54 yıldır AB'nin Türkiye'ye karşı samimi davranmadığını belirten Erdoğan imzalanan mülteci anlaşmasında taahhüt edilen 3 milyar euronun ödenmediğini söyledi. Erdoğan Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye şimdiye kadar 725 milyon euro, Birleşmiş Milletler Mülteciler Konseyi'nin de 550 milyon dolar verdiğini belirtti.

Türkiye ile Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinin durdurulması yönünde Avrupa'da dile getirilen görüşlere de değinen Erdoğan Türkiye'nin 35 fasılla ilgili her şeye hazır olduğunu söyledi. Erdoğan "Samimiyseler, dürüstseler AB'den Sorumlu Bakanım ve Dışişleri Bakanım dahil olmak üzere oturulur ve bir an önce bu iş hallolur. Ha bunu halletmeyeceğiz, biz 3-5 sene daha bunu sallayacağız' derlerse bize de o zaman yapacağımız tek şey kalıyor. Millete gitmek. İngiltere gitti mi millete? Gitti. Brexit kararını çıkardı mı? Çıkardı. Ne oldu? Şu anda çok da rahat huzurlu şekilde geleceğe yürüyorlar" diye konuştu.

"Rıza Sarraf babamın oğlu değil"

Erdoğan işadamı Rıza Sarraf ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de yargılanmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. "Rıza Sarraf benim babamın oğlu değil ama benim bir vatandaşımdır" diyen Erdoğan "Devletlerin yöneticilerinin herhalde bir görevi de kendi vatandaşlarının hukukunu korumaktır. Eğer varsa bir suçu, bunlar bizim Adalet Bakanlığımıza da bildirilir ve gereği yapılır ama yoksa durup dururken hemen bazı şeyler uydurulmak suretiyle insanlar alınırsa o zaman tabii ki kendi vatandaşına sahip çıkamayan bir ülke konumuna düşersiniz" diye konuştu.

"Sincar ikinci Kandil'dir"

Röportajda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta düzenlediği ve Peşmergelerin ölümüne yol açan hava operasyonu da gündeme geldi. Erdoğan TSK’nın Sincar’da, Karaçok’da yapmış olduğu operasyonun Peşmergelere karşı bir operasyon olmadığını, operasyonun önceden Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’ye bildirildiğini söyledi. Operasyonun 45 dakika sürdüğünü belirten Erdoğan Peşmergelerin ölmüş olmasının "arzu edilmediğini" ve üzüntü verici olduğunu söyledi.

Suriye ve Irak'ın kuzeyinde operasyonların süreceğini vurgulayan Erdoğan, "Mesela şimdi Sincar bölgesi bizim için, daha önce açıkladım ben, burası bizim açımızdan ikinci bir Kandil’dir. Biz ikinci bir Kandil’in oluşmasına müsaade etmeyeceğiz. Çünkü Sincar'da yaklaşık 2 bin civarında PKK'lı var. Biz orada böyle bir şeyin oluşmasına müsaade edemeyiz" diye konuştu.

Erdoğan Suriye'de siyasi çözümün Devlet Başkanı Beşar Esad iktidarda olduğu müddetçe mümkün olamayacağı görüşünü de tekrar dile getirdi.

©Deutsche Welle Türkçe

DW/ EC, BK

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik