Erdoğan: ABD stratejik ortağını bir büyükelçiye feda etti
12 Ekim 2017
ABD’nin Türkiye gibi bir stratejik ortağını bir büyükelçiye kurban ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer ABD’yi Ankara’da büyükelçi yönetiyorsa yazıklar olsun” dedi.
Reklam
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yaşanan vize krizine ilişkin, "Bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika’nın, Türkiye gibi bir stratejik ortağını, bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Buna bizim ‘evet’ dememiz mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Saraı'nda düzenlenen “Valiler Toplantısı”nda konuşan Erdoğan, "Eğer bir koskoca Amerika Birleşik Devletleri'ni Ankara'da büyükelçi yönetiyorsa yazıklar olsun. Çünkü bu takınılan tavır, aslında budur. Sen benim stratejik müttefikime böyle davranamazsın, böyle hareket edemezsin, demeleri lazımdı. Ama bunu diyemediler" dedi.
Türkiye'nin vize başvurularını askıya alma kararıyla mütekabiliyet esasına göre hareket ettiğini belirten Erdoğan "Sorunu büyüten, bu hale getiren taraf asla biz değiliz. Temennimiz, muhataplarımızın bir an önce aklıselime, soğukkanlılığa geri dönmeleri, dostluğumuzu ve müttefikliğimizi zedeleyecek adımlardan vazgeçmeleridir" diye konuştu.
Türkiye ve ABD: Anlaşmazlıktaki NATO ortakları
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump'la Washington'da en son Eylül ayında görüşmesine karşın ilişkilerde soğuk rüzgarlar esiyor. DW, son yıllarda iki ülke arasında yaşanan en büyük gerginliğin izlerini araştırdı.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa,AP
Dostane jestler yanıltıcı olabilir
Mayıs 2017: ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Washington'da Oval Ofis'te kabul ederken, "iyi ilişkileri" "daha da iyi" hale getirmek istediğini söylüyor. Erdoğan ise Trump'ı 2016'daki "efsanevi" seçim zaferinden dolayı tebrik ederken, ABD'nin Suriye'deki YPG'lileri silahlandırmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.
Fotoğraf: Reuters/K.Lamarque
Arbede can sıkıcı hale geliyor
Mayıs 2017: Erdoğan'ın ziyaretinin sonuna doğru ortaya çıkan kayıtlarda korumalarının Washington'daki Türk Büyükelçiliği konutu önündeki Kürt protestoculara saldırdığı görülüyor. Bir ay sonra ABD'li yetkililer Erdoğan'ın 12 koruması hakkında yakalama emri çıkarıyor. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, protestoculara saldırının "meşru" ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini söylüyor.
Fotoğraf: picture alliance/AP Photo/Voice of America
Darbe girişiminin yıldönümü
15 Temmuz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman darbe girişiminde hayatını kaybeden 250'den fazla kişiyi anıyor. Darbe girişimi sonrası başlatılan operasyonlarda 50 binden fazla kişi Gülen yapılanması ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle tutuklandı. On binlerce kamu görevlisi de ya meslekten ihraç edildi ya da uzaklaştırıldı.
Fotoğraf: picture-alliance/abaca/M. Cetinmuhurdar
Türkiye ABD'nin Suriyeli Kürtleri silahlandırmasından rahatsız
23 Ağustos: ABD Savunma Bakanı James Mattis'in Ankara ziyaretinde ABD'nin ikili ilişkilere verdiği önem ve "dürüst diyalog" prensipleri bir kez daha yineleniyor. Mattis IŞİD'e karşı yürütülen mücadele kapsamında Irak'tan dönerken, Erdoğan da YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde oluşturmaya çalışacağı bir "terör koridoruna" izin vermeyeceğini açıklıyor.
Fotoğraf: picture-alliance/AA/K. Ozer
ABD'li din adamının tutukluluğu devam ediyor
24 Ağustos: Türkiye, 2016'nın sonlarından beri hapiste bulunan Amerikalı din adamı Andrew Brunson hakkında bir kez daha tutuklama kararı veriyor. Din adamı, hükümeti devirmek ve casuslukla suçlanıyor. 29 Eylül'de Erdoğan ABD'ye, Brunson'ı Fethullah Gülen ile değiş tokuş etmeyi teklif ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı ise din adamının serbest bırakılması çağrılarını tekrarlıyor.
Fotoğraf: epc.org
Türkiye ABD konsolosluk çalışanını gözaltına alıyor
5 Ekim: ABD İstanbul Konsolosluğu'nda görev yapan Metin Topuz gözaltına alınıyor. Topuz'un casusluk ve 15 Temmuz darbe girişimiyle suçlanması üzerine bir açıklama yapan Ankara'daki ABD Büyükelçiliği, durumdan dolayı "derin rahatsızlık" duyduğunu dile getiriyor.
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/N. Elden
ABD ve Türkiye karşılıklı olarak vize hizmetlerini askıya alıyor
8-9 Ekim: ABD, Türk vatandaşlarına göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya aldığını açıklıyor. Kararın gerekçesi, Türkiye'nin ABD Misyonu'nun tesisleri ve personel güvenliğine ilişkin taahhütlerini "yeniden değerlendirmek" olarak açıklanıyor. Buna mukabil Türkiye de ABD vatanadaşlarına vize hizmetlerini askıya alıyor ve karşılıklı açıklamalarla kriz derinleşiyor.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa,AP
7 fotoğraf1 | 7
Erdoğan: Süreç anlaşmalara uygun şekilde yürütüldü
ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un tutuklanmasına da değinen Erdoğan, "ABD'nin İstanbul'daki misyonunda yerel personel olarak çalışan, diplomatik dokunulmazlığı olmayan, ülkemizin vatandaşı bir kişi ile ilgili hukuki süreç de yine teamüllere, anlaşmalara ve Viyana Sözleşmesi'ne uygun şekilde yürütülmüştür. İçeri alındı, tutuklandı. Ayın dördünden itibaren ne kendi yakınları ne avukatının herhangi bir görüşme talebi olmamıştır. Söylenenler yalandır. Sadece dün itibarıyla kendisinin bir görüşme talebinin olduğu savcılığa ulaşmıştır. Olayın aslı bana ulaştığı kadarıyla bu" dedi.
"Biz bir kabile devleti değiliz" diyen Erdoğan, "Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz, bunu kabul edeceksiniz. Bunu kabul etmediğiniz takdirde kusura bakmayın, biz size muhtaç değiliz. Biz sizden paramızla silah istediğimiz zaman 'kongre' diyorsun ama terör örgütüne üç beş kuruş para dahi almadan gelip silahı ücretsiz olarak veriyorsun. Niye? 'Türkiye'yi güneyden kuşatalım' diye. Geri planını söylemiyorum, bunun arka planı da var, ayrı bir konu" ifadelerini kullandı.
Erdoğan emniyet teşkilatının artık Sig Sauer marka silah kullanmayacağını da belirterek, "Artık biz kendi ülkemizin silahlarını kullanmak suretiyle bu adımları atacağız. Biz artık bu tabancaları veya bunun daha uzun mesafelisini ülkemizde yapıyoruz ve bundan dolayı da kendi silahlarımızı kullanmak suretiyle polis teşkilatımızı daha diri, daha sağlam ayakta tutacağız. Çünkü onlardan almaya devam ettiğimiz sürece bize tembellik geliyor. Gerek yok" dedi.