1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"İsrail Lübnan'dan sonra topraklarımıza göz dikecek"

1 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan "İsrail yönetiminin tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan meclis kürsüsünde
ArşivFotoğraf: Evrim Aydin/AA/picture alliance

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 28'inci Dönem 3'üncü Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclis Genel Kurulunda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir" dedi.

"Türkiye içindeki bazı İsrail dostlarının, bazı Siyonist severlerin, gönüllü veya paralı Siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı işte budur" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri ısrarla görmek istemese de Netanyahu hükümeti Anadolu'yu da içine alan bir ham hayal kurmakta, ütopya peşinde koşmakta, bu niyetini de çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir. 7 Ekim'den beri yaşanan her gelişme bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır" ifadelerini kullandı.

"İsrail dünyadan gerekli ve yeterli tepkiyi almıyor"

Konuşmasında "İsrail'in Filistin'de, Gazze'de yaklaşık bir yıldır yürüttüğü terör ve soykırım bugünlerde maalesef Lübnan'a uzandı. Dün işgal güçleri Lübnan topraklarına karadan girdiğini duyurdu" diyen Erdoğan İsrail'in dünyadan gerekli ve yeterli tepkiyi almadığını, bunu Birleşmiş Milletler'in Genel Kurulu'nda da açık ve net şekilde ifade ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "İsrail Devleti, Netanyahu isimli bir Hitler özentisinin idaresinde sadece son 51 haftada insanlığa karşı tüm suçları pervasızca işlemiştir. Soykırım, katliam, ırkçılık, ayrımcılık, taciz, tecavüz, işkence, etnik temizlik, gazeteci öldürme, ifade özgürlüğünü yok etme, ibadethaneleri, hastaneleri, okulları bombalama dahil, insanlığa karşı işlenebilecek ne kadar suç varsa tamamı defalarca işlenmiştir. Gözünü kin ve nefret bürümüş bir cinayet şebekesinin elinde Gazze 42 bin masum insanın katledildiği büyük bir imha kampına dönüşmüştür" dedi.

Benyamin NetanyahuFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance

"Hitler nasıl durdurulduysa Netanyahu da durdurulacak"

"Tüm insanlık adına utanç verici bu tabloya rağmen bazı ülkeler İsrail'e destek vermeye, finansal veya askeri destek sağlamaya devam ediyor. Diğer bazı ülkeler de susmak suretiyle bu insanlık suçuna, bu vahşete maalesef ortak oluyor" diyen Erdoğan "Ne yaparsa yapsın İsrail, er ya da geç durdurulacak. Kendini dev aynasında gören Hitler nasıl durdurulduysa Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak" ifadelerini kullandı.

"İsrail'in Gazze halkına yönelik soykırımı başlayalı tam 360 gün oldu" diyen Erdoğan "Ancak bu süreçte ne uluslararası kuruluşlar ne insan hakları örgütleri ne de 2 milyar Müslüman'ı temsil eden devletler bir araya gelip İsrail'e ortak tepki göstermedi. Tam 360 gündür bırakınız İsrail'i caydırmayı, bırakınız İsrail'i durdurmayı müşterek bir tavır dahi sergilenmedi. Hamas'ın defalarca kabul ettiğini açıkladığı ateşkese, İsrail'i icbar edecek, zorlayıcı hiçbir adım atılmadı" dedi.

"Devlet ile milleti buluşturan bir anayasa"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. Erdoğan "AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yeni anayasayla ilgili olarak elbette biz kendi hazırlıklarımızı hem de çok titiz bir şekilde yapıyoruz. Ama bu demek değildir ki diğer tüm fikirlere kapımızı kapatıyoruz. Yeni anayasanın hazırlık sürecinde her türlü fikre saygı duyarız, her düşünceyi ilgiyle dinleriz, her yapıcı teklifi hayırhahlıkla değerlendiririz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni anayasanın kutuplaştırıcı değil, uzlaştırıcı, ayrıştırıcı değil, birleştirici, yasakçı değil, özgürlükçü olması, farklılıklarda değil, ortak noktalarda buluşturması temel ve sarsılmaz ilkemizdir" diyen Erdoğan "Milleti ve devleti birbirinden ayrı düşünmek mümkün değildir. Millet varsa devlet vardır, devlet varsa, millet varlığını idame ettirir. Devlet milletin üzerinde değildir. Millet de devletsiz ayakta ve hayatta kalamaz. Ne devletimizin zayıflatılmasına, ne milletimizin bu yolla ayrıştırılmasına eyvallah etmeyeceğimiz bilinmelidir. Milletin refah ve huzurunun, bununla birlikte daha fazla hürriyetin, devletimizi daha da güçlendireceği kanaatindeyiz."

Erdoğan yeni anayasanın "devleti ve milleti ayrı yerlere koyan değil, devlet ile milleti buluşturan, kucaklaştıran, kaynaştıran niteliklere haiz" olması gerektiğini belirtti. "Milletin muazzez iradesini temsil eden insanlar olarak insanımızın hiçbir ferdini dışlamadan, hiçbir ferdin özgürlüğünü kısıtlamadan, azami müştereklerde buluşturan bir anayasayı yazabilir, yapabilir, Allah'ın izniyle bu yüce meclis eliyle hayata geçirebiliriz" diye konuştu.

"Yeni anayasa sürecinde yapıcı davranmaya devam edeceklerini" belirten Erdoğan "Bugün bir kez daha tüm partileri ve milletvekillerini, toplumumuzun tüm kesimlerini, Türk demokrasisini yeni ve sivil bir anayasa ile taçlandırma mücadelemize omuz vermeye davet ediyorum" dedi.

 

DW / EC, ET

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?